Merhaba Değerli Okurlar;

Geçtiğimiz hafta Vergi Usul Kanunu’nda sahte belge nedir? Sahte belge kullanımı nasıl olur bu hususu anlatmıştık. Bu hafta ise sahte belge kullanma suçunun gerçekleşmesi ve ispatını anlatmaya çalışacağız.

SAHTE FATURA KULLANMA

Geçtiğimiz haftalarda  Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca sahte fatura olarak bilinen diğer ismiyle naylon faturalara karşı geniş çaplı bir çalışma başlattı. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na bağlı 230 vergi müfettişi 50 ilde birçok vergi mükellefini incelemeye aldı. Çalışmada tespit edilen rakam ise 17 milyar TL olarak belirlendi. Bu denli detaylı bir denetimle birlikte kullandığımız faturalarında sahte olup olmadığına dikkat etmek gerekir.

Öncelikle belirtilmelidir ki sahte fatura kullanma suçu, kastî olarak işlenebilen suçlardandır ve taksirle işlenmesi söz konusu değildir burada sahte faturayı düzenleyen ya da kullanan kişinin eylemi taksirli ise suç oluşmaz. Sahte belge kullanma suçunda failin belgenin sahteliğini bilmesi, kastın varlığını ortadan kaldırır. Yani söz konusu belgenin gerçek bir işe dayanmadığını bilen kişinin, belgenin sahteliğini de bildiği kabul etmiş sayılır. Eğer ortada gerçek mal veya hizmet alımı var ise, sahte olarak düzenlenen faturayı kullanan kişinin buna ilişkin bilgisi ispat edilmelidir. Uygulamada; sahte fatura düzenleyen firmanın ya da kişinin faaliyetinin olmaması ,tüm aramalara ve yoklamalara rağmen  adreslerinde bulunmayan kişilerin ve firmaların, defter ve belgelerini  incelemede ibraz etmeyen kişilerin ve firmaların, herhangi bir şekilde mal alım ve  teslimine yönelik mal alış faturalarının-nakliye ve irsaliye faturasının  olmaması ve sayılacak birçok durumda sahte faturanın kullanıp kullanmadığının ispatının örneklerindendir.

Sahte fatura kullanma suçu Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde düzenlenmiş bulunan fiillerle işlenen kaçakçılık suçları olarak belirtilmiştir. İlgili vergi dairesince ilgili vergi müfettişi tarafından kişinin ya da firmanın söz konusu oluşturan eylemi bilerek ve isteyerek işlediği hususunda kanaat oluşması halinde vergi müfettişi tarafından vergi suçu raporu düzenlenir.

Düzenlenen vergi suçu raporu doğrultusunda İlgili Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Savcılığına yapılacak olan ihbar söz konusu suçun cezai soruşturması başlatılmış olur.

Savcılık makamı tarafından suç konusunda şüpheli sıfatıyla şahsın ifadesini aldıktan sonra kişi hakkında iddianame düzenlenerek cezalandırılması istemiyle kamu davası açılır. Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunun cezası 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır. Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilir.

DANIŞTAY KARARI Danıştay 4. Daire 2022/5573 E., 2023/2039 K.

Davacıya ihtilaflı yılda fatura düzenleyen şirket hakkında düzenlenen 2010-2011 yıllarına ilişkin VTR'de; mükellefin 22/10/2010 tarihinde boya, vernik ve lak toptan ticareti faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 2010-2011 takvim yıllarında yüksek miktarlı katma değer vergisi matrahları beyan etmesine rağmen ödenecek katma değer vergilerinin çok düşük olduğu, iş yeri kapasitesi ile yapılan işler arasında uyumsuzluk bulunduğu, beyannamelerini verdiği, ihtilaflı dönemde ortalama 2 işçi çalıştırdığı, şirket adına kayıtlı motorlu aracı bulunmadığı, incelemeye ibraz edilen belgeler arasında ticari faaliyetlerde kullanılan akaryakıta ilişkin herhangi bir fatura bulunmadığı, 2010 yılı kurumlar vergisi ve kurum geçici vergisi beyannamelerini sıfır matrahlı olarak verdiği, 2010-2011 takvim yılında hakkında sahte fatura düzenlediklerine ilişkin olumsuz tespit bulunan mükelleflerden fatura alındığı, mükellefin fatura düzenlediği firmalar hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, incelemeye ibraz edilen faturalar ile yasal defterler arasında uyumsuzluk olduğu, mükellefin satın aldığı ürünlerin ağırlık olarak tiner grubu olmasına rağmen, sattığı ürünlerin ağırlıklı olarak cam sil, antifirizli cam suyu, yumuşatıcı, yıkama sabunu gibi farklı ürünler olduğu, mükellefin faaliyet alanının ise boya ve vernik, lak ticareti olduğu, yasal defter ve belgelerinde üretime dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, üretim aracı ve ekipmanı bulunmadığı tespit edilerek, mükellefin 2010 ve 2011 yıllarında verdiği beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı, düzenlenen tüm faturaların sahte fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir. Yukarıdaki vergi tekniği raporundaki tespitler ile davacı tarafça sunulan delillerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının fatura aldığı dönemde adı geçen mükellef hakkında yoklama vb. yapılmadığı, davacının sunduğu delillerin mahiyeti de dikkate alındığında, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı hususunun somut tespitlerle ortaya konulmadığı sonucuna varılmıştır.

Son olarak Atamızın bizlere ve gençlere emaneti mukaddes ülkemizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

HAFTAYA GÖRÜŞMEK ÜZERE

HUKUKLU GÜNLER

AV. ASLICAN ÖZGÜR İLELİ