Cumhuriyet Halk Partisi, bu seçimin de en iddialı partisi…
Özellikle merkezde çıkarılan iyi adaylarla birlikte sağlanan huzur iklimi partiyi doludizgin seçime taşıyor.
Partide tam bir birliktelik havası hâkim…
Diğer taraftan siyasi konjonktür de CHP için olumlu bir tabloyu ortaya çıkarmış durumda.
Zira özellikle sağ partilerin kendi logoları ve adayları ile birlikte seçime giriyor olmaları, sol oyların da bir bütün halinde durması avantaj yaratan farklı bir faktör…
Bu durum özellikle kırsalda CHP’nin mevcut ilçelere yenilerini ekleyeceği tahminlerini güçlendiriyor.
Ancak!
Bir ilçe var ki, işlerin çok zorda olduğunu hemen söyleyebiliriz.
O ilçenin Mahmudiye olduğunu söyleyerek devam edelim…
Biliyorsunuz, geride kalan süreçte mevcut başkan İshak Gündoğan sıkça tartışılan bir isim oldu…
Tartışılma sebebi, yaptığı çalışmalardan daha çok özel hayatına ilişkin gelişmeler oldu.
Sosyal medyaya da düşen alkollü haldeki görüntüleri, sadece diğer partilerden değil, kendi partililerinde bile epeyce kızgınlığa yol açtı.
İlçede kendisi ile ilgili ortaya çıkan “çalkantılı söylentiler” ise cabası!
Özellikle belediye içindeki bazı ilişkiler ve belediye imkânlarının dışarıdaki akrabalara kullandırılmasına dair dedikodular başını alıp gitmişti.
Bunlarla ilgili hakkında “Davalar açıldığı” ve o davaların devam ettiğini de hemen herkes biliyor…
Tüm bunlardan dolayı İshak Gündoğan’ın yeniden aday yapılmaması gerektiği yönünde neredeyse ortak bir görüş belirmişti.
Buna rağmen partisi kendisini sürpriz biçimde yeniden aday gösterdi.
Durum böyle olunca da özellikle ilçedeki partililerin homurdanmaları arttı.
Hakkında pek çok spekülasyon olan ve “Henüz kamuoyuna gelmemiş” çeşitli iddialarla anılan bir ismin yeniden aday yapılması, CHP’nin yaşadığı bugünkü huzur ve birliktelik içerisinde tek çatlak kalan unsur olarak gösterildi ve gösterilmeye devam ediliyor…
İşte tüm bu sebeplerden dolayı, CHP’nin en zor seçiminin Mahmudiye’de olacağını şimdiden söyleyebiliriz…
Her ne kadar sağ partilerin bölük pörçük bir biçimde seçime girmeleriyle CHP’nin avantaj sağladığını düşünsek bile, Mahmudiye’de mevcut başkanın özel yaşantısı sebebiyle bu avantajın kaybedileceği siyasi kulislerde güçlüce konuşulanlar arasında…
Şimdiden söyleyip, tarihe bir not düşelim!
**************
ESKİŞEHİR EĞİTİMDE NEREDEN NEREYE?
Bir öğrencinin kendi okulundan ve öğretmeninden koparılması kadar kötü bir şey olamaz…
Bu durum çocuğun sadece eğitimini etkilemez, maalesef ki psikolojik sorunları da beraberinde getirir…
Gelecekte sorun yaşayacağı travmaları yaratır.
Bu nedenle ortada “Okulların sağlam olmadığına dair” bir sorun varsa, bu sorun planlı programlı ve çocuğun bugününü ve geleceğini hesap ederek çözülür…
Doğru olan budur.
Fakat!
Özellikle son günlerde yaşadıklarımız böylesi bir çözüm yerine, sorunları daha da yumak haline getiren bir boyuta ulaştı.
Maalesef ki şehrin çeşitli yerlerinde veliler adeta birbirine düşürülüyor.
Boşaltılan EAL’nin öğrenci velileri “Bari çocuklarımızı şartları uygun olan Bilsem binasına taşıyın” derken;
Bilsem’de özel eğitim alan çocukların velileri de “Bizim okul bunun için uygun değil” diye ayrı açıklama yapıyor.
Boşaltılan diğer okullar var.
Onlardan birisi de Osmangazi Ortaokulu…
Öğrenciler hemen yanındaki ilkokul binasına taşındı.
Maalesef ki eğitimin zorlaştığı bir tablo çıktı ortaya…
Benzer sorun Dr. Mustafa Çamkoru Ortaokulu için de geçerli…
Bir de hiç okul olmayan yerler var.
Şehrin en büyük nüfuslu mahallesi Emek’te tek bir lise olmamasını kimse izah edemez, edemiyor…
6 Mahallenin bir arada olduğu tarihi Odunpazarı bölgesinde de yine tek bir okulun bulunmaması, binlerce öğrenciyi uzun okul yolculuklarına çıkarıyor.
Kısacası;
Yakın geçmişte eğitim denilince ülkenin gururu olan Eskişehir, bugün eğitimin yapılamadığı bir şehre dönüşmüş durumda…
Karşımızda duran bu büyük fotoğraf ise eğitim kentine yapılan haksızlığı da bir kez daha gözler önüne seriyor.
************
