Gurbetçi kentinde yaz aylarında nüfus patlaması!
Gurbetçi kentinde yaz aylarında nüfus patlaması!
İçeriği Görüntüle

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek, yaptığı yazılı açıklamada Eber Gölü çevresinde yaşanan çökme hareketlerine dikkat çekti. Sosyal medya üzerinden kamuoyunu bilgilendiren Gücek, göldeki kurumanın yalnızca bir ekolojik kriz olmadığını, aynı zamanda ciddi bir jeoteknik tehdit taşıdığını vurguladı.

Bazı Bölgelerde 1 Metreyi Aşan Çökme Tespit Edildi
Gücek’in açıklamasına göre, özellikle Bolvadin’in güneydoğusuna doğru uzanan bölgelerde zemin çökmesinin 1 metreyi aştığı yerler bulunuyor. Bu çökme, yalnızca yüzeyde çatlaklar oluşturmakla kalmıyor; yapısal güvenliği tehdit eden düşey deformasyonlara da yol açıyor. Bu durum, bölge halkı ve şehir planlaması açısından uzun vadeli bir risk oluşturuyor.

Su Çekildikçe Zemin Büzülüyor
Dr. Gücek, 2002 yılında yaşanan Sultandağı ve Çay depremlerinin ardından Bolvadin Fayı üzerindeki yüzey deformasyonlarının artarak devam ettiğini belirtti. Yeraltı su seviyesindeki düşüşün bu deformasyonların en önemli tetikleyicisi olduğunun altını çizdi. Killi alüvyal çökeller üzerinde yapılan jeoteknik modellemeler, su kaybıyla birlikte zeminde rötre (büzülme) kaynaklı kırıklar oluştuğunu ve bu sürecin devam ettiğini ortaya koyuyor.

Kuraklık ve Aşırı Yeraltı Suyu Kullanımı Alarm Veriyor
Son 25-30 yıllık süreçte küresel iklim değişikliği ve kontrolsüz yeraltı suyu kullanımı, Eber Gölü çevresindeki su seviyesini kritik düzeylere çekti. Dr. Gücek’in 2024 Haziran ayında yaptığı arazi gözlemleri ve sondaj çalışmaları, bu durumun jeolojik deformasyonları tetiklemeye devam ettiğini açıkça gösteriyor.

Uzmanlardan Uyarı: Önlem Alınmazsa Tehlike Büyüyecek
Uzmanlara göre bölgedeki zemin hareketleri, yalnızca tarım alanlarını ve kırsal yapılaşmayı değil, uzun vadede şehir merkezini de etkileme potansiyeline sahip. Jeolojik sürecin durdurulabilmesi için yeraltı suyu kullanımının denetim altına alınması, Eber Gölü’nün yeniden canlandırılması ve uzun vadeli jeoteknik izleme sistemlerinin kurulması gerektiği ifade ediliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ