Kimi maganda olur hiçe sayar,
Kimi trafik terörü olur hiçe sayar,
Kimi ise merhamet yoktur hiçe sayar.
Oysa insan kainatın en kıymetlisi, en gözdesi…
Fakat bırakın başkasını, bazen kendisini dahi hiçe sayar.
*
Gelelim konumuza…
Türkiye'nin gündemi gibi Eskişehir'in gündemi de her an değişiklik gösteriyor.
Gündem değişince öncelik olanlar unutuluyor.
-Nam-ı diğer ölüm yolu!
Can'lar yitirildi, canan'lar eksildi, gözyaşları dinmedi, sabırlar ise artık tükendi.
Son 6 yılda 256 kazanın yaşandığı 'yol' da insanların canını hiçe sayıyor.
Pardon!
'Yol' ile ilgili gerekli çalışmayı başlatmayanlar bu canları hiçe sayıyor.
*
Defalarca meclis gündemine getirildi.
Eylemler yapıldı, yetkililere çağrıda bulunuldu.
Eskişehir'deki sesleniş yetmedi, o çağrı bu kez de Ankara'da TBMM önünde yapıldı.
Mağdur aileler 'Artık yeter!' diye haykırdı, 'Ocaklar sönmesin' diyerek bir kez daha yürek dağladı.
Tek istedikleri Eskişehir tarihine 'ölüm yolu' olarak geçen Alpu yolunun vakit kaybedilmeden inşasına başlanmasıydı.
Seslendiler ama yine duyulmadı,
Duyulsa dahi dönüp bakan olmadı.
*
Eskişehir'in sorununa Eskişehirli yetkililerin sahip çıkması lazımdı.
Çıkan oldu, lakin bu hamle iktidar partisinden bekleniyordu.
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı'ya, ES TV'de konuk olduğu Eskişehir'in Nabzı programında konu hatırlatıldı.
Sakallı yolun genişletilmiş yol olarak yapılması için her şeyin hazır olduğunu, fakat bölge halkı çift yol istediği için ihalenin akıbete uğradığını aktardı.
Sürecin yeniden başladığını ifade eden Sakallı, kış bitiminde yani Nisan ayında yapımına başlanacağını ve yılsonuna kadar önemli kısmının bitirileceğini duyurdu.
*
Hamle geldi, yüreğimize az da olsa su serpildi.
Teşekkürler Burhan Sakallı'ya, fakat şunu hatırlatmakta fayda var.
Henüz 2 ay kadar olmadı Alpu'dan, Mihalıççık'tan, Beylikova'dan yüzlerce vatandaş eylem yaptı.
Eylemin üzerinden geçen sürede 5 can daha yaşamını yitirdi.
O bakımdan,
Her geçen zaman yitirilecek canların habercisidir.
Bir sonraki nefesimizi acaba alabilecek miyiz? diye düşünelim ve Nisan'ı falan beklemeden harekete geçelim.
İnsanın en kıymetli olduğu kainatta can'ları hiçe sayanlardan olmayalım.
Çünkü yaşanabilecek bir can kaybına dahi artık tahammül kalmadı!

SÖZÜMÜ GERİ ALDIM
Olay cereyan edeli 1 hafta oldu, son birkaç gündür ise ülke gündemine oturdu.
Eskişehir'de çekilen bir kare fotoğraf elden ele dolaştı.
Bir de baktık, mecliste tüm ülkeye yayıldı.
Seçim sürecinde algılar birbirini kovalamaya başladı.
Yaşananlar ise söylediğim sözleri geri aldırdı.
Meğer sükunet hakimdi dediğimiz ortam, bir anda bırakın Eskişehir'i bir kare ile Türkiye'yi çalkaladı.
Biri ortaya attı, yalan çıktı.
Diğeri araştırdı, iyice abarttı.
Gel gelelim…
Ortaya bu fikri atarak algı oluşturanlar anca kendilerine ve adaylara zarar verir.
Bu tür işlerden uzak durmakta fayda var.
Zira vatandaş gerçekten gözlerinizin içine bakıyor ve görebilirse yüreğinize…
Çözüm bekleyen sıkıntıları, istekleri var.
Bırakalım birileri üzerinden rakipleri vurmayı da normale dönelim artık!