CHP 28 MAYIS MAĞLUBİYETİNDEN SONRA EN ÇOK KONUŞULAN PARTİ…

 

TT oldu.

Ulusalcılar diyorlar ki; CHP kuruluş felsefesine dönsün. CHP açısından tam tersine değişmeden, seçimi yeniden kazanmak önemlidir.

Onurlu bir muhalefet yapsın.

Sözde değişimci kanatta hayır CHP de yöneticiler de değişmeli ve parti içi iktidar bize verilmeli.

Mantalite bu.

Demek ki, CHP istese de değişmeyecek…

*****

Hiçbir mazeret, başarının yerinde olamaz…

Burada mazeret aramak da doğru değil ama, top yekûn dönüşüm ihtiyacından bahsedip, bunun parametreleri konusunda tek bir cümle sarf etmemek sizlere tuhaf gelmiyor mu?

CHP’ nin klasik hastalıkları nüksetmiş .. O olmasın ben olayım. Tamamıyla kişisel düzeyde ele alınan bir şey ama, CHP’ ye o kadar çok zarar veriyor ki?

Peki, bu durum bugün oluşan bir durum mu?

Hayır..

CHP’ nin yıllardır % 25 bandında yatan nedenlerinden biri de bu.

 

İmamoğlu Cephesi'nin güçlü bir basıncı var. Toplumda ciddi bir karşılığı var. Yeni nesil POP lider.  Özgür Özel var gibi görünüyor. Gerçi

Kılıçdaroğlu bırakacak mı bırakmayacak mı konusu netleşmiş değil.

Yeni bir oyun kuruluyor. Değişim mesajı, bırakmaya yönelik mi?  Değil mi? Bilinmiyor. Kapalı subliminal mesajlar sosyal medya üzerinden yapılıyor..

Yüz yüze bir iletişim yok.

*****

 

Toplum, CHP' de bir değişim istiyor.  Kısacası bir yandan bakıldığında, CHP sadece Kılıçdaroğlu yüzünden mi bu kaybı yaşadı? Benim aklımdaki sorulardan biri bu. Çünkü kadar büyük bir mağlubiyetin tek bir sorumlusu Kılıçdaroğlu değil tabii ki. Çünkü altında masanın tamamı bir kere sorumlu Meral Akşener baş suçlulardan bir tanesidir.

Kimse Öz eleştiri yapmayacak ama, sadece değişim adı altında Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğu bırakmasıyla sanki sorunlar çözülecekmiş gibi bir operasyon çekiliyor..

 

Hatta Meral Akşener kazanacak aday kazanacak aday vurgusu yaparken?!  Neyi anlatıyordu bize.. Kılıçdaroğlu kazanamaz, onun yerine kim olabilir. Yine Cumhuriyet Halk Partili İstanbul belediye başkanı ve Ankara belediye başkanını koz olarak kullanıyordu. Meral Akşener tam masanın kurulduğu günden beri Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması için her şeyi yaptı.

 

Aday çıkarabilirdi, , kendi aday olmak isteyebilirdi,  partisinden birisine aday göstermek isteyebilirdi ama Kılıçdaroğlu' nu kazanamayacak adayı diye söylerken, sürekli CHP'nin iki Belediye Başkanı üzerine oynadı. Seçimin başarısızlığında az mı rol oynadı.

Arkasında medyanın bir bölümünü de almıştı..

*****

3 Mart'ta masadan kalktı. Bu fırsatçı bir anlayıştı. Kılıçdaroğlu'nun adayı olacağını bal gibi biliyordu.  CHP‘nin bütün yetkilileri adayımız Kılıçdaroğlu diyordu. Meral Akşener Parti yöneticilerine, il başkanlarına Gençlik Kolu başkanlarına hep şunu söyletti ve söylemelerine de izin verdi. Kılıçdaroğlu ile seçimleri   

kazanamayız.

Hatta bir milletvekili alevi olduğu için oy vermez bizim seçmenimiz bile dedi.

 

Şimdi Kılıçdaroğlu hakkında soru işareti toplumda doğduysa, bunda Meral Akşener’in rolü yok mu? İyi partilerin rolü yok mu? Elbette var. İkincisi bu seçimin kaybedilmesinde, PKK'nın siyasi koluyla kolu HDP ile işbirliği yok mu? Var olduğu halde neden yokmuş gibi davranıldı...

Herkes söylüyor bu iş birliği algısı o kadar güçlü ki…

Sıtkı Süreyya Önder’in demecine karşı neden kimse bir şey söyleyemedi.

 ****

Kılıçdaroğlu'nun HDP' nin kapısına gitmesini, onlara özerklik sözü vermesini, onlara o siyasi partiler kapatmanın engelleneceği sözü vermesi, Kayyum atanmayacağı sözü vermesi, kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmedi mi? Gerçekleşti… Bu öz eleştirisi konusu değil mi?

Bunların CHP’ nin temel politikaları ile ne ilgisi var?

Nerede kaldı Misak-ı milli duruşu?

****

 

Akşener şimdi 25 Haziranda kurultaya doğru giderken kurultayın yapacak, konuşmasında Muhtemelen ben 3 Mart'ta zaten ben bunları söylemiştim. Bu masa noter masası diye.

Salondan alkışlar kopacak..

 

Tamam, masaya tekrar döndü. Hiçbir siyasi tutarlığı kalmamıştı. Ağır bir eleştiri bombardımana tutulmuştu.  İnsan içine çıkıp herhangi bir vaadi ortada kalmamış bir siyasetçi görüntüsü vardı. Gerçekten güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceklerdi ve ısrarla olmayan bir statü peşinde koştu insanlara ben başbakan olacağım dedi ya! Öyle bir başkanlık yok.

Olmayan bir şeye sen insanları sürükledin.  Hayır, ortada bir başarısızlık var ve bu sizin topyekûn suçlunuz. Kılıçdaroğlu bütün o süreçte nasıl bir hata yaptığını, 14 Mayıs’tan sonra ve 28 Mayıs’tan itibaren strateji değiştirerek gösterdi.

 

Sonra bir bakıyor ki, bu kez parlamento çoğunluğunu kaybettik. Hiç olmazsa, Cumhurbaşkanlığı nasıl alırız!  Bari biraz milliyetçi görüntüsü verelim.. CHP’ nin 6 okundan biri hatırlanıyor birden. Bu sefer, faşist ırkçı dedikleri Zafer Partisi ile Ümit Özdağ ile mutabakata imzaladılar…

 

İlk önce şaşırdım. Düşünün Atatürk'ün kurduğu partinin bir genel başkanına asla ve kata yapılamayacak bir şekilde anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konusunda resmen elinden senet aldılar. 66.cı madde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı tanımıyla ilgili değişiklik yapmayacağına dair söz aldılar elinden…

CHP ‘ nin mahalle başkanlarından bile böyle bir imza alamazsınız.. Kılıçdaroğlu’ da bunu, tıpış tıpış imzaladı. Milli devlet yapısından taviz verilmeyeceğine dair söz vererek, Ümit Özdağ' dan destek almadı mı?

Bunuda mı eleştirmeyeceğiz.

Bunun neresinden tutsan elinizde kalıyor.

CHP hiçbir dönemde, bu kadar aczin içine düşürülmemişti…

 

Bunları görmeden, genel başkan olacak olan isim değiştirsen ne olacak? Kişiyi değiştirsen ne olacak? Yani İmamoğlu Kılıçdaroğlu' n dan farklı mı? Genel başkan olunca, her şey güzel mi olacak? Baharlar mı gelecek?

Meral Akşener, sanki onlardan farklı mı? Babacan, Davutoğlu, Saadet bunlardan farklı mı?

Ortak mutabakat metnine bir bakın, her sayfasında imzaları var.

 

Kendilerine LİDER yakıştırması yapanların neler yaptıkları görülüyor..

Halkı, aptal kendilerini çok akıllı zannettiler Oysa en büyük aptallık karşıdakinin aptal zannetmek.

Bunu unuttular.

Biz unutmadık.

Sosyal medyada itiraf saati başlattı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı’nda yenilmesini Osmanlı’nın içinde yer aldığı İttifak Devletlerinin yenilgisiyle açıklayan, klişe ifadeye gönderme yaparak, “Sorumluluğumuz yok demiyoruz ama, yenilginin ana nedeni biz değiliz. Almanlar yenildiği için biz de yenik sayıldık” demişlerdi.

Şimdi, ekranlarda, sabah akşam CHP’de neler oluyor konuşuluyor.

En çok Abdüllatif ŞENER konuşuldu? CHP ‘ yi bu hale kim düşürdü? Bunu neden konuşmuyorsunuz? Adam kafa buluyor CHP nin bu haline..