Hıdırellez, Türk kültüründe baharın gelişini simgeleyen en köklü geleneklerden biridir. Her yıl 5 Mayıs akşamı ile 6 Mayıs sabahı arasında kutlanan Hıdırellez, bolluk, bereket, sağlık ve dileklerle özdeşleşmiştir. Hem Anadolu’da hem de Balkanlar'da yaygın olarak kutlanan bu özel gün, aynı zamanda Hızır ve İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluştuğu gün olarak kabul edilir.
Hıdırellez günü, halk arasında çeşitli dilek ritüelleri ve bahar kutlamalarıyla yaşatılır. En yaygın geleneklerden biri, dileklerin bir kâğıda yazılarak bir gül ağacının altına bırakılmasıdır. Bazı bölgelerde insanlar dileklerini küçük bezlere yazarak ağaca asar, kimileri ise çizdikleri dilek sembollerini toprağa gömer. Bu dileklerin Hızır tarafından görülerek gerçekleşeceğine inanılır.
Yine bu gece ateş üzerinden atlama, dilek tutarak denize ya da suya taş atma, bereket getirmesi için kapı eşiğine ekmek ve tuz bırakma gibi ritüeller de yaygındır. Bazı bölgelerde sabah erken saatlerde toplanan “Hızır suyu” içilir ya da yüz yıkanarak şifa bulunacağına inanılır.
Hıdırellez sadece bir gelenek değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve doğayla yeniden bağ kurma günüdür. Günümüzde şehir hayatında da yaşatılmaya çalışılan bu kültürel miras, UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak da kabul edilmiştir.
