Prof. Dr. Gaye Usluer, siyasetin en parlak isimlerinden biri olarak son yıllarda oldukça dikkat çeken açıklamalara imza atıyor. Gaye Hoca, siyasetteki başarısını CHP'nin Parti Meclisine sürekli anahtar listeyi dahi delerek girerek taçlandırsa da onun çok konuşulmasına neden olan çok daha başka özellikleri var. Katılın ya da katılmayın Gaye Hoca, bugüne kadar hep doğru bildiklerini ifade etmiştir. Bazı açıklamaları yanlış anlaşılsa da dürüstlüğünden ve samimiyetinden ödün vermeden doğru bildiklerini ifade etmekten bir gün dahi vazgeçmemiştir. Genel Merkezi, Genel Başkanı, zaman zaman kendi örgüt dinamiklerini dahi rahatsız eden açıklamaları olsa da bu Gaye Hocanın yanlış yaptığını göstermez.

Çünkü Gaye Hoca bir bilim insanıdır ve bilim insanları zaten böyle davranır. Onlar birileri mutlu olsun diye hareket etmezler. Gaye Hocanın bilim insanı olarak yaptığı açıklamalar ise şu içinde bulunduğumuz dönemde çok daha önem kazanmıştır ve (yerel basınımızda hak ettiği kadar olmasa da) yaygın basın ve sosyal medyada Gaye Hocanın açıklamaları geniş kitlelere ulaşmakta ve sürece yönelik baskı oluşturmaktadır.

Sağlık Bakanlığının Covid-19 süreci ile birlikte yürüttüğü çalışmaları en başından beri eleştirerek sürecin değil algının yönetildiğinin altını sürekli çizen Gaye Hocanın söylediklerinin doğruluğu her geçen gün kendini göstermektedir. Birçok basın kuruluşu ve yaygın yayın yapan TV kanalları kendisi ile röportajlar yapmak için adeta sıraya girmiş durumdadırlar.

Salgının ilk başlarında dağıtılamayan maskelerin eczanelerden dağıtılmasını önerdiği için sosyal medyada linç bile yiyen Gaye Hocanın haklılığı çok geçmeden anlaşılmış, sessiz sedasız onun dediği gibi dağıtım yapılmıştır.

Örneğin;

'14 ya da 28 günlük kapama koşulken, Avrupa'nın bu yöntemlere başvurduğu görülürken Türkiye'nin bunu yapmamakta direnmesinin tek nedeni var: Devletin sosyal devlet rolünü üstlenmek istememesi' değerlendirmesi içinde bulunduğumuz döneme ışık tutmaktadır.

Bilim insanlarının siyasi partilerinin olmadığını, her eleştirilerinin de siyaseten algılanmaması gerektiğini şu cümleleri ile çok da net şekilde göstermiştir:

'Bizlerin basın yoluyla çıkıp, ben o aşıya güvenmiyorum, o Çin aşısı vb. söylemler aşı karşıtlığını oluşturması açısından tehlikeli söylemler. Şu anda aşıya ulaşabilir olmak ve zarar vermiyor olması öncelik.'

Hiç şüphesiz bu açıklaması da bilime duyduğu saygıyı ve toplum sağlığına gösterdiği hassasiyeti göstermektedir.

Gaye Usluer'in son dönem değerlendirmelerinin partisi CHP açısından da çok önemli bir karşılığı bulunmaktadır. Bu karşılığı da eski Bakan Nihat Matkap çok güzel ifade etmiştir.

'Coronavirüs salgını konusunda parti meclisi üyelerimiz Gaye Usluer ve Murat Emir'in toplumu aydınlatıcı çalışmaları, CHP'ye güveni arttırıyor.'

Sonuç itibariyle Prof. Dr. Gaye Usluer, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinden tüm Türkiye'ye salgına yönelik açıklama ve değerlendirmeleri ile ışık tutmakta ve diğer tüm meslektaşlarıyla birlikte büyük bir alkışı hak etmektedir.

Kendisini sosyal medyada linç etmeye çalışan kitle ise bugün Gaye Hocanın değerlendirmeleri hayata geçtikçe alkış tuttuğu kişinin Gaye Hoca ve onun gibi düşünenlerin fikirleri olduğunu belki bir gün anlayacaktır.