Tepebaşı Belediyesi tarafından Yeşiltepe Mahallesi’nde hayata geçirilecek kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, “Bu çalışmada hem fiziki gelişme var, hem de sosyal gelişme var. Belediyeye ziyaretimde tebrik ettim” dedi.
ÇEVRE DOSTU BİR ÇALIŞMA
Tepebaşı Belediyesi Yeşiltepe mahallesinde başlattığı kentsel dönüşüm çalışmasını bir mühendis olarak takip ettiğine dikkat çeken Bingöl, “20 gün önce belediyeyi ziyaret ettiğimde bu konuda bir çalışma olduğunu mahallede kentsel dönüşüm adı verebileceğimiz bir çalışma yapıldığını gördüm ve tebrik ettim. Ada bazında kat artışıyla ancak çözülebilir demiştik. Yaklaşık 300 dönümde bu çalışma yapılacak. İnsanların cebinden cüzi bir miktar para çıkabilir, çıkmayabilir de… Kat yükseklikleri zeminle doğru orantılı değil. Orada şu an yapılan çalışma 3 ve 4 kat. Zemin açısından bir problem yok. Çevre dostu olan cephe olarak güneye bakan binalar yapılacak olması da önemli. Ayrık nizam, blok halinde bir çalışma var. Bu çalışmada hem fiziki gelişme var, hem de sosyal gelişme var” ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, Tepebaşı Belediyesi meclisinde gündeme gelen Leman Dergisi’nin Hz. Muhammed’e yönelik paylaşımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dini değerlere yönelik yapılan bu paylaşımın ifade özgürlüğü ile açıklanamayacağını ifade eden Bingöl, dergi yöneticileri tarafından bir açıklama yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Öte yandan Tepebaşı Belediyesi tarafından Yeşiltepe Mahallesi’nde hayata geçirilecek kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin de yorumda bulunan Bingöl, çalışmaların hem fiziki hem de sosyal gelişmeye yönelik olduğunu belirtti.
ASIL GÜNDEM KONUŞULMUYOR
İslam’ın doğru kaynaklardan öğrenilmesi gerektiğini aksi halde provokasyona açık olduğunu dile getiren Bingöl, gündemin değiştirilmeye çalışıldığını ifade etti. Bingöl, “Mizah kisvesi altında Peygamber Efendimiz'e ve dini değerlere hakaret edilmesi ne fikir ne de basın özgürlüğüyle açıklanamaz. Bölgemizin ateş çemberine döndüğü bu dönemde, bu tarz kışkırtıcı ve provokatif girişimler çok net bir şekilde bir operasyon kokmaktadır. Hukuk yönünde ama adil bir şekilde yargılanarak hesap verilmelidir. Türkiye’de özellikle dinin algılanması ve anlaşılması bir partinin ya da bir toplum kesiminin tekeline bırakılmış durumdadır. İslam doğru kaynağından öğrenilmelidir. Aksi takdirde, bu şekilde provokasyona açık durumlarda insanlar, birbirine tahammül edemediği bir süreçte ülkeyi karşı karşıya getirebilirler. Bu dergi özensiz davranmıştır. Ancak derginin sahipleri ya da yöneticileri neyi kast ettiklerini, neden böyle bir şeye ihtiyaç duyduklarını topluma açıkça ifade etmelidirler. Çünkü toplum bu olay üzerinden ikiye ayrılmış durumda. Ve ne yazık ki Türkiye’nin şu an esas konuşması gereken gündemleri, bu mesele sebebiyle konuşulamıyor. Dolayısıyla bunun, gündemi değiştirmeye yönelik bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Bu operasyonun içinde ve dışında kimlerin olduğunu ben de araştırıyorum.”