ABD ve Güney Afrika’dan bilim insanlarının araştırmasına göre, deniz ekosistemleri üzerindeki insan baskısı nedeniyle ortaya çıkan etkiler 2050’ye gelindiğinde küresel ölçekte 2,2 ila 2,6 kat artabilir.

“KIYILAR DAHA KIRILGAN”

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Yabanlı, AA’ya yaptığı değerlendirmede, kıyı bölgelerinin halihazırda açık denizlere göre 1,7 kat daha fazla baskı altında olduğunu söyledi. Yabanlı, “Gelecekte de en yüksek risk bu bölgelerde olacak. Ayrıca sıcaklık değişimine toleransı düşük olan deniz canlıları için ciddi tehdit söz konusu. Denizel besin zincirinde bir halkadaki zarar tüm ekosistemi etkileyecektir” dedi.

Lastiği patlayan kamyona çarptı, yaşamını yitirdi
Lastiği patlayan kamyona çarptı, yaşamını yitirdi
İçeriği Görüntüle

California ve Nelson Mandela Üniversitelerinden bilim insanlarının hazırladığı ve Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, kıyı habitatları öncelikli risk grubunda. Tropik bölgelerdeki etkilerin 2041-2060 döneminde iyimser senaryoda 2,7 kat, kötümser senaryoda ise 3,2 kat artacağı öngörülüyor. Kuzey Kutbu’nda 1,7 ila 2, Güney Kutbu’nda ise 2,1 ila 2,5 kat artış bekleniyor.

Araştırmada, iklim, okyanus kimyası, kara temelli faktörler, birincil üretim ve balıkçılık olmak üzere beş kategori altında 10 antropojenik baskı faktörü incelendi.

EN BÜYÜK TEHDİT OKYANUS ISINMASI VE BALIKÇILIK

Gelecekte en büyük baskı unsurlarının okyanus ısınması ve balıkçılığa bağlı biyokütle kaybı olacağı tahmin ediliyor. Balıkçılık filolarının büyümesi, gelişmiş av teknolojileri ve artan ticaret ağları, biyokütle kayıplarını hızlandıran faktörler arasında gösteriliyor.

Arktik ve Antarktika’nın bazı bölgeleri, Rusya’nın doğusu, Akdeniz, Güneydoğu Asya, Orta Doğu ve Hindistan kıyıları en kırılgan alanlar olarak öne çıkıyor. Halen düşük riskli görülen Doğu Afrika ve Madagaskar gibi bölgelerde de hızlı artışlar bekleniyor.

“PLASTİKTEN FOSİL YAKITA BASKI KATLANIYOR”

Prof. Dr. Yabanlı, denizleri baskılayan faktörlerin başında antropojenik kirlilik olduğunu vurgulayarak, “Mikroplastikler, kimyasal atıklar, ağır metaller, petrol sızıntıları ve radyoaktif atıklar deniz yaşamını tehdit ediyor. Gıda zinciri yoluyla insan sağlığı için de risk oluşturuyor” dedi.

İklim değişikliğinin denizlerde sıcaklık artışı, deniz seviyesi yükselmesi ve asitleşme gibi etkilerle kendini gösterdiğini ifade eden Yabanlı, kabuklu deniz canlıları ve mercanların büyük tehlike altında olduğunu kaydetti.

“ÇÖZÜK SIKI İKLİM EYLEMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BALIKÇILIK”

Yabanlı, “Science’ta yayımlanan makale, deniz ekosistemlerinin önümüzdeki 25 yıl içinde çok daha fazla etkileneceğini ve özellikle kıyı habitatları ile deniz kaynaklarına bağımlı ülkeleri tehdit edeceğini ortaya koyuyor. Çözüm, sıkı iklim eylemi ve sürdürülebilir balıkçılık politikalarıdır” diye konuştu.

Plastik yerine doğada çözünebilir ürünlerin kullanılmasını, tek kullanımlık plastiklerden vazgeçilmesini öneren Yabanlı, çevre bilinci eğitimleri, fosil yakıt tüketiminin azaltılması, deterjan ve pestisit kullanımının sınırlandırılmasının önemine dikkat çekti.

Kaynak: HABER MERKEZİ