Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Türkiye örnek olan Belde Evleri projesi hakkında açıklamalarda bulundu. Kadınlara yönelik Belde Evleri projesinin ortaya çıkışını anlatan Ahmet Ataç, şu sözleri söyledi:
“22 yıl içinde hiç laf olsun diye bir şey yapmamışız. Her yaptığımız proje hayata geçiyor. İnsanlar ilgileniyor eğer bu proje mekansa o mekanlar doluyor. Oradaki işler sürekli devam ediyor. Belde evleri Türkiye’ye marka olmuş bir proje. Özellikle 2001 yılıydı çalışmayan kadınların evde oturup vakit geçirmesini, dizi izlemesini eksiklik olarak düşündüm ben bu kadınları çıkarıp nasıl üretken hale getiririm diye düşündüm ve belde evi formülünü buldum. Bu yıl sergiler vardı her yılkından daha fazla coşkulu, yüzleri gülüyor ve dualar ediyorlar. İnanamadım ve çok etkilendim. Belde evlerimiz çok büyük binalar değil. Parklarda deneyimli kafeler yaptık oralarda bile kurslar veriliyor. Mesela 500-600 kişinin el emekleri sergileniyor. Yıl boyunca baktığın zaman 6 bin kişi bir yılda hizmet alıyor. Bu proje değil de nedir? Çivi çakma işine hiç aklım ermiyor. Eğer bu projeler kapansa kimse gelmese eleştirsinler ama böyle değil”.
80 BİN ÇOCUK TEDAVİ EDİLDİ
Çocuklar için kurulan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin ise en önemli projelerden biri olduğunu söyleyen Ataç, “80 bin çocuk gelmiş 80 bin çocuğun neredeyse yarısının tedavileri olmuş yarısına da başka işlemler yapılmış muayeneler olmuş, çocuklara tespitlerini yapmışlar veya bizim klinikte yapılmayan bir şey varsa onu ikaz etmişler. Burada en önemsediğim şey koruyucu hekimlik. Çocuklara koruyucu hekimliği anlatacaksınız çocuk koruyucu hekimlikle ağız sağlığını hep gündemde tutup bir rahatsızlık yaşamayacak. Diş nasıl fırçalanır, gece yatmadan önce ne tür gıdaları yemeyeceksin, dişin ağrıdığında ne yapacaksın gibi. Bu dönemde çok övdüler sağlık projelerini 1961'de sağlıkta sosyalizasyon yasası çıktı. Bunun ana fikri koruyucu hekimlikti. Profesör Dr. Nusret fişek bu yasayı derleyen toparlayan kişiydi. 1990’da hekimlik yapıyorum dediler ki 2000 yılına kadar ‘İsveç'te çürüğü olan bir çocuk bırakmayacağız’ dediler anormal bir kampanya bütün tedaviler yapıldı. Çocuklara koruyucu hekimlik öğretildi. 2000 yılında projeyi tamamladılar son derece başarılıydı. Sonra aldığım duyumlara göre diş fakültelerine giden öğrenci sayısında azalma olmuş. Mesleği bırakanlar olmuş hasta gelmeyince. Belki mübalağa ediyorlar” ifadelerini kullandı.
"YAŞAM KÖYÜ’NÜN ÖRNEĞİ YOK"
Başkan Ataç, Yaşam Köyü projesine de dikkat çekti. Dünyada benzeri olmayan bu alanla birlikte “Altın Ayaklar” projesini hayata geçirdiklerini belirtti. Bu proje kapsamında Türk futbolunun önemli isimlerinin anılarına yer verildiğini söyledi. Ataç, “Bir gün bana Fatih Terim’in ayak izleri ne zaman olacak diye sordular. Ben de ‘Vallahi yere inerse alacağım’ dedim” diye konuştu.
