Eskişehir’in simgelerinden olan ve “beyaz altın” olarak anılan lüle taşında sahte ürün tehlikesi büyüyor. Usta zanaatkâr Abdurezzak Seyfi Aktaş, lüle taşı üretim sürecinde ortaya çıkan toz ve kırıntıların kimyasallarla birleştirilerek yeniden şekillendirildiğini belirterek sektördeki sahtekârlığa dikkat çekti.

Gerçek taş gibi görünüyor ama...

Çocukluk yaşlarından itibaren babasından öğrendiği bu zanaatı sürdüren Aktaş, sahte lüle taşlarının dışarıdan bakıldığında gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar profesyonel üretildiğini ancak kullanıldığında farkın ortaya çıktığını söyledi.

“Biz lüle taşını işlerken doğal olarak toz ve kırıntılar çıkar. Bu atıklar normalde imha edilir. Ancak bazı kişiler bu kırıntıları toplayıp kimyasal maddelerle birleştirerek, yeniden şekillendirip piyasaya sürüyor. Sonrasında bunlar, gerçek lüle taşı ürünü gibi satılıyor,” diyen Aktaş, bu yöntemin sektör için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Pipolar çatlayabiliyor, eriyebiliyor

Aktaş, özellikle sahte taşlardan yapılan pipolarda kullanım sırasında büyük sorunlar yaşandığını belirterek şunları kaydetti:

“Gerçek lüle taşı yüksek ısıya dayanıklıdır, kolay kolay çatlamaz ya da dağılmaz. Ama sahte olandan yapılan pipolar zamanla çatlayabiliyor, eriyebiliyor. Figüratif ürünlerde ise gözle ayırt etmek neredeyse imkânsız. Hatta bazen deneyimli ustalar bile fark edemiyor.”

Tüketicilere uyarı: Güvendiğiniz yerden alın

Eskişehir'deki yetişkinler bu kursu kaçırmayın!
Eskişehir'deki yetişkinler bu kursu kaçırmayın!
İçeriği Görüntüle

Sahte ürünlerle mücadele için tüketicilerin bilinçli olması gerektiğini ifade eden Aktaş, lüle taşı almak isteyenlere güvenilir atölyelerden veya sertifikalı üreticilerden alışveriş yapmalarını tavsiye etti.

Kaynak: İHA