7. Yerel Reform Buluşmaları, Haller Gençlik Merkezi Frigya Salon’da gerçekleşti. Panele Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, Baro Başkanı Barış Günaydın, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Panele konuşmacı olarak Yerel Reform Girişimi Derneği Başkanı Murat Karayalçın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Sevgi Akmen, Emekli Vali Prof. Dr. Yusuf Erbay, Ankara Üniversitesi Doç. Dr. Sonay Bayramoğlu ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Ruşen Keleş katıldı.
"Hem insan haklarını hem kentlerin hakkını nasıl koruyacağız?"
Açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce kentlerin yaşadığı sorunlara değinerek, “Büyükşehir belediyelerinin geleceği, ülkenin en önemli meselelerinden bir tanesidir. Ancak ülke gündeminde o kadar yoğun bir tempo var ki ne yazık ki asıl konuşmamız gereken konuları çoğu zaman konuşamıyoruz. Türkiye’nin yaklaşık 200 yıla yakın bir belediyecilik geleneği var. Ancak bu gelenek içinde o kadar çok yasa ve mevzuat değişti ki bugün elimizde 5393 sayılı Belediye Kanunu bulunuyor. Buna ek olarak, sonradan çıkarılan Büyükşehir Belediyesi Kanunu da yürürlükte. Kasım 2012’de çıkarılan 6360 sayılı yasa ise zannediyorum bugün en çok masaya yatıracağımız konu olacak. Biz hep insan haklarından, çocuk haklarından, kadın haklarından bahsediyoruz. Ama kentlerin de hakkı var. Peki, kentlerin hakkını ne kadar koruyabiliyoruz? Kentler bugün yalnızlaşıyor, giderek köhneleşiyor. Ruhu olmayan kentlere doğru hızla ilerliyoruz. Hangi kente gidersek gidelim, artık hepsi birbirine benziyor, aralarında fark kalmıyor. O kentin geçmişini, geleceğe taşıyacak olan ruhunu göremiyoruz. Peki, bu ruhu kim korumalı? Belediyeler bu sürecin neresinde yer almalı? Kentlerin hakkını en iyi koruyacak olanlar belediyelerdir. Özellikle büyükşehir belediyelerine ve ilçe belediyelerine bu konuda çok büyük görevler düşüyor. Uyum içinde çalışmalılar ki gerçekten o kente nefes aldırabilsinler. Kentleri bekleyen en büyük tehlikelerden biri de kontrolsüz büyümedir. Eskiden sadece 3 metropol kentimiz olduğu söylenirdi. Ama bugün Bursa var, Adana var metropol kentlerin sayısı hızla artıyor. Eğer köylerden kentlere göçü durduracak önlemler almazsak, bundan 20-30 yıl sonra çoğumuz metropollerde yaşıyor olacağız. Şehirlerin nüfusu neye göre belirlenecek? Bu şehirlerde insanlar nasıl konforlu yaşayacak? Nasıl iyi bir yaşam hakkına sahip olacak? Hem insan haklarını hem kentlerin hakkını nasıl koruyacağız? Aslında bunlar bizim çok daha sık konuşmamız gereken meseleler. Ancak biz, demokrasiden ve temel haklarımızdan söz etmekten, ne yazık ki kentlerin hakkını savunmaya yeterince fırsat bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.
"Türkiye çok büyük bir değerini kaybetti"
Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anan Ünlüce, katılımcılarla birlikte, Zeyrek için hazırladıkları kısa videoyu izledi. Ünlüce, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’i toprağa verdik. 3-4 gün süren bir hayat mücadelesini ne yazık ki kaybettik. Ama kabul etmesek de, hepimiz içten içe biliyorduk ki… Gerçekten çok uzun süre kalbi durduğu için, sanıyorum bizleri bu ölüme alıştırmak adına biraz daha dayandı. Sanki bizlere dayanma gücü vermek ister gibiydi. Ben kendisini 1,5 yıldır tanıyorum. Ama nasıl bir kardeşi seviyorsa insan, ben de onu öyle sevdim bu süreçte. Kendimi toparlayamıyorum, gerçekten çok üzülüyorum. Sadece Manisa değil, Türkiye çok büyük bir değerini kaybetti. Tanıştığımız günden beri hep bir kardeşlik, bir ablalık hukukuyla yaklaştı bana ve gerçekten unutulmaz anılar bıraktı. Öyle çok anı biriktirmişim ki bu 1,5 yılda… Oysa çok sık görüşemedik bile, ülke gündeminin yoğunluğundan” dedi.
"Türkiye’ye örnek olacak bir modeli daha yaşıyoruz"
Eskişehir’in rol model oluşturduğunu söyleyen Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, “Şehirler önemlidir ve kıymetlidir. Üzerinde yaşadığımız topraklar, binlerce yıldır medeniyetlerin beşiği olagelmiştir. Frig Uygarlığından uyanan medeniyetin, Millî Mücadele’den bugüne ise çağdaş Türkiye’nin en yaşanabilir şehri olan Eskişehir’in; asırlık tarihini ve kültürünü yaşatarak gelecek kuşaklara aktarmak adına, bir yönüyle geçmişi, bir yönüyle de geleceği temsil eden Eskişehir’deki kent konseyleri olarak, Türkiye’nin 780 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle birlikte birbirimizi besleyerek ülkemizde katılımcı kent yönetimi bilincini inşa etmek adına çalışan Türkiye Kent Konseyleri Birliğimiz ve Türkiye Kent Konseyleri Platformumuz gibi doğru organizasyonların evrensel değerlerini paylaşıyor; kentlerimizin sürdürülebilir geleceği adına sorumluluklar üstlenerek, üyelerimizle birlikte bugünün kentsel gelişim yanlışlarını yarının doğrularına çevirmek için katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Eskişehir’de Türkiye’ye örnek olacak bir modeli daha yaşıyoruz. Çünkü hem Türkiye Kent Konseyleri Platformu’nda hem de az önce bahsettiğim Türkiye’nin 780 bin kilometrekarelik alanını kapsayacak kent konseyleriyle iş birliği içerisinde olmamız, bu özgüveni bizlere veriyor. Eskişehir olarak bir rol model oluşturuyoruz. Bu model, gelecekteki büyükşehirlere örnek olacak bir modeldir” diye konuştu.
Yerel Reform Girişimi Derneği Kurucu Başkanı Murat Karayalçın, “Yerel Reform Buluşmaları’nın 7.’sinin başlığı olarak, Büyükşehir Belediyelerinin geleceğini konu olarak seçmiştik. Ancak Sayın Ünlüce’yle geleceği iktisadi açıdan, toplumsal açıdan, hatta Türkiye’nin siyasi geleceği açısından değerlendirme konusunda bir planımız vardı. Ancak bundan birkaç hafta önce Sayın Erdoğan, AK Parti grup toplantısında belediyelerle ilgili, özellikle büyükşehir belediyeleriyle ilgili olarak, belediyelerimizin hem iç işleyişleriyle, iç yapılanmalarıyla hem de belediyelerimizin ve büyükşehir belediyelerimizin merkezi yönetimle olan ilişkileriyle ilgili bir çalışma yapılacağını açıkladı. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı kimliğini de taşıyan AK Parti Genel Başkanı’nın bu açıklaması, hepimiz için, belediye başkanlarımız ve tüm siyasetçiler için, aslında Türkiye’nin tümü için çok büyük bir önem taşıyordu. Bu nedenle konuşmayı biraz daha farklılaştırdık. Sayın Ünlüce’yle düşündüğümüz gibi bir değerlendirme yapamayacağımızı dikkate alarak, daha farklı bir değerlendirme yapma gereksinimi duydum” ifadelerini kullandı.
