Dünyanın farklı bölgelerinden 43 uzmanın ortak çalışması, aşırı işlenmiş gıdaların insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dair en kapsamlı sonuçları ortaya koydu. The Lancet’te yayımlanan üç makalelik seri, 100’ün üzerinde uzun vadeli araştırmayı tarayarak bu ürünlerin taze gıdaların yerini hızla aldığını ve bunun kronik hastalık risklerini artırdığını vurguluyor.

Araştırmalara göre ultra işlenmiş gıda tüketimi, fazla yeme eğilimini güçlendiriyor, yetersiz beslenmeye yol açıyor ve bireyleri katkı maddeleri ile zararlı kimyasallara daha yoğun maruz bırakıyor. Bulgular, bu ürünlerin tüm organ sistemlerine zarar verdiğini net şekilde ortaya koyuyor.

"İNSAN BEDENİ BU GIDALARA UYUMLU DEĞİL"

Serinin yazarlarından São Paulo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Carlos Monteiro, tabloyu “acil önlem gerektiren küresel bir tehlike” olarak yorumluyor. Monteiro, “Bulgular, insanların bu tür gıdaları tüketmeye biyolojik olarak uyum sağlamadığını güçlü biçimde gösteriyor.” diyerek araştırmanın çarpıcı yönünü öne çıkardı.

Monteiro’ya göre, dünya genelinde geleneksel beslenme kültürleri çözülüyor; bunun arkasında ise dev gıda şirketlerinin agresif ve sürekli genişleyen stratejileri bulunuyor.

KÜRESEL POLİTİKA ÇAĞRISI

Serinin ikinci makalesi, devletleri aşırı işlenmiş gıda pazarlamasını sınırlayan kurallara davet ediyor. Üçüncü makalede ise tüketimin bireysel tercihlerden çok, küresel şirketlerin yönlendirmeleriyle şekillendiği vurgulanıyor.

North Carolina Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barry Popkin ise paketlerin ön yüzüne aşırı doymuş yağ, şeker, tuz ve işlenmiş gıda belirteçlerinin eklenmesini şart koşarak tüketicinin en azından net bilgiye ulaşmasını savunuyor.

İşlenmiş gıdalar insülin direncini tetikliyor
İşlenmiş gıdalar insülin direncini tetikliyor
İçeriği Görüntüle

Kaynak: HABER MERKEZİ