Son günlerde gündeme gelen zorunlu eğitimin kısaltılması yönündeki tartışmalara ilişkin açıklamada bulunan Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol, bu plana tepki göstererek, düzenlemenin çocukların eğitim hakkını ve geleceğini olumsuz etkileyeceğini belirtti. Milli Eğitim Bakanı’nın farklı platformlarda dile getirdiği yeni eğitim modeli üzerine yapılan haberleri hatırlatan Demirkol, “En son bakan belirli bir model yok dese de lise eğitimi üzerinde 2+2 şeklinde bir düzenlemenin Cumhurbaşkanlığına sunulduğu ve kabinede görüşüleceği ile ilgili basında çokça haber yapılıyor. Merak ediyoruz: Zorunlu eğitim süresi kimleri rahatsız etmiştir? Sürenin uzun olduğu ve kısaltılması gerektiği hangi bilimsel gerçekliklere dayandırılmaktadır? Yoksa STK olarak adlandırılan vakıf, dernek ve bazı dini çevreler ile patronlar kulübü olarak görülen oluşumların istek ve taleplerine göre mi şekillendirilmeye çalışılmaktadır?” diye sordu.
Eğitim Sen olarak uyarıyoruz...
Eğitim Sen Şube Başkanı Demirkol şu ifadeleri kullandı: “Unutulmamalıdır ki uluslararası sözleşmelerle de belirlenen duruma göre 0-18 yaş aralığında bulunan tüm bireyler çocuk sayılmaktadır. Bu nedenle yapılacak düzenleme ve atılacak adımlar çocukların üstün yararına, eğitim hakkına ve pedagojik gelişimlerine göre olmalıdır. Çocukların erken meslek edinmeleri kılıfıyla işçiliğin ve emeğe sömürünün önünü açıldığı aşikârdır. OECD ülkeleri arasında en düşük zorunlu eğitim süresi 11 yıl ve ortalama eğitim süresi 14 yıl arasındadır. Eğitim Sen olarak uyarıyoruz: Çocukların geleceklerini ilgilendiren düzenlemeler, pedagojik gelişimleri, eğitim hakkı, bilimsel temeller gözetilerek; eğitimin bilimsel bileşenleri, üniversiteler, çocukların eğitim hakkını savunan eğitim sendikalarının görüşleri de alınarak yapılmak zorundadır. Son yayınlanan raporlara göre eğitim dışına çıkan çocuk sayısının gün geçtikçe arttığı ve 640 bin civarındaki çocuğun eğitim hayatından koptuğu görülmektedir. Okul dışında ucuz iş gücü olarak çalıştırıldıkları gerçeği ortadayken, yapılması gereken çocukların derin yoksulluklara sürüklenmemesi ve eğitim hayatından kopmalarına neden olan durumlara karşı önlem almaktır.”