Anne sütünün önemi ve emzirmenin anne-bebek sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekmek amacıyla 1-7 Ağustos tarihleri Dünya Emzirme Haftası olarak kutlanıyor. Bir çocuk doktoru olarak sürecin hem bebek hem de anne açısından ne kadar kıymetli olduğuna dikkat çeken Doktor Necip Tolga Özbay, emzirmenin beslenmenin yanı sıra bağ kurma, bağışıklık kazandırma ve uzun vadeli sağlık yatırımı olduğuna dikkat çekti. Özbay, doğumdan hemen sonra başlayan emzirmenin, bebeğin yaşam boyu sürecek bağışıklık sisteminin temelini oluşturduğuna vurgu yaptı.
"Anne için de çok değerli bir süreç”
Doğum gerçekleştikten sonra mümkün olan en kısa sürede bebeğin emzirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özbay, anne sütünün hem bebek hem de anne için faydalarını dile getirdi. Özbay, “Bu ilk temasla birlikte annede oksitosin hormonu salgılanıyor. Oksitosin, rahimdeki kasların kasılmasını sağlayarak doğum sonrası kanamaların azalmasına katkıda bulunurken hem annenin rahatlamasına hem de sütün artmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda anne ile bebek arasındaki bağı güçlendiriyor. Bebek emzirme sırasında annenin kalp atışlarını duyarak sakinleşiyor, huzur buluyor. Annenin de rahatlamasıyla bu bağ karşılıklı olarak daha da derinleşiyor. Aynı zamanda bu süt, içerdiği yüksek miktarda protein, yağ, karbonhidrat, vitamin, mineral ve özellikle antikorlar sayesinde bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiriyor, onu hastalıklardan koruyor. Anne sütünde bulunan antikorlar, bebeklerin sadece bağışıklığını değil, aynı zamanda kronik hastalıklardan korunmasını da sağlıyor. Ayrıca emzirme, annenin kalori harcamasını artırarak doğum sonrası kilolarının daha kolay verilmesine katkıda bulunuyor. Emzirmek, yapılan bilimsel çalışmalara göre, anne açısından meme kanseri ve yumurtalık kanserine karşı da koruyucu etki sağlıyor. Yani sadece bebek için değil, anne için de çok değerli bir süreç” diye konuştu.
"Yeterli emzirme sağlanmazsa, bebeklerde sarılık riski artabiliyor"
Doğru emzirme pozisyonları ve emzirmenin olmaması halinde yaşanabilecek sorunları aktaran Özbay, “İlk 6 ay sadece anne sütü verilmesini altın standart olarak kabul ediyoruz. Bu dönemin ardından, tamamlayıcı besinlerle birlikte 2 yaşına kadar hatta daha uzun süre emzirmeye devam edilmesini öneriyoruz. Bebeklerin 2-3 saatte bir emzirilmesini istiyoruz çünkü her emzirme, hem anne hem bebek için birçok fayda sağlıyor. Emzirme sürecinde annelere doğru pozisyonları göstermek çok önemli. Kucak pozisyonu, ters kucak, koltuk altı ve yatarak emzirme gibi çeşitli emzirme pozisyonları mevcut. Bu süreçte emzirme danışmanları annelere birebir destek veriyor. İlk haftalarda yeterli emzirme sağlanmazsa, bebeklerde sarılık riski artabiliyor. Bu nedenle doğumdan sonraki ilk günlerde emzirmeye çok özen gösterilmesi gerekiyor. Ayrıca anne sütü, bebeğin bağırsak florasının sağlıklı gelişimini destekliyor. Bu flora, yaşam boyu bağışıklık sistemi üzerinde etkili oluyor. İlk bin günde gelişen bağırsak florası, hem bağışıklık sisteminin güçlenmesini hem de sindirim problemlerinin önlenmesini sağlıyor” ifadelerini kullandı.
