Eskişehir'de kamu işçileri, 2025-2026 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümetin sunduğu teklife tepki göstermek için sabahın erken saatlerinde bir araya geldi. TÜRASAŞ önünde açıklama yapan Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanı Hüseyin Çakmak, teklifin işçilerin emeğini yok saydığını söyledi. Açıklamada “Direne direne kazanacağız”, “Şimşek şaşırma sabrımızı taşırma”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı.
"Hiç mi vicdanınız sızlamadı?"
“Kamu işçisinin çığlıklarına kulak tıkadınız” diyen Demiryol-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Çakmak, “İşyerlerimizin önünden, hükümete açık ve net çağrımızdır: Toplu sözleşme süreci boyunca biz işçiler; hükümet yetkililerinden sosyal diyaloga dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ancak siz, bütün şeffaflığı, diyaloğu ve iyi niyeti elinizin tersi ile iterek işçinin sabrını sınamayı tercih ettiniz. Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin sürdüğü 3 ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. En sonunda ise lütfedercesine, ciddiyetten uzak ve asla üzerinde konuşulamayacak bir teklif sundunuz. Biz sizden teklif beklerken siz, emeğimizi ve bizi yok saymayı tercih ettiniz. Verdiğiniz rakamları burada telaffuz etmeye biz utanıyoruz. Ancak sizin bunu dile getirirken yüzünüz dahi kızarmadı. Zaten yıllardır ekonomik krizin, bütün yükünü omuzlarına yüklediğiniz işçiye, bu rakamları telaffuz ederken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım” diye konuştu.
"Bu ülkeyi omuzlarında taşıyan milyonlarız"
Çakmak, “Bizler, maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramaz hâle geldik. Kiralar, faturalar, mutfak harcamaları, okul masrafları derken kamu işçisinin her geçen gün boynunun daha da büküldüğünü ne zaman anlayacaksınız? Bizler bugün temel ihtiyaçlar karşısında eziliyoruz. Çocuklarımızın beslenmesini, okul ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Tekrar haykırıyoruz: Zordayız, geçinemiyoruz! Sadaka değil, nasihat değil, alın terimizin karşılığını, yani hakkımızı istiyoruz. Başta Hazine ve Maliye Bakanı olmak üzere, hükümet emekçinin sesine kulaklarını tıkamış durumda. Biz bu ülkenin üretim gücüyüz. Raylarda tren, havada uçak, denizde gemi, karayollarında asfalt, mehmetçiğin silahı ve mermisiyiz, yerin altında madenciyiz. Bu ülkenin çarklarını döndüren, dişlilerini çalıştıran, alın teriyle kamu hizmetini ayakta tutan nitelikli kamu çalışanlarıyız. Biz emeğiyle üreten, bu ülkeyi omuzlarında taşıyan milyonlarız. Bu mesele yalnızca kamu işçisinin değil, tüm toplumun meselesidir” dedi.
"Mücadelemiz artarak devam edecek"
Çakmak şu ifadeleri kullandı: “Masa başında duyulmayan sesimiz, meydanlarda yankılansın diye buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz. Susmuyoruz, çünkü geçinemiyoruz. Geri adım atmıyoruz, çünkü geçinemiyoruz. Meydanlarda daha yüksek sesle haykırıyoruz, çünkü geçinemiyoruz. Sabrımızı tüketenlere karşı irademizle ve örgütlü gücümüzle cevap vermeye, emeğimizin hakkını istemeye ve almaya hazırız. Mücadelemiz artarak devam edecek, alın terimizin karşılığını alana kadar durmak, dinlenmek ve yılmak bilmeyeceğiz. Yaşasın haklı ve onurlu mücadelemiz.”
