Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Metin Çekiç, Atalan Alpagut Altın Madeni projesiyle ilgili süreci anlattı. Çekiç, ÇED belgeleri ve hukuki süreçlerin önemine dikkat çekerek, şirketlerin yalnızca yasal çerçevede faaliyet gösterebileceğini vurguladı.
KARARA UYMAK ZORUNDAYIZ
Atalan Alpagut Altın Madeni projesi hakkında bazı bilgilerin yanlış aktarıldığını belirterek süreç hakkında açıklamalarda bulunan Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Çekiç, “Şimdi bir ÇED belgesi alabilmeniz için 11 tane kurumdan olumlu görüş almanız lazım. Bütün devletin kurumlarından görüş almanız lazım. Bu suyla ilgili olan şey, suyun varlığı yokluğu devlet su işlerinin zaten raporlamasıyla ortaya çıkıyor. Yani, şirketin burada su vardır, su yoktur demesinin bir anlamı yok. Devlet Su İşleri eğer orada bir su kaynağı varsa zaten bu haritalarda, resmi evraklarda vardır. Yani, hiç kimse bir devlet memuru, olan bir şeyi yok diye yazamaz. Ama bu kurumların görüşleri bizim için bağlayıcıdır. Bunlardan olumlu görüş alındıktan sonra ÇED belgesini firma aldı. Ama orada ÇED belgesini alınca işlem bitmiyor. Yöre halkı veya çevreye zararlı olduğunu düşünen, o bölgeyi ilgilendiren kurumlar veya insanlar mahkeme yoluna başvuruyor. ÇED ile ilgili bir hukuki süreç sürüyor. Burada ÇED’i iptal edilen bir sürü işletme var. Onların çalışmasının önüne geçiyor. Yani biz hukuk devletiyiz, hukuka da inanmalıyız. Eğer burada mahkeme kararı ‘ÇED’i iptal etti, çalışamaz! deniyorsa o firma çalışamaz. Eskişehir Mahkemesi'nin verdiği karar tek başına yeterli değil. Bunun istinafı var. O firma da gitmiştir istinafa. Belki istinafta da olumsuz dönmüştür. Daha sonra tüm hukuki yolları kullanır. Danıştay, Yargıtay en sonunda eğer hukuk ‘Çalışabilir’ derse, çalışabilir. Ama ‘Çalışamaz’ derse, Danıştay'dan ya da Yargıtay'dan bir karar çıktığında hepimiz ona uymak zorundayız.” ifadelerinde bulundu.