Kağıt para asla sadece kağıt para değildir. Arkasında büyük hikayeler, olaylar, insanlar, savaşlar, umutlar, hüzünler kısacası yaşamın ta kendisi vardır. Bu hikayeler yıllar geçse de asla unutulmaz.
Bu hikayelerden asla unutulmaması gereken bazıları şöyle:
''BEDELİ ÇANAKKALE'DE KANLARIMIZLA ÖDENECEKTİR''
Bir Türk subayı Çanakkale Savaşı zamanı araç lastiği almak için kendisi sahte para hazırlamıştı. Bir Yahudi tüccardan bu para karşılığı savaşta kullanmak üzere araç lastiği satın almıştı. O dönem bu paranın karşılığı 100 altındı. Yokluk zamanı hazırlanan bu sahte parayı Mehmet Muzaffer birebir aynı şekilde yeniden hazırlamıştı, ama üzerinde bir değişiklik yaparak… Paranın üzerine ''Bedeli Osmanlı Bankasında altın olarak ödenecektir'' yerine, ''Bedeli Çanakkale'de kanlarımızla ödenecektir'' Bu parayı Yahudi tüccar Osmanlı Bankasına bozdurmaya götürünce sahte olduğunu öğrenmiştir.
İNGİLİZLER GÖKTEN PARA YAĞDIRIYOR
1.Dünya Savaşı zamanı… Paralarımızı İngiltere'nin bastığı o yıllarda savaş patlak vermişti. Sultan Vahdettin döneminde bu 10 liralık paralar, İngiliz uçakları tarafından gökyüzünden halka dağıtılmıştı. Bu olay o dönem Osmanlı'da aşırı enflasyon ve ekonomik krize neden olmuştu. Bu da bize paranın nasıl bir savaş aracı olarak silah gibi kullanıldığını gösteriyor.
EKMEK PARASI SÖZÜ NEREDEN GELİYOR?
1902 yılında valilik ve belediyeler, 1 ve 2 kuruşluk vesikalar bastırarak halkın ekmek alımını kolaylaştırmaya çalışmıştı. Bu yöntem ile halkın hayatında bir kolaylık sağlamak ve Osmanlı'daki bozuk para sıkıntısını ortadan kaldırmak amaçlanmıştı. Bu paralardan biri de ekmek almak için basılan ve ekmek parası ismiyle çıkarılan 1,5 kuruştu. İşte günümüzde bile dilencilerin ağızlarından eksik olmayan ekmek parası lafının ortaya çıkışı bu paradan dolayıdır.
FINDIK TOPLAYAN KIZLARIN HİKÂYESİ
1952 yılında tedavüle giren 5. Emisyon 5 liranın arkasında fındık toplayan kızların fotoğrafı vardı. Bu fotoğraf Giresun'da çekilmişti. Ancak kızlardan biri resmin kendilerinden izinsiz basıldığını ileri sürerek paranın kaldırılması için dava açmıştı. Kızlardan bir diğeri de 2010'da ölmeden önce şu sözleri sarf etmişti: 'Fındık toplarken çekilen ve beş liranın arkasında konulan fotoğraf beni çok gururlandırmıştı. Hiçbir şey talep etmememe rağmen o zaman bana telif ödemişlerdi.'
SAMSUN ALMAN KAMPI PARALARI
Birinci Dünya savaşı sırasında Alman Başkumandanlığı tarafından 1916 yılında Samsun'da bir esir kampı kurulmuştu. Kamp, Rus Askeri Kuvvetleri'nin destek kıtasındaki Gürcistan asıllı savaş esirlerini barındırıyordu. Kamp içinde ve çevresinde, Alman komutanlar tarafından imal ettirilen, üzeri Almanca yazılı ufak kağıt paralar kullanılmıştı. Bu paralar bir nevi makbuz gibi işlem görse de bugün oldukça değerlidir.
ARNAVUTLUK'TA ESAT PAŞA ZAMANINDA KULLANILAN PARALAR
1913 Balkan Savaşını takip eden yıllarda, bugün bildiğimiz devletlerin kurulmasından önce, kısa süreli birtakım yönetimler bölgelere hakim olmuşlardı. Bunlarda biri de Osmanlı'dan kopmak üzere olan Arnavutluk dolaylarında, Osmanlı askeri olan Esat Paşa'nın kısa süren bölgesel yönetimiydi. Bu bölgesel yönetimler kendi kağıt paralarını da çıkartmıştı. Esat Paşa yönetimi de kendi kağıt parasını basmıştır.
TRABLUSGARB'TA ENVER PAŞA'NIN BASTIĞI KÂĞIT PARALAR
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a asker çıkartmasıyla İtalya-Osmanlı savaşı başlamıştı. Enver Bey bölgeye gelerek oradaki küçük Osmanlı askeri birliklerinin kumandanı olmuştu. Bu cephede savaşan Osmanlı askerlerinin silah, teçhizat ve parası İstanbul'dan ancak Mısır üzerinden karayolu ile gönderilebilmekteydi. Bu lojistik faaliyeti de çok geç sürmekte ve cepheyi sekteye uğratmaktaydı. Harcamalar için paranın zamanında ellerine geçmemesi üzerine Enver Paşa, altın liralar geldiğinde değiştirilecek ve kısa süre geçerliliği olacak, ufak kağıt paralar yazdırmış ve kendi mührünü vurarak tedavül ettirmişti. Para sadece Libya'da geçerli olmuştu.
İNGİLİZLERİN GELİBOLU'YU GEÇEMEYEN KÂĞIT PARALARI
Çanakkale Savaşı için gelen İngiliz birlikleri, Osmanlı topraklarını işgal edeceklerinden oldukça eminlerdi. Hatta İstanbul'u işgal ettikten sonra kullanılmak üzere, kağıt para hazırlamışlardı. Bu paranın özelliği, kendi paralarına değerinin Osmanlıca karşılığını yazılmasından ibaretti. Bu para İngiliz askerlerine dağıtılmıştı. Ancak Çanakkale geçilemeyince o paralar hiçbir zaman tedavül edilmedi. İyi ki de edilemedi…
PARA PUL OLDU
Osmanlı'da kaime döneminde bozuk para çok büyük bir sıkıntıya neden olmuştu. Piyasanın işlerliğini sürdürmek adına Maliye Nezareti, bozuk para yerine geçecek 5 ve 10 paralık posta pullarının piyasaya sürülmesini önermişti. Teklif Meclis-i Mebusan'da görüşülmüş ve 100.000 liralık posta pulunun tedavüle çıkarılmıştı. Ancak bu pulların posta işlerinde kullanılması kesinlikle yasaklanmış ve ihtiyaç duyuldukça piyasaya sürülmesi kararlaştırılmıştı. Paranın pul olması deyimi de Osmanlı'nın bu uygulamasından dolayı günümüze kadar gelmiş bir deyim olarak kalmıştır.