Değerli Kardeşlerim!
Ramazan ayını asrın felaketi depremin oluşturduğu sıkıntıların giderilmesi çabası içerisinde, ibadet ve salih amellerle tamamlayarak, Ramazan Bayramına ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hamd olsun Rabbimize. Bayramımız mübarek olsun.
Bayramlar; aynı inanç, aynı duygu, aynı düşünceleri paylaşan insanların birlikte sevindiği ve birlikte neşelendiği müstesna günlerdir. Bayramlar; neşe, sevinç, mutluluk günleridir. Bayramlar; Cenab-ı Hakkın müminlere manevi ziyafetidir. Fakir ve zenginin, çocuk, genç ve ihtiyarın, kadın ve erkeğin birlikte sevindiği, birlikte gönüllerini sevinçle doldurdukları müstesna günlerdir.
Bayramlar; küslerin barıştığı, kardeşlik, milli birlik ve beraberlik duygularının zirveye çıktığı müstesna günlerdir. Bayramlar; sıla-i rahim günleridir. Bayramlar; sevgi, saygı ve hasretle muhabbetleşme günleridir. Bayramlar; çocukları sevindirme günleridir. Bayramlar; anne-babayı, büyükleri onurlandırma günleridir. Bayramlar; yeme-içme ve paylaşma günleridir. Bayramlar; Allah'a manen daha çok yaklaşma, takvaya ulaşma günleridir. Kısaca Ramazan Bayramı, kardeşliğin zirveye ulaştığı günlerdir.
Değerli Kardeşlerim!
Bayramda görevlerimiz vardır. Öncelikle Rabbimize kulluk ve anne-babaya iyilik görevimiz vardır.
Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: 'Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'öf!' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve; 'Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!' diyerek dua et' (İsra 17/23-24).
Allah'a kulluktan sonra, başta gelen görevimiz anne-babamıza iyilik etmektir. Bayramlarda onları ziyaret etmek, ihtiyaçlarını gidermek, hayır dualarını almak ve sevindirmek, yapmamız gereken en önemli görevlerimizdendir. Ziyaret imkanımız bulunmuyor ise en azından onları telefon ile arayarak hoş sohbet etmek, hatırlarını sormak, muhabbet etmek, ihtiyaçları varsa en kısa zamanda gidermek, dua etmek ve dualarını almak gerekir.
Şunu unutmayalım ki Peygamberimiz, anne-babanın cennetin iki kapısı olduğunu ve Rabbimizin hoşnutluğunun anne-babanın hoşnutluğuna bağlı olduğunu bildiriyor (Tirmizî, Birr, 3).
Eğer anne-babamız vefat etmiş iseler; mezarlarını ziyaret etmeli, onların ruhlarına ithafen Kur'an okumalı, dua etmeli ve onlar için hayır yapmalıyız.
Bayramlarda bir başka görevimiz ise; eşimiz ve çocuklarımıza bu günde daha mutlu ve sevinçli davranmalı ve onları sevindirmeliyiz. Her günden farklı sofra hazırlayarak, güzelce muhabbetler yaparak, çocuğumuza güzel hediye ve harçlık vererek, birlikte akrabaları telefon ile arayarak bayramı farklı bir gün olarak geçirmeliyiz.

Yine sıla-i rahim dediğimiz akraba ziyaretlerini de ihmal etmemeliyiz. En azından telefon ile arayarak ve güzel güzel konuşarak bayramlarını tebrik etmeliyiz. Peygamberimiz; 'Güzel söz sadakadır' (Buharî, Edeb, 34); 'Kim ömrünün uzun ve rızkının bol olmasını isterse sıla-i rahim yapsın' (Buharî, Edeb, 12) buyurmuştur.
Ayrıca komşuları, hastaları, dul ve yetimleri görüp gözetmek, ziyaret etmek, varsa ihtiyaçlarını gidermek, hatırlarını sormak ve dua etmek, şehitlerimizi rahmetle anmak yine bayramdaki görevlerimiz arasındadır.
Değerli Kardeşlerim!
Bayramlarda küskünlükler giderilmeli, kardeşlik duyguları pekiştirilmelidir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: 'Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah'tan sakının ki merhamet olunasınız' (Hucurat 49/10) Peygamberimiz ise şöyle buyurmaktadır: 'Müminin din kardeşine üç günden daha fazla dargın durması helal olmaz' (Buharî, Edeb, 62). Bayramları da vesile kılarak küslükleri gidermeli, dargınlıkları sonlandırmalı, milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeliyiz. Çünkü Ramazan Bayramları, 'kardeşliğin zirvesinin yaşandığı' müstesna günlerdir.
Değerli Kardeşlerim!
Ramazan ayı bitti ama Allah'a kulluk görevimiz, yaşadığımız müddetçe devam etmektedir. Namazlarımızı düzenli olarak kılmaya, Allah'ı zikretmeye ve duaya, Kur'an ile buluşmaya, helal dairesinde yaşamaya, günahlardan uzak durmaya, salih ameller işlemeye devam etmeliyiz. Depremzede kardeşlerimize yardımlarımızı devam ettirmeliyiz.
Bu duygularla başta Eskişehirli hemşehrilerim olmak üzere tüm vatandaşlarımızın ve Müslüman kardeşlerimizin Ramazan bayramını tebrik ediyorum. Rabbimiz ailece ve milletçe sağlık ve afiyetle, huzur, neşe, kardeşlik, milli birlik ve beraberlik içerisinde daha nice bayramlar yapmayı nasip etsin. Âmin!

MEAL OKUYORUM
Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, idare ve himayeniz altında olanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.' (en-Nisa 4/36)

GÜNÜN DUASI
Allah'ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından bizi koru...

HER GÜNE BİR HADİS
'Akrabasının yaptığı iyiliğe aynısıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten kişi, kendisiyle alakayı kestikleri zaman bile, onlara iyilik etmeye devam edendir.' (Buharî, Edeb, 15; Ebû Davûd, Zekat, 45; Tirmizî, Birr, 10)

BİR SORU-BİR CEVAP
Fıtır sadakası cami inşaatı için verilebilir mi?
Fıtır sadakasının geçerlilik şartlarından biri de temliktir. Temlik eşya üzerindeki mülkiyet hakkını veya malî bir hakkı başkasına devretmeyi ifade eder. Cami, okul, köprü, yol vb. yerlere temlik söz konusu olmayacağından fıtır sadakası verilemez (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtar, III, 291, 325). (Fetvalar,DİB Yay.syf.258)