Rekonstrüktif ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Mutluhan Temizsoy, kontrolsüz estetik taleplerin ise "estetik bağımlılığı"na dönüşebileceği uyarısında bulundu. Dr. Temizsoy, sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan ‘mükemmel görünme’ baskısının hem kadın hem de erkek bireyleri etkilediğini ifade ederek, özellikle gençler arasında fiziksel görünüşe yönelik kaygıların arttığını vurguladı. Bu durumun, estetik cerrahiye yönelimi tetiklediğini ve hasta profilinin yıllar içinde önemli ölçüde değiştiğini dile getirdi.
"Erkekler de Estetik Yaptırmaya Yöneliyor"
Son yıllarda erkek hastalardan gelen estetik talebinin kayda değer şekilde arttığını belirten Temizsoy, "Kadınlar hâlâ daha yoğun bir şekilde başvuru yapıyor olsa da erkeklerin de estetik ameliyatlara ilgisi göz ardı edilemeyecek düzeyde. Bu durumun arkasında ise sosyal medyada sürekli görünür olma isteği ve dış görünüşe verilen önemin artması var" dedi.
"Estetik Yaşı Lise Çağına Kadar İndi"
Estetik cerrahinin artık yalnızca yetişkinler arasında tercih edilmediğini belirten Temizsoy, “Bazı durumlarda, özellikle kulak estetiği gibi sosyal hayatta problem yaratabilecek konularda, 18 yaş altındaki bireylere de müdahale ediyoruz. Çünkü okul çağındaki çocuklar bu tip fiziksel farklılıklar nedeniyle akran zorbalığına maruz kalabiliyor. Bu da psikolojik gelişimlerini olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
"Kararı Verecek Kişi Hastanın Kendisi Olmalı"
Estetik cerrahinin bir ihtiyaç değil, tercih olduğunu hatırlatan Dr. Temizsoy, “Bir ameliyata ihtiyaç olup olmadığını belirleyecek kişi hastanın kendisidir. Bazen beklentiler gerçeklikten uzak ve mükemmeliyetçi olabiliyor. Bu tür durumlarda hastanın psikolojik olarak hazır olmasını beklemek, hem hasta memnuniyeti hem de sağlık açısından çok daha doğru bir yaklaşımdır” diye konuştu.
"Estetik Bağımlılığına Dikkat"
Estetik işlemler sonrası bazı hastalarda sürekli yeni operasyon taleplerinin ortaya çıkabileceğini ifade eden Temizsoy, “Bazen en küçük bir deformite bile hastayı tekrar ameliyat olma arzusuna itebiliyor. Bu durum, zamanla kişinin sürekli yeni bir işlem istemesine ve bir tür estetik bağımlılığı geliştirmesine yol açabiliyor. Bu noktada hem hekim hem de hasta tarafının dikkatli ve bilinçli olması büyük önem taşıyor” uyarısında bulundu.