CHP İl Başkanı Talat Yalaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle başlatılan imza kampanyasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Yalaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçildiği kurultaya açılan dava ve hazırlanan iddianameye değinerek iddianamenin hukuki değil, siyasi bir hamle olduğunu söyledi.
"Bayramdan sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için başlatılan destek kampanyasına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP İl Başkanı Talat Yalaz, “Eskişehir’de şu anda Ekrem İmamoğlu için toplanan imza 140 bindir. İmza toplanmaya devam edecek. Bayramdan sonra artık bu çalışmayı mahallelere ve hanelere yayacağız. Örgütümüzü de teyakkuza geçireceğiz. Bayramdan sonra hızlı bir girişle kaldığımız yerden devam edeceğiz” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçildiği kurultaya açılan davada, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da bulunduğu 12 kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenmesine de değinen Yalaz, “Cumhuriyet Halk Partisi'ne bu şekilde yaklaşmaları, bu şekilde Cumhuriyet Halk Parti'nin üzerine girebilmeleri hukuken mümkün değil. Orada kurultay yapılmıştır. Kurultay delegeleri oy tercihleriyle genel başkanımızı genel başkan olarak seçmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultay delegelerinin oy tercihlerinde bulunurken neyin tercihini yaptıklarını bilebilecek siyasi bilince de idrake sahip partilerimizdir. Bu anlamda orada herkes hür iradesiyle oy tercihini kullanmış ve Türkiye tarihinde tek olmak üzere bir genel başkanı kurultayla seçimli bir şekilde başka bir genel başkanı o görevi devretmiştir. Bu gayet doğaldır. Demokrasiyi parti içi demokrasiyi içselleştiremeyen AKP ve diğer Cumhur İttifakı bileşenlerinin bunu anlamamasını normal karşılarız. Çünkü onların partisinde herhangi bir şekilde parti içi demokrasi yoktur. CHP’nin üzerine bu tür yalanlarla yürünmez. CHP’yi bu şekilde bertaraf edip bu şekilde sıkıntıya sokacaklarına inananlar da hukuken bir avukat olarak da yorum yaparak söylüyorum ki amaçlarına ulaşmamalıdır. Ama maalesef ki ülkenin geldiği konjektürde yargı bağımsızlığı ve yargı güvenliği Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerinde seyrettiği için iktidar net olarak yargıyı bir sopa olarak kullandığı için bu anlamda bir takım kişilerin iştahlarının kabarması durumu söz konusu olabilir. Ama bunu yaptıkları takdirde, CHP’nin bilinç düzeyi yüksek, vatan, millet sevgisiyle donatılmış yüz binlerce üyesini karşısında bulacaklarını, CHP'liler olarak partimizi, AKP'nin yargıyı sopa olarak kullandığı bu tür teşebbüslere asla meze etmeyeceğimizi ifade ediyorum” ifadelerini kullandı.
"Kazım Başkanımızı kutluyorum"
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Hicri Sezen Meydanı’na astığı Ekrem İmamoğlu posteri hakkında da konuşan Yalaz, “Tam da şu zamanda yapılması gereken bir şeydi. Görünce çok da mutlu oldum. Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin değil, oy kullanan adaylık adına çok kısa bir sürede organize edildiği halde bir günde 15,5 milyon insanın seçim olmaksızın sandıklara koşarak oy vermesi suretiyle adaylaştırılmış yani CHP'nin değil sadece halkın adayı olarak görevlendirilmiştir. Aday olduğu için kendisinden korkulduğu için kendisi daha önce AKP'yi dört kere yendiği için o bileği bir türlü bükemedikleri için de kendilerini yenebilecek büyük bir potansiyel olarak gördükleri için de tutuklanmıştır. Bu itibarla bizler halk iradesine sahip çıkmak adına halkın oy tercihiyle Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu'nun her yere pankartını da asmaya, onu profillerimizde de taşımaya, onun mağduriyetini de ona bağladığımız umudu da her yerde çekinmeden dile getirmeyi de muktediriz. Kazım Başkanımızı kutluyorum. Tam da zamanında bu konjektürde bu hareketi yapması biz partileri de ziyadesiyle memnun ve mutlu etmiştir” dedi.
"Halk nazarında sandığa gömülmeye mahkumlardır”
Odunpazarı Belediyesi Meclis Toplantısı’nda AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Kepez’in CHP’nin gerçekleştirdiği miting ve yürüyüş eleştirilerine de yanıt veren Yalaz şu ifadeleri kullandı: “Mehmet Kepez yanılıyor. Siyaseti yapış tarzlarımız birbirinden çok farklı. Onlar halka gözünü kapatıp kulağını tıkayan salonlarda siyaset yapan bir konjektüre büründüler. Bizim siyasetimiz asla bu olamaz, olmamalıdır. Biz siyaset deyince sokağa biliriz. Biz siyaset deyince halkı biliriz, biz siyaset deyince sırtımızı halka dayayarak halkın sorunlarına kulağımızı gözümüzü açarak onların bizi yönlendirdiği şekilde siyaset yapmayı, politika üretmeyi görev biliriz. Aslında nesnel ve reel olarak da siyasetin olması gerekeni budur. Siyaset yapış tarzı son derece yanlış. Evet biz sokak siyaseti yapıyoruz. Biz sokağın sesine kulak veriyoruz, onlar bir avuç zenginin sesine kulak veriyor. Biz halkın sesi olmaya çalışıyoruz, onlar sermayenin, emeğin karşısında o ikilemdeki sermayenin bayrağını taşımaya çalışıyorlar. Halk ezilirken, hayat pahalılığı altında inim inim inlerken onlar bir avuç zengini nasıl daha çok zengin yaparız diye bunun yollarını arıyorlar. Yolsuzluk arıyorlarsa, hırsızlık arıyorlarsa bakacakları adres Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet Halk Partili belediyeler değildir. Bunu nerede arayacaklarını onlar çok iyi bilirler. Bu anlamda yorumlarına katılmıyoruz. AKP'nin bu yorumları yapmasını da açıkçası yadırgamıyoruz. Çünkü onların tavrı ve tarzı, siyaset yapış biçimleri budur. Sokaktan ve halk kitlelerinden korkarlar. Halbuki siyasetçilerin halk kitlerinden korkmaması gerekir. Anketlerde yerlerde sürünüyorlar. 31 Mart seçimlerinde Türkiye'nin birinci partisi olma özelliklerini kaybettiler. Bugün sokağın sesine kulak veren halkla birlikte halk için siyaset yapan Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin birinci partisidir ve oyu katlanarak artmaya devam etmektedir. AKP ve Mehmet Kepez gibi siyasetçiler de bu zihniyetle bu tavırla halkı, emekliyi, emekçiyi yok sayarak siyaset ürettikçe halk nazarında sandığa gömülmeye mahkumlardır.”
