‘Doğruluk’ kavramı, dilimizde aşağıdaki anlamlarıyla kullanılıyor:

‘Doğru olma durumu, düz olma, düzlük’; ‘Doğru hareket etme, dürüstlük’; ‘Gerçeğe uygun olma, gerçeklik, yalan veya yanlış olmama’.

‘Dürüst olma durumuna, doğruluğa, mertliğe’ ‘dürüstlük’ diyoruz.

Bunlara bağlı olarak bir de ‘Kendisine iyilik edene, lütufta bulunup koruyana minnet ve şükran duyguları ile bağlanma, bu bağlılığa yakışır şekilde davranma, hainlik ve döneklik etmeme, vefakârlık gösterme’ anlamlarıyla kullandığımız ‘sadakat’ kavramı var.

Ne olduysa, nasıl olduysa bu üç kavrama da uzaklaştık gibime geliyor. İnşallah bu konuda yanılıyorumdur.

‘Elinden, belinden, dilinden zarar gelmez’ diyebileceğimiz insan sayısı, her geçen gün biraz daha azalıyor yazık ki.

Üzülerek belirtmeliyim ki ‘eğri yay gibi elde kalırken doğru, yabana atılıyor ok gibi.’

Hâl ve şart ne olursa olsun şeytana uymanın, sapla samanı karıştırmanın, yolu şaşırmanın, yoldan çıkmanın anlamı da gereği de yok elbette.

Hâl ve şart ne olursa olsun doğru davranmak, doğruluktan ayrılmamak, doğru anlamak, doğru anlatmak, doğruyu görmek, doğruyu yapmak, doğru düşünmek, doğru söylemek, doğrudan yana olmak … gerekiyor elbette.

Hâl ve şart ne olursa olsun özde doğruluk, sözde doğruluk, işte doğruluk, niyette doğruluk … gerek elbette.

Doğruluk; insan haklarına saygılı olmak, insan haklarına uymak demek.

Doğruluk; gereksiz söz söylememek, kötü söze itibar etmemek demek.

Doğruluk; insanlar arasında barışın sağlanması demek.

Doğruluk; insanlara doğru öğüt verip gerçekleri hatırlatmak demek.

Kesinlikle, doğru kılığındaki yanlışlardan kendimizi koruyabilmek gerek.

Her zaman ve her yerde eğriye eğri, doğruya da doğru diyebilmek gerek.

Zaman ve mekân gözetmeden doğru konuşulmalı ya da susulmalı.

İmkân ve fırsatı sorgulamadan doğru gidilmeli, doğrulukla yol alınmalı.

Şartlar ne olursa olsun davranış, tutum ve davranışta sapma olmamalı.

Eğri özde doğru söz olamayacağı akıldan çıkarılmamalı. Eğrilerle doğru karıştırılmamalı

Evet; aklın ayarını bozmayalım aman.

Doğrulukla bağdaşmayan davranışlardan uzak duralım aman.

Sözümüz doğru olsun ama her doğru her yerde söylememeye dikkat edelim aman.

Sizi/bizi Allah’a şikâyet etmesinler; Allah’a emanet etsinler aman!

Aman ha aman!

Hepimize düşen; ‘söyleyince doğru söz, yapınca doğru iş, düşününce doğru düşünce’ kesinlikle.

Hepimize düşen; doğru yolda da sebat, doğrulukta da sebat mutlaka.

Hepimize düşen; doğruluktan şaşmamak, dosdoğru yol üzerinde olmak şüphesiz.

Ziya Paşa (1825-1880)’nın dediği gibi özetle:

İnsana doğruluk yakışır görse de ikrah

Yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah