Merhaba Değerli Okurlar,

Geçtiğimiz hafta onur şeref ve saygınlığı rencide edici kelimelerin suç olup olmadığını incelemiştik. Bu hafta ise terk eden eşten bahsedeceğiz.

EVİ TERK EDEN EŞ KUSURLU MUDUR?

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona ermesidir.

I. BOŞANMA SEBEPLERİ

Boşanma, Türk Medeni Kanunu 161 – 184 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Boşanma sebepleri, Türk Medeni Kanunu 161 – 166 maddeleri arasında altı madde içerisinde düzenlenmiştir. Boşanma sebepleri aşağıdaki gibidir:

a) Zina

b) Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış

c) Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

d) Terk

e) Akıl hastalığı

f) Evlilik birliğinin sarsılması’dır.

II. TERK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 164. Maddeye göre; ‘’ Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

• DOKTORA GİDİYORUM DİYEREK EVİ TERK EDEN EŞ KUSURLU MUDUR?

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2023/2616, K. 2024/521

T. 25.01.2024 sayılı kararı

‘’...Türkiyeden sınır dışı edildiğini bu nedenle davalının müvekkili ile Bulgaristanda evlenebileceğini söylemesi üzerine davalının müvekkilini Bulgaristana çağırdığını, davalının hastalığını bahane ederek çoğunlukla kız kardeşinin yanında kaldığını, davalının 07.02.2016 tarihinde doktora gidiyorum diyerek evini terk ettiğini, davalının asıl amacının gerçek bir evlilik yapmak olmadığını, aksine davalının Türk vatandaşlığını kazanmak olduğunu, müvekkilinin davacının ameliyat masrafları, yabancı şubeye ilişkin ödemeleri, noter masrafları, aldığı ziynet eşyaları için sahip olduğu iki adet gayrimenkulu satmak ve bankadan kredi çekmek zorunda kaldığını, müvekkilinin bu nedenlerle yaklaşık 40.000,00 TL den fazla harcama yaptığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 40.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

... tüm bu sebeplerle erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, kadının ise eşini yanında istememek, evden ayrılıp uzun süreler ablasında kalmak, İstanbul'a hastaneye yalnız gideceğini söylemek suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında hafif kusurlu bulunduğu gerekçesi ile asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının maddî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.

...sık sık müşterek konuttan giden, ameliyat döneminde ablasının yanında kalması doğal olmakla birlikte İstanbul'a kız arkadaşlarının yanına da giden, erkeği yanına almayan, gittiği dönem 2-3 ay kalan, bazen 1 ay 15 gün müşterek konuta dönmeyen, tedavi için gerekli olan sürelerin çok üstünde müşterek konut dışında kalın, sık sık müşterek konuttan giden kadının az kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin davasının da kabulünün doğru olduğu, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu gibi bunların miktarlarının da makul olduğu,

... tedavi için gerekli olan sürelerin çok üstünde müşterek konut dışında kalın, sık sık müşterek konuttan giden kadının az kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin davasının da kabulünün doğru olduğu, erkek tarafından istinafa gelindiği için ilk karardaki maddî tazminatın reddi ile hüküm altına alınan manevî tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden erkek için usuli kazanılmış hak oluştuğu halde kadın lehine maddî tazminata karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine...’’.

Yargıtay kararında görüldüğü üzere doktora gidiyorum diyerek evi terk eden eşin evlilik birliğinin sarsılmasında kusuru bulunmaktadır.

• HAKLI BİR SEBEP OLMAKSIZIN EVİ TERK EDEN EŞ KUSURLU MUDUR?

Haklı bir sebep olmaksızın ortak konutu terk eden ve dönmeyen eş, evlilik birliğinden doğan sorumlulukları ihlal etmiş olur. Bu konu ile ilgili Yargıtay kararı aşağıdadır:

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, E. 2014/2-1487, K. 2016/1007, T. 2.11.2016

‘’ Davacı – karşı davalı vekili davalının, üzerinde baskı kurduğunu, bu baskının ailesi tarafından da desteklendiğini, davalı ve ailesinin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını, üç kez kapı dışarı edildiğini, ailesi ile görüştürülmediğini, uyumak ve kahvaltı yapmak dışında davalının ailesinin evinde zaman geçirildiğini, davalının evliliğin başında çocuk istemediğini, sonradan çocuk olmaması sebebiyle kendisinin

rencide edildiğini belirterek Türk Medeni Kanunu'nun 166/1.maddesinde yer alan evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmak kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı-karşı davacı vekili müvekkili aleyhine açılmış boşanma davasını kabul etmediklerini, kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadının sürekli evi terk etmek istediğini söylediğini, sık sık telefonda konuştuğunu, hakaret ettiğini, yatak odası sırlarını başkasına anlattığını, sebepsiz evi terk ettiğini belirterek karşı dava ile boşanmak istediğini bildirmiştir. Mahkemece ilk kararda, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, tam kusurlu davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine, kadın yararına 5.000,00-TL manevi 15.000,00-TL maddi tazminata, 300,00-TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş; hükmün davalı- karşı davacı vekili tarafından “her iki dava” yönünden temyizi üzerine Özel Dairece “...davalı-davacı kocanın karşı boşanma davası da kabul edilmek suretiyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmamıştır” gerekçesi ile sair temyiz itirazları incelenmeksizin davalı-karşı davacının reddedilen boşanma davası yönünden karar bozulmuştur...’’’