Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde başlayıp Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine kadar uzanan büyük orman yangını, sadece doğayı değil, kalpleri de yaktı. Yangına müdahale sırasında hayatını kaybeden 10 kahramandan geriye, Ankara Adli Tıp Kurumu önünde gözyaşları içinde bekleyen aileleri ve arkadaşları kaldı.
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk incelemelerin ardından, orman işçileri ve AKUT gönüllülerinin cenazeleri kimlik tespiti ve DNA analizleri için Ankara’ya gönderildi. Kimliklerin kesinleşmesini bekleyen ailelerin ve yakınlarının feryatları, yürek dağladı.
“Harika bir Türk genciydi… Sözün bittiği yerdeyiz”
Şehitlerden biri olan AKUT gönüllüsü Muharrem Can’ın en yakın arkadaşlarından Orhan Kızıltepe, 20 yıllık dostunun ardından gözyaşlarıyla konuştu: “Çok sevilen bir insandı. 15 yılı aşkın süredir AKUT’ta gönüllü olarak çalışıyordu. Elinin değebileceği her yere yardım etmeye çalışırdı. Makine mühendisiydi, baş mühendis olarak görev yapıyordu. Vatanını, milletini seven, yardımsever harika bir Türk genciydi. Mekânı cennet olsun. Çok büyük bir kayıp bizim için. Söylenecek çok şey var ama… sözün bittiği yerdeyiz.”
“Harçlığını alıp yardıma koşardı”
Yangında hayatını kaybeden bir diğer isim Bayram Eren Arslan’ın amcası Aydın Arslan da yeğeninin hayatını gönüllü yardım görevlerine adadığını söyledi: “Kimseye haber vermeden nerede yardım işi var, kendi başına çeker giderdi. Hatay’da bir ay kaldı. Marmaris yangınında da oradaydı. Şimdi de buraya geldi… Harçlığını alıp gönüllü olarak giderdi. Bir hayırsever yavrumuzu şehit verdik. Acımız çok büyük.”
Gözyaşları dinmiyor
Adli Tıp önünde acı içinde bekleyen ailelerin feryatları, kaybedilen her bir canın arkasında ne kadar büyük hikâyeler ve yarım kalan hayaller olduğunu gösterdi. Şehitlerin cenazelerinin, gerekli tespitlerin ardından ailelerine teslim edilmesi ve memleketlerine uğurlanması bekleniyor.