Akışta olma hali nedir?

Hayat her zaman ön görülebilir değildir.

Yaşamın her zaman bir belirsizliği vardır.

Hayatımız çok yolunda giderken pürüzler çıkabilir, yolunda giden işlerimiz alt üst olabilir.

Veyahut kötü bir durum ileriki vadede sizin için bir mükâfata dönüşebilir.

Size fırsatlar yaratabilir.

Akışta olmayı bu durumlara uyum sağlamak ve kabullenmek olarak görebiliriz.

Ne geçmişte, ne gelecekte tam da bulunduğumuz anı yaşamak çok önemlidir.

Geçmişe bağımlı yaşamak, keşkeleri getirir, keşkeler pişmanlıkları bu olumsuz düşüncelerde içinde bulunduğumuz anı etkiler.

Zihnimizi yorar

Sürekli geleceği düşünmek ise kaygıyı getirir sürekli kafamızda senaryolar kurmak bizi haliyle yorar ve endişelendirir.

Elbette geçmişten ders çıkartmak geçmişi hatırlamak gerekir, elbette ki geleceği düşünmek biraz da olsa kaygılanmak gerekir geleceğinizi inşa edebilmek için.

Önemli olan nokta bunun bir denge içinde olmasıdır dozunda olmasıdır.

Önemli olan dengeyi koruyabilmek aslında.

Steve Jobs'un dediği gibi “dünü düşün yarının hayalini kur ama bugünü yaşa''

Anda kalmak, akışta kalmak, çok daha önemli olmalıdır.

İlk önceliğimiz bugünü yaşamak olmalıdır.

Şu şekilde bir anlayışta doğru değildir anda kalmak sadece mutlu olmak, eğlenmek değildir.

Aynı şekilde üzülmek ağlamakta o anın gerektirdiği duyguysa bunu da yaşamak gereklidir.

Bir yandan da akışta kalmanın kabullenmekle yakından ilişkisi vardır.

Bulunduğumuz durumu kabullenirsek ve ona göre davranıyorsak an ile temastayız demektir.

Ama kabullenemiyorsak, ya geçmişi ya da geleceği değiştirmeye çalışacağız ve odak noktamız tamamen değişecek.

Bulunduğumuz durum bize huzur vermeyecek.

Anı yaşamak özgür olmaktır, yaşamın tadına varmaktır.

Bu konuda örnek almamız gereken çocuklardır.

Çocuklar anı yaşamayı çok güzel başarır.

İster istemez etrafımıza göre, kalıplara göre de şekillendirmeye çalışıyoruz.

Bu da bizi hep kaygılandırıyor ve andan koparıyor.

Kendimizi etrafımızla kıyaslamak bizi ya eksik hissettirip yolumuzdan şaşırtacak ya da etraftan daha iyi olduğunuzu düşündürüp sizi yavaşlatacak.

Herkes kendi zamanını yaşar sadece kendi yolumuza kendi anımıza, bugünümüze odaklanmak bizi hep ileri noktaya taşır.

Kısacası ne geçmişte ne gelecekte tam da şu anda olmak lazımdır.