AK Parti kurulalı çok olmamıştı.

2002’de iktidara gelen parti, yerel seçimler geldiğinde 2004’de Eskişehir’de Burhan Sakallı’yı tanıttı.

Odunpazarı için aday gösterilen Sakallı, girdiği ilk seçimde epeyce bir avantaj sağladı.

Zira sol partilerin seçime bölünmüş olarak girmesi kendisine seçim kazandırdı.

Bir sonraki seçimde Burhan Sakallı yine AK Parti’nin adayı oldu.

Ayrı şans 2009’da da kendisini gösterdi.

Odunpazarı’nda sol partilerin farklı adaylar çıkarması yine kendisine yaradı ve ikinci kez belediye başkanı olarak seçildi.

İki dönem belediye başkanlığı yapan Burhan Sakallı, iyiden iyiye kendisini büyükşehir için hazırlamaya başladı.

2014 yılına gelindiğinde ise büyükşehir adayı olacak mı olmayacak mı soruları arasında kendisine bizzat Erdoğan tarafından “adaylık teklif edildi”

Ancak bu teklif büyükşehir için değil, yeniden Odunpazarı için yapıldı!

Sayın Sakallı, bu teklifi uygun görmedi.

Büyükşehir için aday olmayı arzuladığını belirterek Erdoğan’ın “Odunpazarı’nda adayımız sensin” çağrısını geri çevirdi.

Burhan Sakallı, “Aday yapılmak istenmesine” rağmen o seçimlerde kenarda kaldı.

Ta ki bir sonraki seçime kadar!

2019 seçimleri gelip çattığında AK Parti radarına yine Burhan Sakallı’yı aldı.

Bir önceki seçimde büyükşehir için aday gösterilmeyen Sakallı’ya bu kez istediği o adaylık verildi.

Son seçimlerde CHP Adayı Yılmaz Büyükerşen’in gerisinde kalarak seçimi kaybetti.

Geldik 2024 Yılına…

Yeni yıla henüz girmedik ama yeni yılın Mart ayında bir mahalli seçim daha var.

Ve AK Parti lafının geçtiği her yerde yeniden Burhan Sakallı’nın adı konuşuluyor.

Sayın Sakallı’nın bir kez daha partisi tarafından aday gösterileceği dilden dile dolaşıyor.

Bu kez ki hedef büyükşehir macerasının ardından partinin kurulduğu ilk yıllarda olduğu gibi Odunpazarı!

Eğer olursa, Burhan Sakallı AK Parti tarihine geçecek.

Zira her mahalli seçim dönemi partisi kendisini hep adaylığa getirdi veyahut adaylığa yakıştırdı.

Yeniden bir adaylık bu yüzden milat olacak…

*************

HANGİ LİSTE OLURSA OLSUN KİMSE BEĞENMEYECEK!

Neredeyse bir aydır sohbetlerimiz listeler üzerine…

Hangi parti kimi nereden çıkarır, kim aday yapılır, kim yapılmaz üzerine senaryolar yazılıyor.

Herkesin kendisine göre bir listesi var.

Hem AK Parti hem de CHP cenahı bu tür varyasyonlarla şu an için günlerini geçiriyor.

Elbette son kararı genel merkezler verecek…

Lakin o güne kadar da herkesin gönlünde bir aday kadrosu mutlaka yer alacak.

Bu konuda şöyle bir durum dikkatimi çekti.

Konuştuğumuz herkesin kendisine göre doğruları var.

Ve o doğrular içesinde de de listelerini şekillendirmişler.

Bir başka liste örneğini kendisine ilettiğimiz kişi, sözünü ettiğim listeyi beğenmiyor.

“Olur mu öyle şey, o adaylarla kesin kaybedilir” diyor.

Bunu diyen dostumuzun kendi listesini bir başkasına söylediğimizde ise;

“Böyle mantıksız iş mi olur” diye başlayıp söze yine bilindik cümle ile bitiriyor.

Yani; “Bu kadro kesin kaybeder” diyor…

Anlayacağınız…

Herkesin gönlünde çok farklı bir aday kadrosu var.

Ve bu kadrolar herkeste farklı farklı.

Kimisi kurguda teşkilat yok diyor, kimisi teşkilattan kimseye gerek yok diyor.

Kimisi ‘adayların hepsi partiden olmalı’ diyor, kimisi ‘karşıdan oy almayacak kimse aday yapılmasın’ diyor.

Bazısı ‘mevcut düzen seçim kazandırır’ diyor, bazısı ‘değişiklik şart’ diyor.

Yani herkesin beklediği bir kurgu var ve genel merkezden kendisinin istediği aday listesinin gelmesini istiyor.

Bu nedenle adaylar kesin olarak açıklandığı zaman yine ortaya bir ton kızgın çıkacak.

Zira belirlenen adaylar, adayların çevresi ve yakınları haricinde hiç ama hiç beğenilmeyecek.

************

SÜREÇ İYİ PARTİ’YE YARIYOR!

İYİ Parti iyi bir iç temizlik süreci geçirdi!

Partinin mevcut politikalarını beğenmeyenler uzaklaştı, uzaklaştırıldı.

Parti Lideri’nin de söylediği gibi ‘İYİ Parti özü başına kaldı.’

Sonrasında bir sessizlik sürecine girdi İYİ Parti.

Sanki olan biteni kenardan izlemeyi yeğlercesine kenara çekildiler.

Son günlerde seçmenden enteresan tepkiler alıyoruz.

Hem CHP hem de AK Parti’ye daha önce oy vermiş seçmen bir taraftan İYİ Parti’yi gözlüyor.

Dün konuştuğumuz AK Partili bir dostumuz şunu söyledi;

“Eğer yeni yıl da geçinebileceğimiz bir ücret ceplerimize girmezse tarafımı İYİ Parti’ye çevirip, İYİ Parti’nin adayına oy verebilirim”

Yine bir başkasıyla konuşuyoruz.

Sol partilere oy verdiğini bildiğimiz bu kişi de “İYİ Parti, iyi bir seçenek olmaya doğru yol alıyor” diye başladı söze…

‘Neden?’ diye sorduğumuzda verdiği cevaba çok şaşırdık…

Dedi ki;

“İYİ Parti, terör örgütünün siyasal uzantılarının dolaştığı taraftan nihayet uzaklaştı.

Milliyetçi, ulusalcı kimliğini hatırladı.

Özellikle CHP, son günlerdeki politikasına devam ederse gönül rahatlığıyla İYİ Parti adaylarını desteklerim”

Sohbet ettiğimiz dostlarımızın söylediklerine duyunca, daha önce yaptığımız;

“Belki bugün değil ama gelecek süreçte İYİ Parti tek başına üçüncü bir seçenek olarak ortaya çıkar” yorumumuzun doğru çıkacağı duygusuna kapıldık.

Hatta gelecek süreci bırakıp bu tespitin yakın gelecekte bile doğru çıkacağını düşünmeye başladık...