Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci celsesinde tutuklu sanıklar maktul çocuk Nur Elif T’nin babaannesi Cihangül K, amcası Sezer T ile halası Deniz T. mahkeme huzurunda ilk savunmalarını yaptılar. Farklı şehirlerde tutuklu bulunan sanıklar, önceki celseye cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılmış ve mahkeme huzurunda savunma yapmayı talep etmişlerdi.
“İFTİRAYA UĞRADIM"
Maktul çocuk Nur Elif T’nin babaannesi Cihangül K. savunmasında tahliyesini ve beraatını talep ederek “Nur, Y.T. ve M.T. benim torunlarım olur fakat hiç bir zaman ben onların bakımını üstlenmedim. 3-5 yıldır, Esentepe Mahallesi’ndeki evimde yalnız kalıyordum. 3 torunuma kimin baktığını, bakımını kimin üstlendiğini bilmiyorum. Olayla bir alakam yoktur, bir sorumluluğum bulunmamaktadır. Ben Deniz'in bir ara çocuklara baktığını duymuştum fakat Sezer'in çocukların bakımı ile ilgilendiğini ve üstlendiğini duymadım. Benim ayrıldığım eski eşim Metin oğlum Gökhan'ın da babasıdır. Ben Metin’e nafaka davası açmıştım. O da buna kızdığı için sürekli bana, ‘ben sana neler edeceğim’ şeklinde sözler söylüyordu. Bu nedenle bana iftira attıklarını düşünüyorum. Ben ona nafaka davası açtığım için o sürekli beni şikayet ederdi. Deniz'in kaldığı eve bir kere gitmiştim. Gittiğim zamanı hatırlayamıyorum. O zaman çocuklarda herhangi bir anormallik görmedim. Nur'un ölümü, diğer 2 torunumun yaralanması ile ilgili herhangi bir eylem içine girmedim. Olaylarla bir alakam yoktur. Çocuklara Deniz bakıyordu. Nur cezaevinden bana teslim edilmişti. Nur'u aldıktan sonra Deniz'e teslim ettim” dedi.
“NUR’UN ÖLÜMÜYLE ALAKAM YOK”
Nur Elif T’nin bakımını üstlenen halası Deniz T. savunmasında, “Nur’un ölümüyle alakam yok. Akşam en son mandalina yemişti, sonra uyudu. Nur, benim odamda yatıyordu. Sabah 04.00 gibi öksürme sesine uyandım ve ambulansı aradım. Nur’u kucağımda ambulansa götürdüm. Ben de ambulansla beraber hastaneye gittim. Nur ambulanstayken öldü. Bildiğim bir hastalığı yoktu. Benim baktığım 8 aylık dönemde hiç hastalanmadı ve herhangi bir anormallik yoktu. Nur’un açlıktan öldüğü iddiasını kabul etmiyorum. Hiç aç bırakmadım. M.T’ye amcam bakıyordu. Nur merdivenden düştüğü için yaralanmıştı, vücudundaki izler ondan olabilir. Yiğit’in köpeği vardı, onun yaralanması köpekle oynamasından kaynaklıdır” diye konuştu.
“KAPIYA ÇAN BAĞLAMADIM, ÇANIN NE OLDUĞUNU BİLE BİLMİYORUM”
Duruşma esnasında sanık Deniz T’ye, olay yeri inceleme dosyasındaki olayın yaşandığı evde oda kapısının koluna bağlı çanın fotoğrafı gösterildi. Fotoğrafı reddeden Deniz T, “Odanın kapı koluna asılı çan benim evimde yoktu. Çanın ne olduğunu da bilmiyorum. Olay yeri inceleme raporunu da kabul etmiyorum” diye konuştu.
“NUR ZATEN ZAYIF VE ÇELİMSİZ BİR ÇOCUKTU”
Nur Elif T’nin amcası Sezer T. ise savunmasında, “Yeğenlerim için oyuncaklar ve akülü arabasına kadar aldım. Orada olduğum süreçte yeğenlerimde herhangi bir anormallik görmedim. Yeğenlerimi dövmedim, aç bırakmadım. Evde birkaç ay kaldım, sonra ayrıldım. Ama eve gelip para bırakıp ihtiyaçlarını karşılayıp gidiyordum. Nur Elif zayıf ve çelimsiz bir kızdı zaten. Eve geldiğim zamanlarda bir zayıflama ya da anormallik görmedim. Ben böyle bir konudan yargılanmaktan hoşnut değilim. Olayla ilgim yoktur. Yeğenim öldüğünde Antalya’daydım” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Ocak’a erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede şüpheliler hakkında; “çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, korumaya alınan 2 kardeş için “çocuğa karşı eziyet” suçundan 16’şar yıla kadar hapis cezası istenmişti.İddianamede yer alan adli tıp raporuna göre Nur Elif T’nin farklı tarihlerde fiziksel istismara maruz bırakıldığı ve ölümünün uzun süreli beslenme yetersizliğine bağlı gerçekleştiği kaydedilmişti. Ayrıca iddianamede, maktul ve mağdurların insani şartlarda ve insani koşullarda yaşamadıkları, soğuk bir ortamda, eşyasız çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun olmayan koşullarda yaşadıkları, odadan ayrılmalarına engel olacak şekilde kapıya çan bağlamak suretiyle kapının açılmasından şüphelilerin haberdar oldukları mağdur çocukların ve maktulün günlerce herhangi bir besin maddesi yemeden çatı arasında kaldıkları yer aldı. Öte yandan iddianamede, maktulün günlerce hatta haftalarca aç bırakılarak şüpheliler tarafından ölüme terk edildiği, mağdurların ise yine açlığa ve susuzluğa terk edildikleri buna rağmen şüphelilerin bu duruma aldırış etmeden yaşantılarına devam ettikleri, kendileri uygun ortamda ve yeterli beslenme imkanı bulmuş iken maktul ve mağdurları bu imkanlardan bilerek mahrum ettikleri belirtilmişti.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Fevzi Çakmak Mahallesi’nde anne ve babaları cezaevinde olduğu için babaannesi, amcası ve halasıyla yaşayan 6, 10 ve 13 yaşlarındaki 3 kardeşten Nur Elif T. (6), 14 Aralık 2022 tarihinde hayatını kaybetti. Olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında ölen Nur Elif ile kardeşleri Y.T. ve M.T’nin akrabaları tarafından kötü muamele gördükleri, bakımsız bırakıldıkları, soğuk havada çatı arasında yatırıldıkları ve yeterince beslenmedikleri belirlendi.Soruşturma kapsamında çocukların halası Deniz T. ile amcası Sezer T. polis ekiplerince gözaltına alındı. Hala Deniz T. çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince “çocuğa karşı eziyet” suçundan, amca Sezer T. ise “silahla tehdit” suçundan tutuklandı. 6 yaşındaki Nur Elif’in hayatını kaybettiği gece firar eden babaannesi Cihangül K. (51) ise 2 gün sonra yakalanarak gözaltına alındı. Babaanne Cihangül K. çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince “işkence ve eziyet yapmak suretiyle çocuğa ve alt soya karşı kasten öldürme” suçundan tutuklandı. Diğer kardeşler Y.T. (10) ve M.T. (13) Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Çocuk Koruma İlk Müdahale ve Değerlendirme birimince koruma altına alındı.
Abdullah Güçlü