AKP' içinde ciddi bir rahatsızlık var.
CHP'nin içinde ciddi bir rahatsızlık var.
Deva' nın içerisinde çok ciddi rahatsızlıklar var.
Gelecek Partisinin içinde rahatsızlıklar var.
Memleket Partisi içinde rahatsızlıklar var.
MHP'nin içinde ciddi rahatsızlıklar var.
HDP' nin içinde ciddi bir rahatsızlıklar var.
Seçmen tabanında rahatsızlıklar var.
Her partinin farklı rahatsızlıkları var?
Neden?
Çünkü partilerin kendilerine 'özgü kurumsal' yapıları yok.
Üyeler nitelikli ve deneyimli değil.
Parti içinde demokratik olmayan uygulamalar var.
Partiler, askeri hiyerarşi gibi merkez örgütlenme yapısına sahip.
Genel merkez her şeyi bilir.
Emir vermesini bilirler.
Taşra teşkilatları ise genel merkezin taşeron firmalarıdır.Üyeler koşturmalıdır. Üyeler parti genel merkezilerin belirlediği paraşüt adaylar için koşturmalıdır.
Böyle bir kurgu var politikada genel merkezdekiler politik bilgi ve birikimi yeterli olmayanlar da görev aldığı zaman işte o zaman seyreyleyin cümbüşü..

İşte dananın kuyruğu burada kopuyor. Seçmen ve partinin tabanında koşturanlar şunu deneyimlerle öğrenmişler.
Kim?Seni aday yaptıysa 'o' koştursun.
Kısacası,'oligarşik' düzenin partileri alternatif olamıyorlar.
Bunların hiç biri halkçı değiller. Öyle görünüyorlar.
Milleti kandırıyorlar.
Onun için tepesi üstü, Türk siyaseti çakılıyor.
Neymiş efendim,siyasi partiler demokratik yaşamın vazgeçilmez temel unsurlarıymış..
Yersen...
Bu dönem kapandı kimse farkında değil...
Yeni neslinde hiçbir şey umurunda bile değil.
FARKLI ZAMANDAYIZ.
Bizim siyasal kültürümüzde, demokratik kavramlar henüz yerleşmiş değil. Bunun sosyolojik açıklamaları var. Endüstri devrimin yaşayamadık. Devlet kontrolünde sendikalaşma oldu. Feodal-Ağalık düzenin devam ediyor.. Güçlü bir burjuva ve işçi sınıfının olmaması..
Kısacası toplumsal yozlaşma dönemine girdik. Bu 'anafor' bizi yutacak.
Amaç buydu zaten.
DEMOKRASİ MASALINA SENDE İNANIYORMUSUN...
100 'ün üzerinde siyasi partiye ihtiyaç var mı Allah aşkına. Nedir?bu yahu. Çok gerçekçimi.
Değil.
Hiç iyi bir şey de değil.
Bir sağdan bir soldan, bir de ortadan olsun yeter.
Hadi birazda sol kanattan.
Yazık o kadar harcanan emeğe. Kaynağa.


MUHARREM İNCE VE GURME DOSTLARI ..
Mustafa Tayfun Laik.
Memleket partisi kurucular kurulu üyesi..
İstifa etmiş. Ederken de Muharrem İnce için kullandığı sözler var. liyakatsiz ama 'iyi ve gurme' dostlarıyla beraber kendi mutlu azınlığını kurmuştur. Partimizin kurulduğu süreçte, liyakat ve başarı yerine,sadakati tercih eden Sayın İnce, kendisine sadakatle bağlı dar bir kadro ile Genel Merkez binalarında mutlu aile tabloları çizerken Partinin anketlerdeki oy oranı ise hızla düşmeye başlamıştır', İfadesi ortalığı karıştırmış durumda.
Mustafa Beyin teşhisine yanlış diyemem. Genel başkanlar nedense! Kendisine 'BİAT' edenleri tercih ediyorlar. Böyle olunca, 'dar kadroculuk anlayışı' partiye hakim oluyor.
DSP,DYP ,ANAP böyle bir partiydi..
Dağılıp gittiler.
İnternetten alıntı fıkra..
Polis yurtdışına kaçak insan taşıyan komik kamyon şoförüne sorar. Polis: Ne var kamyonda? Şoför: Mal var amirim. Bunun üzerine kaçaklardan biri oradan kafasını çıkararak:
Sen kime mal diyorsun lan? Der. Polis: Hani mal vardı sen kimi kandırıyorsun? Şoför: Eeee mal olmasa kafasını çıkarır mı?