Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Yüksel, avasküler nekroz hastalığında erken teşhisin eklem kaybını önlemede kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Medipol Sağlık Grubu’nun açıklamasına göre, halk arasında “kalça kemiğinde çürüme veya erime” olarak bilinen avasküler nekroz, Kovid-19’un vücuttaki uzun vadeli etkileri arasında yer alıyor.
KOVİD-19 SONRASI ARTIŞ
Doç. Dr. Yüksel, özellikle Kovid-19 sonrası dönemde bu hastalığa rastlanma oranında belirgin bir artış olduğunu belirterek, “Kovid-19 geçiren hastalarda hem hastalığın damar yapısında oluşturduğu hasar hem de tedavide kullanılan kortizon türevi ilaçlar bu tabloyu tetikliyor. Bu hastalık kendiliğinden iyileşmez, mutlaka tedavi edilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
Erken teşhisin tedavi sürecinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Yüksel, şu bilgileri paylaştı:
“Erken evrelerde uygulanan kalça koruyucu cerrahi yöntemlerle eklem korunabiliyor. Basınç azaltıcı ameliyatlar, kemik iliği ya da kök hücre enjeksiyonlarıyla kalça kemiğinde yeniden şekillenme sağlanabiliyor. Ancak bu tedavi yalnızca erken dönemde mümkün. Hastalık ilerlediğinde tek çözüm protez ameliyatıdır.”
SİNSİ İLERLEYEN BİR HASTALIK
İleri evre olgularda yapılan total kalça protezi ameliyatlarının başarılı sonuçlar verdiğini belirten Yüksel, “Kalça replasmanı sonrası hastalar aynı gün ayağa kalkabiliyor. Ortalama iki günlük yatışın ardından 2-3 hafta içinde günlük yaşama dönmek mümkün.” dedi.
Avasküler nekrozun sinsi ilerleyen bir hastalık olduğuna da dikkat çeken Yüksel, şu uyarıda bulundu:
“Eğer kişi ‘Artık bacak bacak üstüne atamıyorum, ayakkabı bağlarken zorlanıyorum, uzun yürüyüşlerde ağrım oluyor.’ diyorsa, mutlaka bir ortopedi uzmanına başvurmalı. Hastalık genellikle iki taraflı seyreder ve hem sağ hem sol kalçayı etkileyebilir. Erken teşhisle eklem kaybı önlenebilir.”
