Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre ülkede kayıtlı çocuk işçi sayısı 1 milyon 372 bin. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ise bu yıl en az 82 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yalnızca Kasım ayında 10 çocuk işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Ölümler farklı şehirlerde ve farklı sektörlerde yaşansa da nedenler aynı kaldı. Türkiye’de çocuk işçiliği, ekonomik koşulların ağırlığı ve denetim eksikliği nedeniyle giderek derinleşen bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Biz de mikrofonumuzu vatandaşlara uzatarak “Çalışan çocuk işçiler hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorduk. Yurttaşların ortak beklentisi ise devletin daha güçlü önlem alması, çocukların eğitimden kopmaması ve çalışma hayatından tamamen uzak tutulması yönünde.
ÇOCUĞUN YERİ OKULDUR
Kemal Yakut: “Ben eskiden beri çocukların çalışmasına karşı olan biriyim. Bu konuda tarihe baktığınız zaman 19. yüzyıldan itibaren çocuk işçiliğin yasaklanmasıyla ilgili bir mücadele var. Dolayısıyla 2025 Türkiye’sinde çocuk işçiliğinin olması çocuk işçilikten kaynaklı ölümlerin olması Türkiye açısından çokta insanı mutlu eden tarafı yok. Bence iktidarın bu konuda daha sert önlemler alması bu konuyu yasaklaması gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarımızın yeri okullardır, parklardır. 13-14 yaşından itibaren çocukların çalıştırılması her şeyden önce hem çocuk haklarına hem de insan haklarına aykırıdır”
İŞVERENLER GADDAR
Arif Şavklı: “Çocukların çalışmaması lazım. Hadi bunu geçtim çalışsa bile sosyal güvencesi olması lazım. Ağır işlerde çalıştırılmamalı yazık günah çocuklara. Maalesef içinde bulunduğumuz iktidar bunlara göz yumuyor. İşverenler de gaddar paraya para, mülke mülk ekleme derdinde. Fakire fukaraya verdiği üç kuruşta bile gözü var. Son zamandaki yaşanan Dilovası’ndaki olay her şeyi özetliyor”
TÜRKİYE’DE YADIRGAMIYORUM
Yasin Yıldırım: “Bunu yadırgamıyorum normal artık. İnsanlar asgari ücretle çalışıyor geçinemiyor. Dolayısıyla aileler göndermek zorunda kalıyor. Denetim de yok ülkemizde. Bunlar bizim gördüklerimiz bildiklerimiz bir de bilmediklerimiz var. Mevsimlik çalışmaya gelen işçilerin çocukları var. Çadırda yaşıyor çocuklar okul, eğitim hiçbir şey yok. İyi bir maaş verilecek ki çocuklara güzel bir hayat sunulsun ama maddi durum kısıtlı olunca ister istemez destek versin diye işe gönderiliyor. Bu düzen böyle devam ederse çocuk işçilerde ölür, kadınlarda ölür”
GEÇİNEBİLİYORLARSA GEÇİNSİNLER
Sezgin Kocabay: “Enflasyon oranları yüksek ama resmi kayıtlara baktığımızda düşük gösteriyorlar. İnsanlar geçim derdinde. Ülkemizde ekonomide, adalette, eğitimde problem var. Bu bir gerçek. Asgari ücretle hangi üst düzey yöneticiler geçinebiliyorsa buyursun geçinsin. Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderek büyüdüğü için bu sorunları daha çok konuşacağız. Çocuklar ölecek, eğitim sistemi zaten bozuldu. Aile yılı dediler aileler de dağılıyor. Hükümet düzenleme yapmalı. Çocukları vasıflı hale getirmeniz lazım, meslek konusunda eğitmeniz lazım ve belli bir olgunluğa gelince sahaya inmeleri gerekir. Bunlar devlet kontrolünde yapılmalı. İnşaat firmam var 14-15 yaşındaki çocuk bize de geliyor ‘ne yapayım abi hırsızlık mı yapayım?’ diyor”
MEMLEKETİN ÖZETİ
Alaattin Sabur: “Çocukların okulda olması lazım. Bu bir sömürüdür. Çocuğun kendini tanıyacağı büyüyeceği yaşta yaşam mücadelesi vermeye başlıyor. Bizim çocukluğumuzda böyle sorunlar yoktu. Bu devirde kimse mutlu değil. Değer denen şey kalmadı. Çocukların en güzel zamanları ne hallerde geçiyor. Dar gelirli ailelerin çocukları eve nasıl katkı sağlarım düşüncesine giriyor. Bu da memleketimizin özeti. Bunun sorumlusu da hükümettir. Başka bir neden aramayın”




