Senede iki kez kutladığımız dini bayramlarımızın sevinç ve heyecanı "arefe günü" başlar gönül dünyamızda.

Bayram için son hazırlıkların gözden geçirildiği gündür arefe. Çocukluk günlerimde rahmetli annemin böyle zamanlarda yaptığı hazırlıklar şimdi film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden.

Yalnız başına işe koyulur telaşla İki katlı ahşaptan yapılı evimizi dip köşe temizlerdi.

Gelen misafirlere ikram için; tatlıların, zeytinyağlı sarmaların, böreklerin vs. bayramın olmazsa olmazlarını bayrama birkaç gün kala titizlikle hazırlardı.

Arefe günü özeldir. Yöremizde ikindi namazından sonra topluca mezarlığa gidip kabir ziyaretlerinin yapılarak duaların gözyaşlarına karıştığı müstesna zaman dilimlerini o zamanki çocuk halimle anlamaya çalışırdım.

Yakınların mezar başlarına oturup ellerindeki yüce kitaptan yasin suresini okuduklarına sayısız şahitliğim vardır.

Kabir ziyareti denilince anımsadım. Geçtiğimiz yıl birlikte bayram ettiğimiz bazı akraba, komşu bugün maalesef aramızda değil.

Acılar tazeleniyor kabir ziyaretlerinde. 

6-7 ay önce elim bir kazada hayatlarını kaybeden akrabam Önay abi ve eşi Ballı abla, Cahit abi, Apartman komşumuz Hakan Bey bugün aramızda değiller. Daha niceleri…

Mekânları cennet olsun.

Dolayısıyla bu duygu yoğunluğunda ulaşılır bayrama.

Yüzlerce mesaj arasında sosyal medya hesabından bir arkadaşımın (arefe günü için) yazdıkları ilgi çekiciydi: "Bugün sevginin, saygının, inancın, barışın ve kardeşliğin arifesi olsun. Sonrası bayram olur zaten!" cümlesi özetliyor her şeyi.

O sebeple yazmak istedim.

Mübarek bayramlara bu bakış açısıyla bakmak bayramları gerçek anlamda bayram yapıyor sevgili okuyucular.

Aksi halde diğer günlerden farkı kalmıyor.

Dost sohbetlerinde “nerede o eski ramazanlar ve de bayramlar “ diye özlem duyarız geçmişe.

Oysaki bayramlar aynı bayram da insanoğlu değişmiş.

Pandemi süreci de var ama teknoloji ve internet çağının kültürel değerlerimizi değirmen gibi öğüttüğü çağımızda eski bayram coşkusunu bulamıyoruz.

Şairin dediği gibi;

Kar çiçeğim solmuş, kar yatağında,

Can verir ırmağın dar yatağında,

Arife gecesi yer yatağında,

Üstüme serdiğim Bayramlar hani!

Elbette bunun başkaca nedenleri de var. Başta ekonomik şartların aileler üzerindeki olumsuz etkilerine bağlı toplumun sosyal fay hatlarındaki kırılmalar eski bayramları aratır oldu.

Yokluktan bahsetmeyi hiç sevmem ama gerçekten alım gücü çok düştü. Masraftan bayramda memleketlerine gidemeyen aileler biliyoruz.

Neyse… Bir 2024 Yılının Ramazan Bayramı geldi ve geçti hayatımızdan.

Bayram namazı için Akarbaşı Mahallesi Bedreddin Camiine sabahın erken vaktinde oğlum Emre ve Haktan Hasan’la birlikte gittik.

Bir ay boyunca teravih namazlarını üç-dört safla kıldığımız camimizin namazın başlamasına 10-15 dakika olmasına rağmen caminin dolu olduğunu gördüğümde içimde sevinç güvercinleri havalandı.

Teravihlerde görmediğim yoğunluğu bayram sabahı görmek güzeldi.

Kendimize bir yer bulup namaz vaktini beklemeye başladık. Cami imamı Emre hoca kürsüde vaaz veriyordu.

Vaazın sonunda Filistinli kardeşlerimizi için dua edip cemaatin hep bir ağızdan “amin” demesi gökkubbeyi inletti.

Elden başka bir şey de gelmiyor.

Neyse…

Bayram namazını kılıp camiden çıkışta birkaç kuruş yardım toplamak için cami avlusuna gelen çok sayıda kadın erkek dikkatimi çekti.

Bu aslında toplumun geldiği durumun resmiydi.

Hiç bu kadar cami önünde para isteyen kişileri bir arada görmemiştim.

***

Güneşli bir bayram sabahının ilk gününden itibaren aile büyükleri başta olmak üzere dostlarla bayramlaşma, gelen telefonlara ve mesajlara cevap verme seremonileri devam etti.

Sonrasında Eskişehir'in Çukurovası olarak bilinen, Sakarya nehrinin hayat verdiği verimli topraklara, Meral hanımın doğup büyüdüğü Sarıcakaya  ilçesine büyüklerle bayramlaşmaya gittik.

Bahar mevsiminin geldiğini, ağaçların yeşil elbiselerini giydiklerini burada gözlemledik.

Ya bahar kuşlarının her zaman bayıldığım cıvıltılarını rüzgarın odamıza kadar getirmesi kulaklarımıza ziyafetti.

Anıları tazeledik.

Sarıcakaya’nın yeni başkanı Ahmet Dönmez Bey başta olmak üzere birçok eş ve dostla bayramlaşıp gece geç vakitlerde uzun süredir görmediğimiz Mihalgazi İlçesinde Münevver teyzemizle bayramlaşıp döndük Eskişehir’e…

Nice bayramlara sevdiklerimizle kavuşmak dileği ile…