Dünyada bilinen bir terim olsa da Türkçe'ye "Felaket kaydırması" olarak çevirebileceğimiz kötü, olumsuz, stres yaratan haberleri okuma hastalığı olan Doomscrolling ülkemizde yaşanan ama henüz pek yaygın olmayan bir terim. "Doomscrolling" sosyal medya, haber siteleri veya diğer çevrimiçi platformlarda sürekli olarak olumsuz haberler, kötü olaylar veya stres yaratan içerikleri arka arkaya kaydırarak okuma alışkanlığına verilen isimdir. Bu davranış, özellikle kriz dönemlerinde artar. Pandemi, doğal afetler, ekonomik krizler veya siyasi çalkantılar gibi olaylar sırasında insanlar, yaşananları anlamak ya da hazırlıklı olmak amacıyla sık sık bu tür içeriklere yönelir. Ancak, bu alışkanlık kaygıyı, umutsuzluğu ve hatta tükenmişliği artırabilir.

Doomscrolling Felaket kaydırması nasıl yayılıyor?

Felaket kaydırması, akıllı telefonlar, sosyal medya ve çevrimiçi haber kaynaklarının sürekli erişilebilir olmasıyla giderek daha yaygın hale geliyor. Günümüzde 24 saatlik haber döngüsü, kullanıcıları her an yeni gelişmeleri takip etme ihtiyacı hissettiriyor ve olaylar sürekli güncellenen bir akış içinde sunuluyor. İnsan beyni, evrimsel olarak olumsuz içeriklere daha duyarlı olduğu için kötü haberlere daha fazla dikkat ediyor ve bu da insanların kaydırmaya devam etmesine yol açıyor.

Akıllı Saatlerin Vücut Ölçümleri: Gerçek mi, Pazarlama Oyunu mu? Detaylı İnceleme Akıllı Saatlerin Vücut Ölçümleri: Gerçek mi, Pazarlama Oyunu mu? Detaylı İnceleme

Sosyal medya algoritmaları da bu eğilimi güçlendiriyor; dikkat çeken içeriklere daha fazla yer vererek kullanıcıların ekranda daha uzun süre kalmasını sağlıyor. Özellikle endişe ve korku uyandıran olumsuz haberler daha fazla etkileşim aldığından, algoritmalar bu içerikleri öne çıkarıyor. Gelişmeleri kaçırma korkusu (FOMO) da bu davranışı tetikliyor; insanlar güncel olaylardan geri kalmamak için sürekli haber takibi yapma ihtiyacı hissediyor.

Ayrıca stresli ya da kaygılı insanlar, olumsuz içerikler tüketerek kendilerini daha fazla bilgi sahibi olarak güvende hissetmeye çalışabiliyor, ancak bu yaklaşım çoğu zaman kaygıyı daha da artırıyor. Pandemi gibi küresel kriz dönemlerinde belirsizliklerin artması, insanları felaket kaydırmasına daha fazla yönlendiriyor. Bütün bu etkenler birlikte, felaket kaydırmasını giderek yaygınlaştıran bir döngü oluşturuyor.

Doomscrolling Felaket kaydırmasının zararları nelerdir?

Felaket kaydırmasının (doomscrolling) birçok zararı bulunur ve bu alışkanlık uzun vadede hem ruh sağlığını hem de genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir:

Kaygı ve Stres Artışı: Sürekli olumsuz haberler tüketmek, kaygı ve stres seviyelerini artırır. Dünyada olup biten kötü olaylara aşırı odaklanmak, gerçek hayattaki pozitif olayları görmezden gelmeye yol açabilir ve bu durum kişiyi sürekli bir tehlike ya da tehdit algısı içinde bırakır.

Depresyon Riski: Felaket kaydırması, yalnızca kaygıyı değil aynı zamanda umutsuzluk hissini de artırır. Özellikle sürekli kriz, savaş, ekonomik çöküş gibi konulara maruz kalmak, kişinin geleceğe dair olumsuz düşünceler geliştirmesine ve depresif bir ruh haline girmesine neden olabilir.

Uyku Sorunları: Olumsuz içeriklerle sürekli temas halinde olmak, uyku düzenini bozabilir. Korku ya da kaygıyı tetikleyen içerikler gece yatmadan önce görüldüğünde, kişinin uykuya dalması zorlaşır ve uykunun kalitesi düşer. Mavi ışığa maruz kalmak da uykuyu bozabilir.

Fiziksel Sağlık Sorunları: Artan kaygı ve stres, fiziksel sağlığa da zarar verebilir. Yüksek stres seviyeleri bağışıklık sistemini zayıflatabilir, tansiyonu artırabilir, baş ağrılarına yol açabilir ve sindirim sorunlarına neden olabilir.

Zaman Kaybı ve Verimlilik Düşüşü: Felaket kaydırması, kişinin zamanını verimsiz kullanmasına neden olur. Sürekli ekranda olumsuz içeriklere bakmak, kişinin gün içinde odaklanmasını zorlaştırabilir, iş veya okul gibi sorumluluklara olan ilgiyi azaltabilir.

Dünya Algısının Bozulması: Sürekli olumsuz olaylara maruz kalmak, dünyanın yalnızca kötü olaylarla dolu olduğu algısını yaratır. Bu algı, kişinin çevresine ve insanlara güvenini azaltır ve iyimser düşünme yetisini köreltebilir.

Sosyal İlişkilerin Zayıflaması: Felaket kaydırması bağımlılığa dönüştüğünde, insanlar çevrelerindeki insanlarla zaman geçirmek yerine ekranda daha fazla vakit harcayabilir. Bu, sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir ve yalnızlık hissini artırabilir.

Doomscrolling Felaket kaydırmasından nasıl kurtuluruz?

Felaket kaydırmasından kurtulmak için sosyal medya kullanımını sınırlamak ve belirli zaman dilimlerinde kontrol etmek oldukça etkili bir yöntemdir. Bilinçli bir şekilde yalnızca güvenilir kaynaklardan haber almak ve olumlu içeriklere de yer vererek denge sağlamak, aşırı olumsuz haberlerin zihinsel etkisini azaltmaya yardımcı olur. Akıllı telefonlarda yer alan ekran süresi kısıtlayıcıları veya dikkat dağıtıcı içerikleri engelleyen uygulamalar kullanmak, gereksiz içeriklere dalmayı zorlaştırarak ekran süresini daha iyi yönetmeyi sağlar.

Günün belirli saatlerinde kısa süreli haber güncellemeleri almak, sürekli haberlere bakma ihtiyacını azaltır; özellikle uyku öncesinde haberlerden uzak durmak, rahat bir uykuya katkıda bulunur. Doomscrolling’in yerine yapıcı alternatifler bularak kendinize daha faydalı aktiviteler katabilirsiniz; örneğin, yeni bir hobiye yönelmek, yürüyüş veya spor yapmak, meditasyon gibi rahatlatıcı etkinlikler hem zihninizi dinlendirir hem de stresinizi azaltır.

Olumsuz içeriklerin farkında olmak ve kendinizi bu durumda uyararak ne kadar süre harcadığınızı veya bu içeriklerin ruh halinizi nasıl etkilediğini gözlemlemek, alışkanlığınızı kontrol altına almanıza yardımcı olabilir. Felaket kaydırması alışkanlığınızı çevrenizle paylaşarak onların desteğini almak ve duygusal farkındalığınızı artırmak da yararlıdır; kendinizi kaygılı veya stresli hissettiğinizde bu duyguların neyle tetiklendiğini görmek, felaket içeriklerine yönelme ihtiyacınızı azaltabilir. Sabırlı ve kararlı olarak bu adımları uygulamak, felaket kaydırması alışkanlığından kurtulmanıza katkıda bulunur.

Muhabir: Ahmet İhsan Tezcan