Fethiye’de yaşayan Sevil Mert Uzun ve Özgür Uzun çifti, Eskişehir’deki Küllüoba Höyüğü'nde yürütülen arkeolojik kazılara gönüllü olarak katılarak tarihin izlerini gün yüzüne çıkarmaya katkı sağlıyor.
Seyahat yazarı Sevil Mert Uzun ve emekli eşi Özgür Uzun, son üç yıldır yaz aylarında Küllüoba Höyüğü’nde süren kazı çalışmalarına gönüllü olarak katılıyor. Yaklaşık 5200 yıl öncesine ait buluntuların gün yüzüne çıkarıldığı alanda görev alan çift, Eskişehir’e her yıl binlerce kilometrelik yolu kat ederek geliyor. Maddi bir beklentileri olmadan tamamen gönüllü şekilde kazılarda yer alan çift, tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılmasına tanıklık etmekten büyük heyecan duyduklarını belirtiyor.
"Tarihle aramızda özel bir bağ oluştu"
Kazı sürecinde yaşadıklarını aktaran Sevil Mert Uzun, Küllüoba’daki gönüllülük hikâyesinin iki haftalık bir deneyimle başladığını, bu yıl ise dört hafta boyunca kazılarda görev alacağını belirtti. Günün sabahın erken saatlerinde başladığını söyleyen Uzun, “Sabah 06.00’da kalkıp 07.00’de kazı alanında oluyoruz. Öğleye kadar çalışıyoruz, ardından öğle yemeği için kazı evine dönüyoruz. Daha sonra 16.00’ya kadar tekrar kazı alanına gelerek çalışmaları sürdürüyoruz. Gün sonunda buluntuların temizliği, arşivlenmesi ve raporlanması gibi işlemleri yapıyoruz. Yani sabah 06.00’dan akşam 18.00’e kadar yoğun ama heyecan verici bir gün geçiriyoruz” dedi.
"Malasız, küreksiz bir günümüz yok"
Kazı süresince malalar, kazmalar ve küreklerle neredeyse bütün gün çalıştıklarını ifade eden Uzun, “Burası bir höyük olduğu için bolca toprak çıkartıyoruz. Ancak en ufak bir bulguya rastladığımızda daha hassas ve dikkatli çalışmalara geçiyoruz. Küçük fırçalarla, sabırla buluntuları açığa çıkarmak ayrı bir heyecan. Binlerce yıl önce yaşamış insanların kullandığı objelere dokunmak çok özel bir his” diyerek duygularını paylaştı.
Tarih Merakı Onları Gönüllü Arkeolog Yaptı
Tarihe olan tutkuları sayesinde kazı ekibinin bir parçası haline gelen Uzun çifti, gönüllülüğün yalnızca yardım etmek değil, aynı zamanda bilgiye dokunmak anlamına geldiğini söylüyor. Sevil Mert Uzun’un seyahat yazarlığı tecrübesi, kazı günlerini kaleme almasına da olanak tanıyor. Çiftin bu örnek davranışı, arkeolojiye ilgi duyan pek çok kişiye ilham veriyor.
