Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, Eskişehir’deki hububat rekoltesini Gazeteci Mustafa Anıl Aksoy’a değerlendirdi. Bu yıl rekoltenin yüz güldürecek seviyede olduğunu kaydeden Zeydan, “Özellikle buğdayda birim başına düşen verimlerde artış var. Mısırda da bir miktar aynı şeyi söylemek mümkün ama yağlık ayçiçeğinde maalesef böyle değil. Yağlık ayçiçeği sıcak yaz mevsimi nedeniyle olumsuz etkilendi. Bizim kelle diye tabir ettiğimiz ayçiçek kelleleri çabucak kurudu. Bizim tabirimizle kavruldu. Dolayısıyla ayçiçeğinde bir rekolte yükseltmesi beklemiyoruz ama diğerlerinde birim başına artış tespit ettik. Bundan memnunuz” ifadelerini kullandı. 

TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ HUBUBAT AMBARI

Eskişehir’in hububat üretiminde kendi kendine yetebilen bir konumda olduğunu vurgulayan Zeydan, “Eskişehir Türkiye’nin önemli hububat ambarlarından biridir. Sadece Türkiye pazarına ithal etmez aynı zamanda bizim borsa lokasyonuna tabi emtialarla iştigal eden birçok da ihracatçı yanımızda. Eskişehir tarım ürünleri bakımından kendine hayli yeter ve Türkiye’nin ihtiyacını karşılaması açısından da önemli bir payı vardır” dedi.

RANDEVULARIN YÜZDE 82’Sİ GERÇEKLEŞTİ

Bu yıl TMO’nun fiyatlarının iç piyasa fiyatlarından daha iyi olduğunu söyleyen Zeydan, “En baştaki algı da böyle. Ancak daha sonra özel sektörde de fiyatlar yükseldi, hatta zaman zaman 8 bin 250 buğdayda baş fiyat vardı TMO’nun. Çok kaliteli buğdaylar burada 9 buçuk 10 liraya yakın fiyat buldu. Dolayısıyla fiyatlandırma konusunda bir sıkıntı yok. Ancak ilk baştaki fiyatlar biraz düşük olarak bulundu. TMO Eskişehir bölgesinde 22 noktada hububat alımı yapıyor. Harman sezonu başladığı günden bugüne kadar 700 bin ton randevu verildi. Randevu sisteminde bir yığılma var dolayısıyla sistem zaman zaman aksamalara uğradı. Bu da üreticilerin şikayetine neden oldu. TMO mal almaktan kaçınmıyor ancak yığılmadan dolayı zaman zaman biraz sorunlar yaşanabiliyor. 22 noktada alım yapılıyor. 700 bin ton randevunun yüzde 82’si gerçekleşti. 376 bin ton bugün itibariyle buğdayı aldı TMO. 155 bin ton civarında arpa mübâyaa etti. 12 bin ton civarında da yulaf aldı. Bugün itibariyle ayrıca 18 bin ton randevu var. Önümüzdeki günlerde bu randevular gerçekleşecek” şeklinde konuştu. ‘Hububatta TMO mal almıyor’ algısının doğru olmadığını ifade eden Zeydan, “TMO’nun almadığı TMO ne? Malınızda geçen yılın ürünü varsa, canlı haşerat dediğimiz buğday biti vs. var ise yani TMO’nun kriterleri uygun her türlü emtiayı alımda bir sıkıntı olduğunu ben düşünmüyorum” dedi.

KALİTELİ BUĞDAYA İHTİYACIMIZ VAR

Hububat ithalatı konusunda herhangi bir endişenin söz konusu olmadığını belirten Zeydan, “İthalat alışık olduğumuz bir şey ve hali hazırda da sürüyor. Bizim Türkiye olarak kaliteli buğdaya ihtiyacımız var. Bizim ürettiğimiz buğdayın önemli bir bölümü vasıfsız dediğimiz yemlik buğday. Bu buğdaylardan bizim Türk damak tadına uygun olan ekmeklik un üretmek çok mümkün değil. Dolayısıyla kaliteli, enerjisi ve proteinleri yüksek buğdayı Rusya ve Ukrayna gibi belli başlı ülkelerden ithal etmek durumundayız ve hali hazırda ithal ediyoruz. Çünkü bizim vasıfsız buğdayımızla birlikte kullanılıyor. Hatta dahili işlem sisteminde de Türkiye’de işleniyor bu buğdaylar. Dışarıya makarna, un vs. şeklinde de ihraç ediliyor. Biz Türkiye olarak kendi kendimize yeten buğdayı fazlasıyla üretiyoruz. Bizim en büyük sorunumuz kalitesizlik. Dolayısıyla kaliteli buğdayı da ithal etmek durumunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

ÜRETİCİLERİ ÇOK HAKLI BULUYORUM

TMO tarafından yapılan ödemelerde sıkıntı olmadığını söyleyen Zeydan, “14 Ağustos’a kadar teslim edilen emtiyaların hepsinin bedeli ödendi. 14 Ağustos’tan sonraki ödemeler de planlandığı şekilde ödemeye devam ediliyor. Burada da bir sıkıntı olduğunu biz görmedik. Fiyatlamada çok ciddi serzenişler var. Ben o konuda çiftçilerimizi çok haklı buluyorum. Aslında Türkiye’de ilan edilen ve şu anda işlenen fiyatlar normal fiyatlar düzeyinde. O anlamda çok büyük bir sıkıntı yok. Ancak çiftçimiz haklı olarak şunu bekliyor: Girdi maliyetlerinde çok ciddi artışlar oldu. Örneğin mazotta, elektrikte, gübrede, tohumda ve bunun gibi işçilik maliyetlerindeki artış oranını ürüne yansımasını bekliyor. Ürüne yansımadığı zaman da haliyle serzeniş oluyor. Dünyada ortalama buğday fiyatı 7 buçuk lirayken burada 10 lira olmasını beklemek çok doğru olmaz. Tek sıkıntı çiftçimizin girdi maliyetlerini dizginlemek hatta mümkünse düşürmek gerekiyor ki çiftçimiz daha fazla üretsin” şeklinde konuştu.

M. ANIL AKSOY

Editör: Tuğçe Kaş