BU YASAYI GEÇİRTMEYECEĞİZ!
Eskişehir Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ece Bilgin, başıboş köpeklerin uyutulması ile ilgili hazırlanan yasa teklifini değerlendirdi. Bilgin, uyutmanın cinayetle eşdeğer olduğunu belirterek, “Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bu şekilde bir yasayı geçirtmeyeceğiz” dedi.
Başıboş sokak köpekleri ile ilgili hazırlanan yasa çalışmaları gündemdeki yerini koruyor. Yasa içerisinde yer aldığı iddia edilen “sokak hayvanlarının uyutulması” konusu hayvanseverlerin tepkisine neden oldu. Anadolu Gazetesi muhabiri M. Anıl Aksoy'un haberine göre, Eskişehir Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ece Bilgin, 2004’te çıkarılan Hayvan Hakları Yasası’nın tam uygulamaya geçilemediğini belirterek, “’Sokak hayvanı sorunu yok’ deyip sırtımızı dönemiyoruz. Sorun var. Ben hayvanlar açısından baktığımda onların çok mağdur, çok zorda olduğunu düşünüyorum. Hiç istemediğimiz vakalar, az da olsa, köpürtülüyor ve bazı yalan yanlış bilgiler kamuoyuna sunuluyor, insanlar da mağdur olabiliyor. Bunun gerekçesi devletin yeterli kaynak ayırmaması, kısırlaştırma başta ve yasa aldığın yere bırak diyor. Bununla ilgili gerekli kaynak ayıramaması, belediyelerin görevlerini yerine getirememesi. Böyle olunca tabii popülasyon arttı. Her yerde köpek var” ifadelerini kullandı.
İNGİLTERE’DE BU UYGULAMA YOK
Hazırlanan yasada bulunduğu iddia edilen “uyutma” yönetime karşı olduklarının altını çizen Bilgin, “Asla böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Hayata geçirilmesini de istemiyoruz. Örnek olarak İngiltere’yi gösteriyorlar da ben onu ciddi bir şekilde inceledim, uyutulma olayı çok nadir. O da sadece tedavisi imkansız olan, acı çeken, hayvanlar için oluyor. Yuvalandırılamayan sağlıklı hayvanının uyutulması olayı yok. Onu örnek almak istiyorlar. İngiltere’nin başka hiçbir güzelliğini örnek almayı düşünmeyen siyasi otorite kalkmış bunu örnek gösteriyor. Şahsi görüşüm, Hollanda ve Yunanistan örneği. Onlar şu anda mevcut olan 5199 sayılı yasamızın öngördüğü gibi, aşıla, işaretle, aldığın yere bırak. Yani barınaklarda da ömür boyu hapis hayatı gibi bir seçenekte de o hayvanlara böyle bir hakkımız olmadığını da düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İNSANİ BİR YOL BULUNSUN
Hayvan severlerin de kendi aralarında fikir ayrılıkları yaşadığını söyleyen Bilgin, “Bazıları diyor ki; sokaklara emanet edilen canlar, gözümüzün önünde olmadığı için aç, susuz, türlü işkence ve tecavüz gibi rezaletlere maruz kalabiliyorlar. Bunun yerine doğal ortam şeklinde olan barınaklarda yaşasın, devlet buraya kaynak ayırsın, bizler de gönüllü olarak onlara bakalım. Bu konuda ciddi kaygılarım var. Konya Barınağı gibi kötü örnekler var. Sürekli kameranın takip ettiği, hayvan korumacıların görebileceği ve gerçekten o hayvanların orada veteriner kontrolünde yaşadığı sürece bakılabileceği bir ortam sağlanırsa benim gönlüm de açıkçası hayvanların sokaklarda sürünmesini istemiyor. Ancak böyle bir şey olabilir mi bilemiyorum. Çok da umutlu değilim. Bizim arzumuz gözümüzün önünde olsun. Böyle olmayacaksa da sıkı denetimlerle, doğal yaşam sağlayan, gözden çok da ırak olmayan barınaklarda yaşasın. Ancak asla uyutulmayı kabul etmiyoruz. Uyutulmanın cinayet olduğunu herkes biliyor. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bu şekilde bir yasayı geçirtmeyeceğiz. İnsanı bir yol bulunsun” dedi.
UYUTMANIN BEDELİ DAHA YÜKSEK
Kamuoyun yansıtılanın aksine uyutmanın beledinin kısırlaştırmadan çok daha yüksek olduğunu belirten Bilgin, “Uyutmanın bedelinin kısırlaştırma bedelinin çok üzerinde olduğu yetkili ağızdan bilgi olarak geldi. Gerekçe olarak ‘kısırlaştırmanın maliyeti çok yüksek’ diyorlar. Hayır, uyutmanın maliyeti çok yüksek. Tabii uyutmayı, bahsettikleri şekilde bir solüsyon enjekte etmenin dışında, fare zehirler, vurarak öldürme ya da daha da rezilcesi canlı canlı toprağa gömme şeklinde yapmayı düşünüyorlarsa tabii maliyet düşer. Öyle bir şeyi de akıllarının ucundan geçirmesinler. Biz bu hayvanların yanındayız. Onlar sahipsiz değil, sahipleri bizleriz” açıklamasını yaptı.
