Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı İsmail Candemir parti binasında yaptığı açıklamada, PKK’nın sembolik olarak gerçekleştirdiği silah yakma eylemine, terörle mücadele sürecine, belediyelerdeki yolsuzluk iddialarına ve hukuk devletinin gerekliliklerine dikkat çekti.
TESLİM ALINMA SÜRECİ OLACAK
Eyleme katılan bazı kişilerin PKK’nın üst düzey yöneticilerinden olduğunu belirten Candemir, “PKK sembolik olarak silahlarını imha etti. Ama orada aslında çok büyük anlamlar da içeriyordu. Silah bırakma sürecine girildi. Eğer silahları bir yere gömerseniz sonra yeniden alma ihtimaliniz vardır. Ya da farklı bir şekilde teslim ederseniz... Ama burada yakmanın içerdiği anlam şuydu: "Biz bundan sonra hiçbir terör eyleminde bulunmayacağız" vurgusunu yapabilmek için böyle bir yöntem seçildi. Tabii ki bunun teknik kısmı MİT koordinasyonunda gerçekleşti. Bundan sonra da yakmaktan ziyade teslim alınma süreci olacaktır” diye konuştu.
SİYASİ DEĞİL HUKUKİ SÜREÇ
Belediye başkanları ve meclis üyeleri hakkında gündeme gelen yolsuzluk iddialarını da değerlendiren Candemir, “Seçilmiş olmak ya da seçilmek, kimseye suç işleme özgürlüğü vermez. Hepimiz kanunlara uymak zorundayız. Belediyeler için de bu geçerli, siyasi partiler için de. Biz hepimiz resmi kuruluşlara bağlıyız. Mesela biz siyasi partiler kanununa bağlıyız, belediyeler ise yerel yönetimler kanununa. Herkes buna uymak zorundadır. Biz baktığımızda bir hukuki süreç görüyoruz, siyasi bir süreç değil. Biz de şu anda il başkanıyız, seçilmişiz ama hata yapabiliriz. Hata yaptığımız anda da istifa ederiz çünkü partinin kurumsal yapısını korumak gerekir. Ancak ne yazık ki şu anda gördüğümüz, bu hukuki sürecin kurumsallaştırılmaya çalışıldığıdır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğiyle seçilmiş belediye başkanlarının veya meclis üyelerinin iddia edilen yolsuzlukları arasında nasıl bir bağ olabilir? Bu kişisel bir meseledir. Kim suç işlediyse, kanunlar önünde hesabını verir. Bu, sadece CHP’li belediyeler için değil; AK Partili belediyeler hakkında da soruşturmalar açılıyor, hatta ceza alanlar da oldu. Burada mesele siyasi partiler değil. Usulsüzlük yapan, yolsuzluk yapan ya da yerel yönetimler kanununa aykırı davranan kim varsa onlar hakkında yargı süreci başlar” ifadelerini kullandı.
KİMSEYE HAKSIZLIK YAPILMAMALI
Candemir şu ifadeleri kullandı: “Herhangi bir kurumun başında kim olursa olsun bu bir vakıf olabilir, dernek olabilir, siyasi parti olabilir bir soruşturma başlarsa, soruşturmanın selameti açısından kişiler görevi ne olursa olsun açığa alınır. Eğer devlet memuruysa, ya da vakıf yöneticisiyse bir şekilde görevden el çektirilir ki süreç sağlıklı yürüsün, deliller karartılmasın. Bu nedenle süreci bekleyip görmek gerekir. Bugünden kesin hüküm vermek, örneğin Yılmaz Büyükerşen de el çektirilen diğer arkadaşlar için, ‘suçludur’ demek hukuki de değildir, insani de değildir, vicdani de değildir. Eğer bir yanlış varsa zaten mahkemeler gereken kararı verir. Bekleyip görmek gerek. Kimseye haksızlık yapılmamalı. Danışmanlık konusu Ayşe Ünlüce’nin tercihidir. Ayşe Ünlüce böyle bir ihtiyaç duymuş, istekte bulunmuş olabilir. O konuda tercih hakkı başkana aittir. İnsanoğlu beşerdir, şaşar. Bu yüzden kimse için asla hata yapmaz diyemeyiz. Burada önemli olan kötü niyet değil; hatanın fark edilip düzeltilmesidir.”