Yunusemre bir dünyadır,
Yunusemre bir üniversite'dir,
Yunusemre köyüne bir Edebiyat Fakültesi yakışır demiştik… En azından
Türk Dili ve Edebiyatı bölümünün açılması için dernek olarak bunu amaç
edindik ve dahi gündemde tutacağız…
Bu sözler ve birazdan okuyacağınız cümleler Gürleyik Dernek Başkanı
Halit Gürsoy'a ait…
Köşemizi takip edenler bilir /köşemizde bu konuyu kaleme almıştık…
***
ve devam ediyor Sayın Gürsoy…
Bir sosyal bilimci 'maddenin ruhu vardır ya da doğanın ruhu vardır' der…

Yunusemre köyüne gittiğimiz zaman insanın içini huzur kaplıyor…
Dünyaya hangi pencereden bakarsanız bakın bu böyledir…
Yunusemre'ye Edebiyat Fakültesi kurulsun dediğimiz zaman bazı insanlar
karşı çıkıyor yok efendim nüfus azmış, yok efendim alt yapı yokmuş…

Her şey maddiyat değildir…
Tabduk Emre Yunusemre'ye ders verirken alt yapı mı vardı? Desek ne dersiniz?

İnsanda okuma aşkı varsa herkes her zorluğa katlanır…
Yıllar önce Mihalıççık lisesinde köylerden gelen abilerimiz
ablalarımız bin bir zorlukla okudular…
Ağustos aylarında akşamları soba yakılırdı… Kış Haziran'ın 20'sine dek sürerdi…

Bir keresinde Mihalıççık'ta köyümüze giden arabayı kaçırmıştım…
Köylümüz olan arkadaşımızın evinde kalmıştım…
Evin ortasında Şeytan /odun sobası vardı… Soba önümüzü ısıtır arkamızı
dondururdu… Daha zor şartlarda okuyanlarda vardı…
Yakın köylerden de yürüyerek gelirlerdi… (Ömerköy, Belen ve Lütfiye'yi
kast ediyor)
Köyden bazen odun gelmezdi kartal tepesine çıkarak Çam dalı ve kozalak
bulurduk /maalesef yeterli olmazdı…
Mihalıççık lisesinde o yıllar çile ile okuyanların çoğu makam mevkii
sahibi oldular…

Demem o ki,
Yunusemre'ye ve okumaya sevgisi olan kişiler bu çileye katlanır…

Yıllar önceydi…
Yunusemre kültür merkezinde ki bir söyleşide ESOGÜ Prof.lerinden
birisinin Yunus'un bir sözünü /ne anlama geldiğini tam25 dakika
anlattı… O an çok etkilendim…
Yunusemre'nin yazdıkları anlamak asırlar sürer inanın…
Dinlediklerimden çıkardığım sonuç aynen buydu…
Ve o an karar verdim Yunusemre'ye bölüm açılması fikrine… Ve mücadelem
devam ediyor…

SEN HALA DÜNYA KOKUYORSUN…

Halit abi ile sohbetimizi şu güzelliklerle virgül koymuştuk…

- 'Yunusemre dergahta yıllarca gündüzleri odun ve su taşıyıp geceleri
okuyarak ve Tabduk Emre sohbetlerini dinleyerek kendini geliştirmesine
rağmen, bir vesile ile Tapduk'un yine bir gün ona:
- 'Sen hala dünya kokuyorsun…' demesi üzerine Dergahı gizlice terk
edip dağlara düşer... Karşılaştığı dervişler ile mağarada bir sürede
daha kendini geliştirir… Tekrar utana sıkıla dergaha döner… Taptuk
Emre'nin eşiğine uzanır. Âma olan Taptuk ayağını atınca Yunus'un
üzerine basar…
- Taptuk: 'hatun bu kim ola ki der?'
Hatun: 'Yunus,' der. Tapduk Emre bunun üzerine 'bizim Yunus mu?' diye
sorarak Yunus'u tekrar dergaha kabul eder…
Yunus belli bir pişkinliğe ulaşmıştır; fakat hala Şeyh meclislerde
konuşmasına müsaade etmez Şeyh'i… Mayalanmasının tamamlanmasına kani
olduktan sonra bir mecliste Tabduk Emre, Yunus'a

- 'Yunus vakit doldu, o hazinenin kilidini açtık, sen söyle' der…
Yunus bundan sonra:

'Taptuğun tapusuna,
Kul olduk kapısına.
Yunus miskin çiğ idik,
Piştik elhamdülillah.' der ve başlar irşada…

Bazen bir kelime bile yeter…

HER ŞEY BİR HAYALLE BAŞLAR…

- 'Hayal kurabilirsiniz, onu gerçekleştirebilirsiniz… Her şeyin bir
fareyle başladığını asla unutmayın' diyen Walt Disney'e kulak tıkamak,
gerçekle ne kadar bağdaşabilir ki?
- 'Peşinden gidebilecek kadar cesaretiniz varsa, bütün rüyalarınız
gerçek olabilir' de der Walt Disney…

Her proje, her buluş ve neredeyse her şey bir kişinin hayaliyle başlıyor…
Lütfen düşünün, hayal kurun ve harekete geçin efendim…
Ne kaybedersiniz?

DİLEKÇE BUGÜN NACİ GÜNDOĞAN BEY'E SUNULACAK…

Gürleyik derneği başkanı Halit Gürsoy ve beraberinde ki heyet (bugün)
14.12.2017 Perşembe günü saat 15.00 de Anadolu Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Naci Gündoğan Bey'i ziyaret edecekler…
Yılmamış koparmışlar randevuyu…
( Not: Davetliydik, iş yoğunluğumuzdan icabet edemeyeceğiz… )

Sadece nezaket ziyareti değil, öyle fotoğraf çektir haber yaptır değil içerik…
Konu Mihalıççık - Yunusemre köyüne 'Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'
açılması talebi…
Dilekçeleri hazır…
Okudum /beğendim… Geliştirilebilir buldum… Yeter ki hayallere destek verilsin…
Mücadele edilsin…

Yılardır takip ediyor ve biliyoruz ki rektör Naci Gündoğan beşeri
sermayesi yüksek ileri görüşlü bir kişilik…
Birçok örneği var…

- Geçtiğimiz Mayıs ayında Anadolu Üniversitesi (AÜ) Bilimsel Araştırma
Projeleri Fonu tarafından desteklenerek oluşturulan Yunus Emre
Gözlemevi hizmete açılmıştı malumunuz… Sayın Gündoğan 'Bu gözlemevini
kurarken öncelikli amacımız eğitimdi. 30 kişilik bir sınıfımız var ve
özellikle fen fakültesi, havacılık ve uzay bilimleri fakültesi,
mühendislik fakültesi gibi fakültelerde ders gören öğrencilerimize
uygulamalı eğitim vermeyi amaçlıyoruz.' Demişti…

Adı Yunus Emre Gözlemevi…
Borabey Göleti Kampüs alanında yer alıyor…
İstenirse oluyor…

Bakalım görüşmeden nasıl bir sonuç çıkacak…
A.Ü Rektörü Sayın Naci Gündoğan bu öneriye hangi pencereden bakacak…
Bu hayali kestirip atmayacaktır /mutlak suretle gündemine alacaktır
diye düşünüyorum…
Ezcümle;
Hayal etmeyi bırakmak aslında yaşamayı bırakmaktır…
Ves'selam…