CHP’de kimler nereye aday olarak gösterilecek tartışmaları sürerken;

10 Ocak gecesinde kimseden habersiz bir şekilde Eskişehir adayları parti MYK’sına sunuldu.

Ve yine kimsenin haberi olmadan merkezdeki üç belediye başkan adayı onaylanarak kamuoyuna açıklandı.

O açıklama kimsenin beklemediği türden oldu.

Zira Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce, Hoca’nın yerine Büyükşehir Adayı olarak ilan edilmişti.

+++

Sonrasında yapılan yorumlar şu şekilde oldu;

“CHP kazanırsa, Hoca’nın genel sekreteri bile kazandı,

AK Parti kaybederse AK Parti, Hoca’nın sekreterine bile yenildi denilecek”

Şehir kamuoyunda ortak görüş bu şekilde ortaya çıkmıştı.

Ancak!

Gelin görün ki, ismi aday olarak açıklanan Ayşe Ünlüce öylesine bir performans ortaya koydu ki genel sekreterliği bir anda unutuldu.

Bırakın genel sekreterliğini, Ünlüce öylesine işler yaptı ki, “Çok dişli bir rakip” görüntüsünü daha ilk günden ortaya koydu.

Hem siyasete getirdiği nezaket, hem politik tavırları, hem de ayağı yere basan söylemleri ile kırk yıllık politikacılara adeta taş çıkarttı.

Nerede ne konuşması gerektiğini, halka nasıl nüfus edeceğini, girilen bir ortamda nasıl davranılacağını ve vatandaşla samimiyetin nasıl kurulacağını adeta uygulamalı bir ders olarak gösterdi.

Kısacası;

Bugün Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Ayşe Ünlüce, öylesine bir performans sergiledi ki;

Ne Hoca’nın sekreteri bile kazandı dedirtti ne de AK Parti Hoca’nın sekreterine bile yenildi sözünü söyletti!

Ünlüce, yaptıkları ile vaadleri ile tavırları ile halkla kurduğu sevgi köprüleri ile seçimleri bizzat kendisi kazanmayı başardı…

****************

LİSE KONUSU BARİ SÖZDE KALMASIN!

AK Parti, her yerel seçim süreci öncesinde kente dair sözler verir.

Bu sözlerin geneli, merkezi hükümet tarafından yapılacak işleri kapsar.

Sarıcakaya yolunda iş makinaları üstünde verilen fotoğrafları hatırlıyoruz mesela.

“Seçim sonrası bakanlığımızla birlikte ortaklaşa hemen bitireceğiz” denilmişti.

Alpu Yolunda verilen pozlar dün gibi aklımızda…

Yine “Seçim sonrası hemen bitiyor” dediler.

Geride kalan son seçimde de buna benzer sözler verildi.

Birisi yine yollar üzerine olanıydı.

Yeni bir çevreyolu yapımı için seçimin hemen ertesinde harekete geçileceği söylendi.

Yapılmasını elbette tüm kentli adına çok istiyoruz ama bu sözün ileride hayata geçeceğine dair ibareler ortada görünmüyor.

Hele hele Maliye Bakanı’nın “Bana herhangi bir yatırım için uğramayın” dediği bir ortamda…

+++

Ancak!

Verilen bu sözlerden bir tanesi var ki, bize göre şehir için en önemli işlerden birisi…

O da Emek Mahallesi için verilen lise yapımı sözü…

Biliyorsunuz, Emek Mahallesi için verilmiş bir lise sözü var.

50 Binden fazla insanın yaşadığı bir mahallede, üstelik eğitim kenti denilen bir yerde lise olmaması sahiden büyük bir ayıp.

Sadece Emek’te ikamet edenler çocuklarımıza değil, şehre karşı yapılmış bir ayıp da duruyor ortada.

Üstelik bu ayıp 20 yıldan beridir devam ediyor.

Zira bunca yıl içinde hemen herkes bu lisenin yapılacağını sözünü verdi.

Son seçimin en önemli konularından birisi de yine bu lise oldu.

+++

Seçim gelip geçti.

Dediğimiz gibi, şehre dair verilen sözlerin elbette yerine getirilmesini istiyoruz…

Ancak!

Emek Mahallesi için verilen lise vaadini ayrı yere koyuyoruz.

Çünkü işin içinde eğitim, çocuklarımız ve gençlerimiz varsa konu her şeyden ama her şeyden daha değerli ve kıymetlidir.

O yüzden lise konusunu daha özel bir konumda takip edeceğimiz şimdiden ilan ediyoruz…

************

BU İŞ OLDUBİTTİYE GETİRİLEMEZ!

Şehrin gündeminde “Şehir ve Göç Müzesi’nin” TÜGVA’ya devri konusu var.

Odunpazarı Tarihi Bölgesinde kamunun malıyken, kamuya hizmet eden Türk Dünyası Kültür Başkenti Vakfına devredilen bir alan var.

Türk Dünyası Vakfı, “kamudan” aldığı alan için şehrin en büyük şirketlerinden ETİ’yi “Şehir ve Göç Müzesi” yapımı için sponsor yapıyor.

ETİ de hem binanın yapımını hem de iç tasarımını inşa ettiriyor.

Ancak nedendir aradan geçen 9 yıl içinde müzenin açılışı bir türlü yapılmıyor.

Ve geçtiğimiz günlerde sabah bir kalkıyoruz ki, sözü edilen binaya TÜGVA’nın tabelası asılmış.

Yani müze kamuoyunda bir taraftan unutturulurken bir taraftan kaşla göz arasında TÜGVA isimli vakfa tahsis edilmiş!

Bize göre ortada büyük bir skandal var.

Bunun nasıl ve neden ortaya çıktığına dair de ortada bir ton soru var.

Bu sorular hem mecliste hem de şehrin kamuoyunda bir bir ortaya konuluyor.

O soruları 2 gündür köşemizde paylaşıyoruz.

Diğer meslektaşlarım da aynı şekilde sorulara yanıt bekliyor.

Ancak ne bir açıklama ne de konuyla ilgili aydınlatıcı bir bilgi var.

Kısacası;

Ortada oldubittiye getirilmek istenen bir şeyler var gibi duruyor.

Şunu söylemek gerekli ki, bu şehir bu tür oldubittilere fırsat vermez!