Gazeteci-Yazar Tuluhan Tekelioğlu ve Eskişehir Devlet Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Funda Günaydın'ın konuşmacı olarak katıldığı seminerde katılımcılar 'Yeni Hayat' belgeselini izlediler.

Kadavradan organ bağışında dünyada en son sıralarda olduğumuzu vurgulayan Tuluhan Tekelioğlu katılımcılara 'İnsanlara öldükten sonra hayat verebiliriz bunun için de çevremizdekilere bu konunun önemini anlatmak zorundayız. Beyin ölümü gerçekleşen bir insan sekiz kişiye hayat verebilir' dedi.

Tekelioğlu, organların ölümsüz olduğunu 70 yaşındaki bir insan böbreğinin 4 yaşındaki bir çocukta yaşayabileceğini anlattı.

Tuluhan Tekelioğlu ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kırmızı Salon'da bir araya geldik. Organ Bağışında dünya'da son sıralarda olduğumuzu vurgulayan Tuluhan Tekelioğlu katılımcılara 'Bizler öldükten sonra insanlara hayat verebiliriz. Bunun için de çevremizdekilere konunun önemini anlatmak zorundayız. Beyin ölümü gerçekleşmiş bir insan sekiz kişiye hayat verebilir' dedi.

BABAM HASTANEDE YATARKEN FİKİR DOĞDU
Yeni Hayat projesi nasıl başladı?
2013 yılında babamın çok acil kalp ameliyatı olması gerekiyordu. Antalya'da bir hastanede bypass oldu ve ben onun yanında kaldığım sırada bambaşka bir dünya ile karşılaştım. Babam hastanenin 9. Katındaydı ve ben ona refakat ederken her gün 4'üncü kattan geçiyordum. Orası organ nakli merkeziydi. Oradaki, insanların dramına, hüznüne, her gün yaşamla ölüm arasında kalan insanların yaşadıklarına tanık olmak çok üzücü bir duyguydu. Dedim ki 'Babam iyileşecek, ekibimi getireceğim ve ben buradaki organ nakli mucizesini Türkiye'ye anlatacağım' Bu proje böyle duygularla başladı.

BABAANNE TORUNUNA HAYAT VERDİ
Yeni Hayat çekimleri nasıl gerçekleşti?
Bir yanda o insanlara organlarını bağışlayan en yakınları, diğer yanda onların hayatta kalması için fedakarlık yapan, hiç uyumadan çalışan doktorlar, organ nakli koordinatörleri, cerrahlar hepsi kahramanım oldular. Ekibimi topladım ve'Yeni Hayat'ı çektik. Bütçemiz çok kısıtlıydı. Konaklama için bize iki hafta sponsorluk verdiler. Çekimler için iki hafta süremiz vardı. Otellerin doluluk oranlarının en yüksek olduğu Temmuz ayıydı. Ben o iki hafta içinde karşıma çıkan hastalarla bu belgeseli çektim. Hayalimdeki hasta, bir çocuktu. Ben o çocukla Türkiye'ye göstermek istedim. Hayalimdeki o çocuk karşıma çıktı. 3,5 yaşındaydı. Mavi, deniz gözlü Hasan Hüseyin Kocakuş. Ona böbreğini babaannesi verdi ve onunla birlikte Yeni Hayat mucizesine tanık oldum.