Zafer Çatel yazdı.

Mustafa Dündar Kongreyle gelen İl başkanıydı. Uzun süre sayılabilecek görevini Milletvekili adayı olmak için istifa etmişti.
Döneminde parti içinde ateşkesi sağlamıştı.
Daha derli toplu politika yürütmüştü.
Kentin ana sorunlarına öncelik vermişti.
Parti içi dengeleri gözetmişti.
Uzlaşmacı bir çizgi izlemişti.
Taban onu çok seviyordu..
Adalete önem vermişti.
Görüşmeler yapmıştı.
Genel merkezden sinyal almıştı.
Tabanın beklentisi ilk üçte tabanın beklentisi vardı..
Olmadı..
AK Parti, temayül yoklaması yapmıştı.
Kamuoyu araştırması yapmıştı.
Teamül Dündar Ünlü' den yanaydı..
Olmadı.
Listeler de ancak 4.sırada yer verilmişti.
Partinin emekçilerinin kaderi böyle..
*****
Yeni atanan İl Başkanı Zihni Çalışkan.
Avukat.
AK Partide işler atama ile yapılıyor. Devlet memuru gibi. Mahalle delegelerinin, İl delegeleri anlamını yitiriyor..
Kongrede yönetime seçilenlerin hiçbir anlamı kalmıyor. Atanan il başkanına istifalarını veriyorlar. Yeni yönetim kurulu listeleri atanıyor…İçinden de İl yürütme kurulu belirleniyor..
Durum bu.
Onun için hiç kimse sesini çıkartmıyor. Nasıl olsa bana da bir gün yönetim kurulu üyeliği veya il yürütme kurulu üyeliği düşer gözüyle tekkeyi bekliyor..
Çorba içmek için.

AK Partide Demokrasi de böyle. İşine gelirse..

HEDEF BELİRLENMİŞ..15 DE 15…

Zihni Çalışkan, çok uzun zamandan beri Belediye Meclis üyeliği yapıyor..
Ayağın tozuyla basına verdiği demeci var.
Diyor ki;15 de 15 bu kez belediyeleri alacağız.
Bunu her dönem dinleriz.
Ama bir türlü olmadı.
Merkezde seçimler hep kaybedildi.
Ahmet Ataç'ın Zihni'ye göndermeleri var.
Ayda iki kere belediyeye uğramakla belediyecilik öğrenilmez!
Belediye başkanlığı nasip-kısmet işi.
Belediye başkanlığını hiç aklındangeçmeyenlerin Belediye başkanı olduğunu çok gördük.
Belediye başkanlıkları 'Belediye başkanlığı yerleştirme sınavı' alınan puan ile belirlenmiyor ki?
Örneğin, Sezai Aksoy, Aydın Arat,Ayhan Boyer. Bazen tombala, bazen şans işi.
Daha birçok örnek var.
*****
Kimisi belediye başkanlığı rolü yaptı, kimisi belediye başkanlığı yaptı..
Başkanlık yapan, ilk akla gelenlerden, Selami Vardar, Yılmaz Büyükerşen..
27 Mart 1994 seçimlerinde Sadi Nebrekli masa başında kaybettirilmişti?
Neye niyet neye, kısmet!
AKP'nin kaderini Eskişehir' de MHP belirleyecek. Seçim sonuçlarının tablosu buna işaret ediyor..
Dolar bir günde '% 16' Cumhuriyet tarihinde görülmemiş artıştan sonra?
Belli mi olur. Bu kez, 15 de 15.. Olur mu olmaz mı bilemem.. O kadar çok siyaset filimci var ki? Ben onların eline su dökemem..
Ama; Papatya falı açacaklar şimdiden hazırlıklarını yapıyor!
Sürprizlere hazırlıklı olun..

EKONOMİK SALDIRI VAR..
Son günlerde ekonomik gerçeklerden koparak kurlardaki artışı 'ekonomik' saldırıya bağladık..
Anlı şanlı Ekonomi tahsili yapmış Prof.lar TV'ye çıkıyor ve bunu söylüyorlar.

Dolar, molar bize vız gelir tırıs gider diyorsanız mesele yok!..Memleketi Rize'de konuşma yapan Başkan Erdoğan;'Bunu unutmayın, onların dolarları varsa bizim de halkımız, hakkımız, Allah'ımız var' diyor.

Gerçi doların üzerinde ' Ingodwetrust' yazısı var..Demek onlarda tanrıya inanıyor..
Sonra çıkan sadece Dolar değil ki, Paund, İsviçre Frankı, Euro… Bunlarda mı bize saldırıyor. Kim bunlar? Elle tutulmuyorlar mı, gözle görülmüyorlar mı?
Sahi kim. Spekülatörler mi, manipülatörler mi? Sahi Kim? Hemen 'yerli ve 'milliiha'ları' üzerlerine gönderelim..

KİMİ KANDIRIYORLAR?
Hani makro iktisat okumamış olsak, neredeyse 5 Nisan ve 2001 krizini yaşamamış olsak bizde yiyeceğiz!
Yersen..
İşin temelinde ekonomik savrukluk, mali disiplininin ellerinden popülist politikalar nedeniyle kaçırılması, üretim ekonomisi yerine, inşaat yoluyla kalkınma tercihlerinin yapılması ve kamuda politik nedenle liyakatsiz yöneticilerin atanması, 'kamu yönetim reformunun' bir türlü yapılamaması cari açık probleminin devam etmesi, tüketime dayalı ekonomi büyüme ve tasarrufların cezalandırılması-negatif faiz verilmesi vs..
Özel sektör borçları onları ilgilendirir..
Güçlü Türkiye Güçlü Lider diyorsanız! benim açımdan hiç sorun değil.. Mebus olduğunuz sürece sabahtan akşama kadar söyleyin.
Ama gerçekler gizlenemez..

Durmak yok! 'dombra' müziği eşliğinde, 'reis' adımlarıyla, yeri inleten yürüyüşümüzle, 'has dur' yallah nidalarıyladoların saldırılarına karşı koymaya devam..
Ya! herru, ya merru!...