Ayşe ELSÖZ

İl Vaizi

Manevî güzelliklerle dolu, rahmet ve bereket kaynağı olan Kur’an ayına bizleri eriştiren Yüce Rabbimize hamdolsun.

Rahman ve Rahim olan Allah insanı yarattı. Ona okumayı ve öğrenmeyi nasip etti. Kullarının aklını ve kalbini, vahiyle, imanla, ahlâkî öğütlerle besledi. İslam’ın iyice kavranabilmesi için Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)  ve hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’i lütfetti.

Kur’an-ı Kerim, içeriğinde yer alan iman, ahlâk ve hayatın diğer alanlarına yönelik ilke ve esaslarıyla insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir kitaptır (İbrahim 14/1). Kur’an’ın isimlerinin her biri aslında bu gerçeğin birer ifadesidir. Öyle ki; Bu Kur’an insanlara bir açıklama, takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür” (Âl-i İmrân 3/138) mealindeki ayette buyrulduğu üzere O, hakikatleri açıklayan Beyan”dır; takva sahiplerine yol gösteren Hidayet”tir, öğüt veren Mev’iza”dır. Hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı, helal ile haramı birbirinden ayıran Furkan” dır(Furkan 25/1). İnsanların yolunu aydınlatan, karanlıklarda yolunu kaybetmekten koruyan Nur”dur(Maide 5/15; Araf 7/157). İnsanlara gerçekleri açıklayan, önceki toplumların başlarına gelenleri hatırlatarak ibret almalarını sağlayan Zikir”dir(Hicr 15/9). Bütün bunlarla birlikte Kur’an her yönüyle Rahmet” tir (En’âm 6/157; Araf 7/52 ).

Kur’an’ın isimlerinden biri de Şifa” dır. Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır (İsra 17/82; Fussilet 41/44) mealindeki ayetler, şifa kelimesinin Kur’an’da özellikle gönüllere huzur, kalplere sükûnet bağlamında manevi bir şifa anlamını ifade ettiğini düşündürmektedir (Bayram Köseoğlu, “Kur’an-ı Kerim’de Hastalık ve Şifa Kavramları”).

Kur’an’ın sunduğu şifadan istifade edebilmek, dertlerimize deva bulabilmek için öncelikle onun Allah kelamı olduğu gerçeğini kabul etmek, ayetlerini tefekkür etmek; onda hata, kusur ve çelişki aramak yerine, onun kurtuluş

vesilesi ve hayat rehberi olan ilkelerini özümseyerek yaşamaya çalışmak gerekir. İşte o zaman Kur’an bizi doğruya ulaştıracak, hem dünyada hem de ahirette kurtuluşumuza vesile olacak; kin, haset, kibir, aç gözlülük gibi hastalıklarımıza da şifa olacaktır. 

Kur’an’ın mahiyetiyle ilgili bizzat Kur’an’da yer alan bu özelliklere baktığımızda onun insanın önünü aydınlatan, yol gösteren, sağlam ölçüler koyan, tarih içindeki yürüyüşünde insanın yardımcısı olan rehber kitap olduğunu görmekteyiz.  (Halis Albayrak, Tefsir Usulü, Şule Yayınları, 1998, s. 70).

“Kuşkusuz bu Kur’an, en doğru olana iletir; dünya ve ahiret için yararlı işler yapan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler (İsra 17/9).

Hz. Peygamber’in bizlere emanet olarak bıraktığı ve kendisine tabi olduğumuzda asla doğru yoldan ayrılmayacağımızı beyan ettiği iki temel kaynaktan biri olan Kur’an, onun yolundan gittiğimiz takdirde bizleri en doğruya ulaştıracaktır. Kur’an’ın, cahiliye diye adlandırılan çağdaki ilk muhataplarını karanlıklardan çıkarıp aydınlığa ulaştırması, cahiliye asrını saadet asrına çevirmesi, Kur’an’ın çağlara hitap eden evrensel mesajlarını anlamak ve tereddütsüz yaşamakla mümkün olmuştur. Günümüzde de insanlık, inançla ilgili problemler yanında hayatın her alanında yaşanan yozlaşmadan kurtulabilmek için Kur’an’ın en doğruya götüren, gönüllere şifa ve her yönüyle rahmet olan ilkelerine uymak durumundadır. Zira insanın dünya ve ahiret mutluluğu bu hakikate bağlıdır.

Bu itibarla, Yüce Rabbimizin bizleri bu mübarek Ramazan ayında sırat-ı müstakim çizgisi üzerinde sabit kılmasını ve kulluk yolculuğumuzda rahmet ve inayetini bizlerden esirgememesini niyaz ediyorum. İyilik ve doğruluk yolunda yaşamaya çalıştığımız dünya hayatının ahiretimizi mamur etmesi temennisiyle, ne mutlu Kur’an-ı Kerim’i kendine hayat rehberi edinenlere…

MEAL OKUYORUM

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz? (En'âm, 6/32)

HER GÜNE BİR HADİS

Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizi, Savm 82)

GÜNÜN DUASI

Allah'ım! Kötü fiillerden ve kötü ahlaktan beni koru. Bu kötülüklerden koruyabilecek olan da yalnızca Sensin.

(Nesâi, "İftitah", 16)

 

BİR SORU-BİR CEVAP

Orucu bozan şeyler nelerdir?

 Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamıiçine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 386-387). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir. (Fetvalar, DİB Yay. sf. 273)