Merhaba Değerli Okurlar;

Geçtiğimiz hafta sahte belge kullanma suçunun gerçekleşmesi ve ispatını anlatmıştık. Bu hafta ise çalışacağız. Bu hafta ise TCK’da yer alan rıza dışı düşürtülen çocuk suçunu anlatmaya çalışacağız.

ÇOCUK DÜŞÜRTME

Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak hükmolunur. Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.

Bu suçun işlenebilmesi için kadının gebe ve ceninin de ana rahminde canlı olması gerekmektedir. Kanunumuzda isteğe bağlı olarak onuncu haftasını dolduruncaya kadar gebeliğin sona erdirilmesi hukuka uygun bir eylemdir. Burada suç oluşmaz ancak yukarıda kanunun belirttiği durumlar olduğu takdirde burada suç devreye girer.

YARGITAY KARARI

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/10087 E.2019/9280 K. Sayılı kararında;

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İddia olunan çocuk düşürtme olayının yaşandığı belirtilen 2008 yılı Ocak ayı itibarıyla on yedi yaşı içerisinde bulunan, mağdurenin 20.02.2010 tarihli savcılık beyanında, doktora gitmeden önce hamile olduğunu babası olan sanık ...'nın eczaneden aldığı testle öğrendiklerini, daha sonra doktorun özel muayenehanesine gittiklerini, babasının doktora kendisinin amcasının oğluyla sözlü olduğunu cahillik yaparak ilişkiye girdiklerinden bahsettiği, doktor sorduğunda da kendisinin bu durumu teyit ettiğini, doktorun kendisine bir buçuk aylık hamile olduğunu ve kürtaj olmak isteyip istemediğini sorması üzerine istediğini beyan etmesiyle kürtaj işleminin yapıldığını anlattığı ve bu olayın iddia olunan çocuk düşürtme olayından yaklaşık 2 yıl sonra intikal etmiş olması nedeniyle gerekli araştırmaların süresinde yapılamayıp intikalde mağdure hakkında aldırılan 23.02.2010 tarihli raporun da içeriği itibarıyla yetersiz olduğu, mağdurenin çocuk düşürtme olayı esnasında doktor ve yanındaki hemşire ile aralarında geçen konuşmalar ile gittikleri doktorun muayenehanesinin konumuna ilişkin beyanlarının da çelişkili olduğu nazara alındığında, iddia olunan çocuk düşürtme eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği ve gerçekleşmiş ise mağdurenin rızası dışında kürtaj işlemi yapılıp yapılmadığı hususlarında sanıkların savunmalarının aksine cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi, Kabule göre de; İşlenen cinsel istismar suçu neticesinde mağdurenin hamile kalması nedeniyle sanıklar haklarında 5237 sayılı ...nın 99/6 ve maddesi, Nüfus Planlama Kanunun 5. maddeleriyle buna dayanılarak düzenlenen Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük Hükümlerine aykırılık bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ... ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.