Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle okul öncesi ve ilköğretim kurumlarında mescit zorunlu hale geldi. Yeni yönetmelikle, okulöncesi eğitimde alınan kayıt parası da ‘katkı payı’ adı altında resmileşmiş oldu. Duruma tepki gösteren Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, “Maalesef Türkiye’de laiklik adına söyleyeceğimiz bir şey kalmadı. Tabuta çivi çakmak dediğimiz bir deyimi çağrıştırdı artık. 3-4 yaşında soyut ve somut düşünemeyen çocuklar bunlar. Oraya mescidi getirmek aslında toplumu parçalamak ve bölmek demektir. Okullarımızda o kadar fazla dini anlamda seçmeli ders varken yetmezmiş gibi anaokullarına kadar indirmenin mantığını anlayamıyoruz. Laiklik ve o yaş grubundaki çocukların pedagojik olarak gelişme açısından ve Türkiye toplumunun fay hatlarına dokunan bu uygulamadan acilen Bakanlığın vazgeçilmesi gerekiyor” dedi. Her kademedeki okullarda bağış ve aidat adı altında paralar toplanmakta olduğunu belirten Alkan, “Eskişehir’de bazı anaokulları dönem başı 2 bin ile 4 bin lira para istiyor. Bunu zorunlu hale getirdiler. Bunu kabul etmek mümkün değil. Yoksul ve asgari ücretli geçinen bir kişinin çocuğunu okul öncesi eğitime göndermesi mümkün değil. Bu da Türkiye’de sakat bir düşüncenin doğmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
“DUR” DEMEK GEREK
Bakanlık tarafından öğretmenlere din eğitimi semineri verilecek olmasına tepki gösteren Alkan, “Bu sorunlar Türkiye toplumunun genel sorunudur. Bu kadar sorun varken, özlük haklarımızda sorun varken tartışmaya sokarak asıl gündemi gözden kaçırmaya sebep oluyorlar. Genel Merkezimizin seminer konusunda muhtemelen bir eylem kararı olacak. Biz seminer maddesini almak istemiyoruz. Dini eğitim adı altında neredeyse tüm okullar medreseye döner hale geldi. Eğitim emekçileri de öğretmen olmaktan çıkıp müderris haline dönüştüler bu sistemde. Buna dur demek gerekiyor” diye konuştu.
BERİVAN HALİS
