Kalaycılık Türk kültürünün bir parçası… Atalarımızın, bütün ihtiyaçlarını el becerileri ile karşılayarak hayatlarını devam ettirdiklerini biliyoruz… İşte kalaycılık da bu becerilerden sadece birisi…

Kaynaklar, Türklerin, aşlarını, çorbalarını kalaylı kaplarda kaynatmaya özen gösterdiklerini yazıyor… Hatta yoğurtlarını kalaylı kaplarda mayaladıklarından bahsediyor… Toylarında yemeklerini kalaylı leğenlerde ve kazanlarda pişirdiklerinden dem vuruyor…

Klasik çağda da, bakır, pirinç vb. eşyaların kalayla kaplandığını, Orta çağda bile kalaylı kapların olduğunu okuyoruz… Hatta tarih 16. Yy'da kuyumcuların üretecekleri ürünlerin kalaydan ilk örneklerini yaptıklarını yazıyor…

Araştırmalarımda kalaycıların loncalar halinde örgütlendiği bilgisine rast gelmiştim… Bu loncalar, her ürünün zanaatkarını/üreticisini belirlemek için ayar damgası bile kullanmışlar… Bu çok kıymetli bir bilgiydi nezdimde…

Zamanla loncaların ortadan kalkmış, doğal olarak kalaycılık bir meslek olmaktan çıkmış, usta-çırak, baba-oğul ilişkisiyle gelişip öğrenilen bir meslek olmuş…

MURAT KAVAK AĞABEY İLE RÖPORTAJ YAPMIŞTIK…

Yüzyıllardır evlerimizde bulunan bakır güğüm, çanak, bakraç, sahan, bardak vb. mutfak eşyaları artık tarihe karışıyor…

Yüzlerce meslek gibi kalaycılıkta kaybolmak üzere…

2011 yılında 'esnaf tanıtım projesi' kapsamında Mihalıççık'ta kalaycılığın son temsilcisi Murat Kavak Bey ile küçük bir röportaj yapmıştık…

Sayın Kavak, Kalaycılığın baba mesleği olduğunu belirterek 'Bu mesleği babamın yanında körük çevirerek öğrendim. Babam Ömer Kavak'ın 1960 yılında başladığı bu mesleği 1986 yılında ben devraldım.2008 yılına kadar da ekmeğimi kalaycılıktan kazandım. Mesleğimi gelecek nesillere bırakmak isterdim ama çırak bulamadım. Bakır mutfak eşyasına talebin azalması sonucu bu mesleği bırakmak zorunda kaldım. Yeni çıkan çeşit çeşit mutfak eşyası 41 yıllık aile mesleğimizi bitirdi'demişti…

Ö günden bugüne çok sular aktı dereden…

Murat Bey'in Kalaycılık mesleğini devraldığı babası merhum Ömer emmimizkovid 19'un en azılı dönemlerinde 12 Mayıs 2021'de hakka yürüdü, 1 gün öncede Ömer emmimizin eşi Türkan hanım (çocukluğumuzun Türkan annesi) hakka yürümüştü… Allah, Ömer emmimizin ve Türkan annemizin makamlarını cennet, derecelerini ali eylesin… Allah ehli imana nice hayırlı ömürler versin...

ŞİMDİLERDE NE KALAYCILIK KALDI NE DE TALEP!

Arşiv haberleri karıştırırken denk geldi yazıvereyim istedim… Pek çok ilçe ve dahi ilde kaybolan birçok meslek gibi 'Kalaycılık mesleğinin' kaybolduğuna, merhum Ömer emmimizin ve Murat ağabeyin yıllarca kalaycılık mesleğini icra ettiklerine şahitlik ettik…

Murat Bey'i /ağabeyi merak edenleriniz oluyor… 2008 yılına kadar da ekmeğini baba mesleği kalaycılıktan kazanan Murat ağabey, doğduğu ve dahi doyduğu ilçesi Malıçtazüccaciyedükkanıyla hizmet verdi müşterilerine…2021 yılında devretti dükkanı ve Eskişehir'e göç edenler kervanına katıldı… Şimdilerde evlatlarının yanından onlara destek olup emekliliğinin tadını çıkarıyor, torunlarını seviyor…

Şimdilerde ne kalaycılık kaldı, nede talep! Ömer emmi de gitti, Murat ağabey'de göçtü…

MESLEKLER BİR BİR KAYBOLUYOR…

Her ne kadar bugün 'Kalaycılık'tan dem vursak ta benzeri birçok meslek kaybolmaya yüz tutmuş durumda…

Bizim kuşak şöyle bir düşünsün lütfen!

Dedelerimiz, babalarımız, emmilerimiz, dayılarımız, hısım ve dahi akrabalarımızın çoğu serbest meslek erbabıydı…

Bazıları zanaatkar, bazıları ise sanatkardı… Bazıları canbaz /celepçi, kimileri ise tarım ve hayvancılıkla uğraşır evine ekmek parası götürürdü… Malıç yöresinde madenlerin yoğunluğundan dolayı maden işçisi çoğunluktaydı… Taşrada az sayıda mühendis, doktor, avukat, eczacı, savcı, hakim veya öğretmen olsa da sadece gurur duyulurdu, çoğu bayramdan bayrama gelirdi…

BU MESLEKLERİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Dememiz odur ki;
Eskiden;

Kalaycı,
Basmacı,
Canbaz/celep,
Nalbur,
Nalbant,
Hallaç,
Rençber,
Sepetçi /çantacı,
Şapkacı,
Zerzevatçı,
Ayakkabıcı,
Çarıkçı mestçi,
Çömlekçi,
Değirmenci,
Kolancı,
Urgancı,
Bacacı,
Bileyici, bıçakçı,
Semerci,
Camcı,
Demirci vb. yeni neslin adını dahi duymadığı belki de duyamayacağı onlarca /yüzlerce meslek, sanat, zanaat bugün unutuldu hatta kayboldu…

Bu meslekleri biliyorsanız ve/veya duymuşsanız bence şanslısınız!

ÇOK HIZLI DEĞİŞTİK, DÖNÜŞTÜK!

Birkaç nesilde o kadar hızla değiştik, dönüştük ki inanamıyorum… Yukarıda saydığım meslek erbaplarının hemen hepsini gördüm, tanıdım, birer birer kaybolmalarına şahit oldum…

Bu yazıyı her kim okuyorsa lütfen sadece birkaç dakika dursun düşünsün!

Babasını, dedesini, büyük dedesini düşünsün, bilmiyorsa büyüklerine sorsun ne işle uğraşırlardı diye araştırsın…

Eminim birkaç kuşak ötesinin, en azından birkaçının zanaatkar olduğunu görecektir… Belki değirmenci, belki kalaycı, belki demirci, belki de bir başka meslek erbabı!

Maalesef günümüzde bu mesleklerin birçoğunun esamesidahokunmuyor… Görmüş, duymuş, büyüklerimizden dahi dinlemişsek ne mutlu bize/sizlere! Üzülsekte birer hatıra olarak kalmaya devam edecek onlar!

Ezcümle;
Kalaylı malzemeleri ve unutulmaya yüz tutan meslek erbaplarını, ürettikleri kıymetli el işlerini artık evlerimizde süs eşyası hatta antika diye tutuyoruz /kullanıyoruz… Geleceklerimiz, çocuklarımıza azami ölçüde geçmişte kalan meslekleri anlatıyoruz ki bu vazifemiz olmalı…

İçinde bulunduğumuz şu yalan dünyada nereden nereye geldiğimizi, kimlerin torunları olduğumuzu/ geçmişimizi unutmayalım kafi!
Ves'selam..

Celepçi: Hayvan ticareti yapan kişi.
Esamesi okunmamak: Bahsi geçmemek