Azerbaycan, yürütme organı seçimlerini 1 yıl öne alma kararı aldı… Bu karar sonrası en son 11 Nisan 2018’de yapılan ve 2025 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir yıl öncesine çekilmiş oldu…

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, erken Cumhurbaşkanlığı seçiminin 7 Şubat 2024'te yapılmasına ilişkin kararnameyi daha önce imzalamıştı… Kararnamenin Anayasa'nın 101. maddesinin 1. kısmına dayanarak, Azerbaycan Cumhuriyeti Seçim Kanunu'nun 179. maddesine uygun olarak yazıldığı belirtildi…

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararıyla bir yıl erkene alınan ve zaten 30 yıldır ‘dondurulmuş’ çatışma olarak tanımlanan Karabağ sorununun çözülmesinin ardından Aliyev’in askeri sahada olduğu kadar siyasi arenada da zafer elde edeceğine kesin gözüyle bakılıyor…

Diğer yandan, 30 yıl sonra Ermeni işgalinden kurtarılan Karabağ'da ilk kez sandık kurulacak…

İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra Azerbaycan yetkilileri, devlet çıkarlarını savunma hakkını tüm dünyaya göstermek amacıyla bilgilendirme politikasını güçlendirmiş: gündemini ve haklılığını aktarma yolunda birçok adım attı…

Bununla birlikte Karabağ Savaşının Azerbaycan’ın lehine sonuçlanmasından rahatsız olanlar da boş durmuyorlar…

Kendisine uygulanan bu çifte standartlara cevap olarak Azerbaycan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) ile iş birliğini ve örgüt toplantılarına katılımını süresiz askıya aldı… Karabağ zaferinden AKPM’ne ilişkin alınan karara giden sürece Azerbaycan dış politikası bağlamında baktığımızda, Azerbaycan’ın neden erken seçime gittiği daha net anlaşılıyor…

İSTİKRAR VE BÜYÜMENİN TEYİDİ…

Önemli jeopolitik konumu ve doğal servetleri ile bölgenin parlayan yıldızına dönüşen Azerbaycan özellikle Karabağ zaferinden sonra sadece Güney Kafkasya’da değil, uluslararası arenada da hem ekonomik ve askerî gücü hem de siyasi manevralarıyla kendinden söz ettiriyor...

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in göreve gelmesinden sonra Azerbaycan düzenli ve istikrarlı bir büyüme kaydederek bugünkü konumuna gelmiş durumda… BM’nin 2026 yılına kadar küresel ekonomiye ilişkin raporuna göre, küresel ekonomik gerilemeye karşın Azerbaycan Cumhuriyeti’nde GSYİH büyümesinin 2024’te yüzde 2,6’ya, 2025’te ise yüzde 2,8’e yükseleceği, yıllık ortalama enflasyonun ise 2023’teki yüzde 9,5’ten 2024’te 5,9’a, 2025’te ise 3,9’a kadar gerileyeceği öngörülmekte…

Son yıllarda yaşanan küresel salgına, makroekonomik istikrarsızlığa ve savaşlara rağmen Azerbaycan bu krizleri ekonomik açıdan en az hasarla atlatan ülke olarak dikkat çekiyor… Uluslararası yatırımları teşvik etmek için son dönemlerde Azerbaycan Cumhuriyeti’nde serbest ekonomik bölgeler ve teknoparklar tesis edildi, girişimcilik faaliyetlerine geniş olanaklar sağlamak amacıyla vergi mevzuatında değişiklikler yapıldı…

Karabağ zaferi sonrası başta Türk şirketleri, Azerbaycan’ın haklı davasına destek veren ülke şirketlerinin işgalden kurtarılan toprakların yeniden imarında görev alması için Cumhurbaşkanlığı çeşitli teşvikler ortaya koyarak yatırımcıların önünü açtı…

Dış borcunun azaltılması yönünde de ciddi adımlar atan Azerbaycan’ın dış borcu şu anda GSYİH'nın yüzde 10'unun altında ve 2024 yılında bu rakamın yüzde 7’nin altına çekilmesi hedefleniyor. Mali harcamaların büyük bir çoğunluğunun Karabağ’ın yeniden imarına yönlendirilmesine rağmen ülkede asgari ücret, emekli maaşları ve sosyal yardımlar kademeli olarak artırılmış, bölgelerin sosyo-ekonomik gelişimi ve çevresel faktörler dikkate alınarak belirlenen hedefe uygun programlar uygulanmıştır…

Azerbaycan Cumhuriyeti yeterli mali kaynaklarına rağmen kamu harcamaları konusunda akılcı ve faydacı bir politika izlemektedir…

KARABAĞ MESELESİNDEKİ YAKLAŞIM FARKI…

Azerbaycan’ın Karabağ’daki zaferinin günümüzde varlığı ve etkinliği tartışılsa da hâlihazırda uluslararası arenada en üst kurum olan BM’nin aldığı kararların uygulamasını sağlayan bir hamleden daha fazlasını oluşturmuştur. Zira Eylül 2023’te güvenlik güçlerine karşı yapılan kışkırtmalar sonrası Azerbaycan tarafından gerçekleştirilen 23 saatlik antiterör harekâtından sonra AKPM Azerbaycan’ı suçlayan ve çelişkili ifadelerle dolu bir rapor yayınlamıştı…

Azerbaycan- Ermenistan meselesinde taraf olduğunu açıkça belli etmiş olan AKPM’nin raporunun yanı sıra, İkinci Karabağ Savaşı sonrası birkaç Avrupalı yetkilinin Ermenistan’ı ziyareti sırasındaki kışkırtıcı davranışları ve paylaşımları da mevcut statükoyu değiştirmek istemelerinin göstergeleri olmuştur…

Azerbaycan liderinin ‘Kafkasya’da savaş istiyorlar’ uyarısı da boşuna değildir… Oysaki tüm yaşanan acılara, bir milyondan fazla Azerbaycan Türkünün topraklarından sürülmesine, Hocalı soykırımına rağmen, çatışmalar sırasında ve sonrasında Azerbaycan tarafı merhametini, şefkatini ve asaletini sergilemişti…

Son çatışmalar sırasında ellerindeki bavullarla bölgeyi terk etmek isteyen yüzlerce Ermeni’nin fotoğraflarıyla 30 yıl önce yanına temel eşyalarını dahi alamadan, kucağındaki çocuklarıyla Ermeni zulmünden kaçan Azerbaycanlı sivillerin fotoğrafları sosyal medyada uzun süre paylaşılmıştı…

Azerbaycan yetkililerin sivil halka yönelik Ermenice hazırladığı, bölge sakinlerine yiyecek, içecek ve gerekli tıbbi bakımın sağlanacağını belirten broşürler, Bakü’nün, Ermeni ayrılıkçıların rehinesi haline gelen sivil nüfusa karşı duyarlılığını sergilemesi başlı başına önem arz ediyordu…

Ezcümle;

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın yapılacak bu seçim, işgalden kurtarılmış Karabağ’da yapılan ilk cumhurbaşkanlığı seçimi olacak… Can Azerbaycan’lı gardaşlarımızın bilinçaltına yerleşmiş olan Karabağ’da cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılıyor olması Azerbaycanlı soydaşlarımız için ayrı bir önem taşıdığını söylemeye gerek bile yok…

Daha da önemlisi, işgalden kurtarılmış topraklarda da gerçekleşecek bu seçim aynı zamanda Azerbaycan’ın siyasi birliğinin, toprak bütünlüğünün ve tartışmasız egemenliğinin tüm dünyaya duyurulması açısından da önem arz ediyor…

 Azerbaycan’ın gelecek yüzyılını belirlemesi hasebiyle 7 Şubat’taki seçim Azerbaycan’ın siyasi tarihindeki en önemli seçimlerden biri olduğunu öngörüyorum…

Bu seçimden çıkacak sonucun Karabağ zaferinin kazanımlarının tescilli, yazımızın başında belirttiğimiz nedenler ve dahi Azerbaycan’ın güvenliğini sağlanması açısından da çok önemli bir seçim…

Bu minvalde diyorum ki;

-         ‘Tek millet, iki devlet olmanın verdiği ortak şuur ve ruhla hareket eden’

-         Bölgenin gerçek kapasitesini hayata geçiren,

-         İşgali şanlı zaferiyle sona erdiren,

-         Kalıcı barışın sağlanması ve özlenen normalleşme yönünde ilerlenmesi için adımlar atan,

-         Dışlayıcı değil kapsayıcı projelere cesaretle imza atan,

Tüm bunların yanı Karabağ savaşı sürecinde izlediği dış politika ile takdir toplayan, sıra tecrübeli Türk siyasetçi Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, 7 Şubat’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle Azerbaycanlı soydaşlarımızdan güçlü bir şekilde güvenoyu alacağına, bölgede ve dünyada daha güçlü Azerbaycan’ı inşa etmek üzere yine/ yeniden Cumhurbaşkanı seçileceğine dair şüphem yoktur…