Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İl Başkanı Talat Yalaz, 19 Temmuz Cumartesi günü Emek ve Demokrasi Platformu tarafından gerçekleştirilen ve kendisinin de katılım gösterdiği yürüyüşte, bir vatandaşın pankart yırtmak suretiyle yürüyüşe yaptığı müdahaleye sert tepki gösterdi. AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak tarafından yapılan “Vatandaşın sessiz çığlığı” yorumlarına cevaben, saldırıyı yapan kişinin AK Parti Odunpazarı Kadın Kolları Yöneticisi olduğunu dile getiren Yalaz, “Sessiz çığlık görmek istiyorsa bu basın açıklamasından sonra kendisine ileteceğim mesajı incelesin!” diyerek hafta sonu yapmış olduğu pazar gezisi vidosunu Albayrak’a iletti.
"Pazar gezelim dedim cesaret edip gelemiyorsun"
Basın açıklamasında yaşanan olaya ilişkin açıklamalarda bulunan Yalaz, “Saldırıya rağmen sükunetimizi koruyarak, kirli oyuna gelmeden yürüyüşümüze devam ettik. Bu alçak provokasyon karşısında bazı hemşehrilerimizin AKP’den bir kınama ya da sağduyu çağrısı beklemiş olması doğaldır. Ancak AKP Yöneticileri ve yandaşları bırakın olayı kınamayı tam tersine provokatörün gerçekleştirdiği saldırıyı aklamak için kendi aralarında yarışa girdiler. Yurttaşlarımızı tahrik edici olmak ile suçladılar, provokatörü kahraman ilan etmeye kalktılar. Peki kimdir bu Güler hanımefendi? AKP’nin kadın kolları Yöneticisi, Gürhan Albayrak’ın yol arkadaşı, yakın ekibi. O gün o saldırıyı ve provakasyonu yapan kişi Gürhan beyin ifade ettiği gibi tepki gösteren bir vatandaş değil; AKP militanı. Gürhan Bey ise, ‘Bu tepki vatandaşlarımızın sessiz çığlığı’ diyor. Gürhan Albayrak; sessiz çığlık mı görmek istiyorsun! Geçtiğimiz perşembe günü Odunpazarı’nda Perşembe Pazarını gezdik. Orada vatandaşın sessiz değil haykırırcasına çığlığını gördük. Durumum iyi diyen bir tane vatandaş yok. Bir teyzemiz, “Geçinemiyorum. Yavan ekmek soğan yiyip oturuyorum” diyor. İşte çığlık budur. Muhatabı da sensin. Elli kere gel birlikte pazar gezelim dedim cesaret edip gelemiyorsun” ifadelerini kullandı.
‘AKP pazara halk iktidara’ diyelim”
Yalaz, müdahalede bulunan şahsa yönelik herhangi bir işlem yapılmamasına da tepki göstererek, “Geçtiğimiz günlerde AKP'nin standına yapılan saldırıyı da şiddetle kınıyoruz. Demokrasi kültürünün olduğu yerde bu tür saldırılar olmaz. Lakin orada saldırgan için bütün yargı mensupları seferber olup gözaltı işlemi uygulamışken, bizim yaptığımız yürüyüşte saldırıyı yapan AKP yöneticisi ne gözaltına alınmıştır ne de ifade vermiştir. Bu çifte standardı kabul etmiyoruz. İktidar mensubu olmanın yarattığı koruma kalkanını kabul etmiyoruz. Ve bunu kınamayan AKP yöneticilerini de biz kınıyoruz. Biz orada demokratik hakkımızı kullanıyoruz, slogana takılıyorlar. Bu hususta tek bir siyasi parti, tek bir sivil toplum örgütü olarak yürüyüş yapılmıyor. O yürüyüş Emek ve Demokrasi Platformu’nun yürüyüşüdür. Orada slogan serbestliği vardır. Slogandan rahatsız oluyorlarsa biz kendilerine yeni bir slogan önerelim: ‘AKP pazara halk iktidara’ diyelim” dedi.
"Siyasi çaresizliklerinin dışavurumudur"
AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Kaya’nın Yalaz’a yönelik yapmış olduğu açıklamalara da cevap veren Yalaz, “Bunlarda yetmezmiş gibi kendilerini eşkıya zannederek, hadsizce ‘Sokağa çıkarsak kaçacak delik ararsınız’ deme gafletinde bulunan bir yöneticileri var. Biz bu partiyi öyle ABD kulisleriyle dış güçlerle dirsek temasıyla falan kurmadık. Biz bu partiyi yedi düvel ülkemizi işgal etmişken, savaş çadırlarında, Kuvayi Milliye ruhuyla kurduk. Bugüne kadar hangi CHP’ye geri adım attırabildiniz. Ölmek var dönmek yok. Bunu diyen şahıs bir de. Tepebaşı meclis üyelerine sürü diyor. Şikayet edildi, şimdi de kıvırıyor. ‘İnsan topluluğu demek istedim’ diyor. Sokağa çıkıp bizi kaçıracakmış ama hakaret yargılamasından korkuyor. Bu tehdit dili, siyasi çaresizliklerinin dışavurumudur. Ne yaparsanız yapın bu halk sizi ilk seçimde postalayacak! and olsun ki halkın iktidarını kuracağız!” dedi.
"Gece gündüz demeden çalışacağız"
Partinin kongre sürecine ilişkin açıklamalarda da bulunan Yalaz, kongre sürecinde saha çalışmalarının devam edeceğine vurgu yaptı. Yalaz, “CHP için kongreler yalnızca birer seçim değil, aynı zamanda birer demokrasi şölenidir. Ancak bizler bu dönemi sadece parti içi gündemle sınırlı yaşamayacağız. Bu topraklarda milyonlar yoksullukla, işsizlikle, adaletsizlikle baş etmeye çalışırken, bizlerin içine kapanmaya hakkı yok. Bir yandan kongrelerimizi hazırlarken, bir yandan da erken seçim için gece gündüz demeden çalışacağız. CHP bu ülkedeki sessiz milyonların umudu, yoksulun, emekçinin, işsizin sesi, baskı rejimine karşı haykıranların vicdanıdır. Ve biz, bu umudu büyütmeye; bu sesi iktidara taşımaya kararlıyız” diye konuştu.