Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, canlı yayında ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması ve İstanbul İl Kongresi’ndeki gelişmelere sert eleştiriler yönelten Kurt, hukukun çiğnendiğini ve partinin kaosa sürüklendiğini söyledi. Kurt ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimlerde güçlü bir konumda olduğunu ve iktidar hedefinde kararlı adımlarla ilerlediğini ifade etti.
15 EYLÜL’ÜN PROVASINI YAŞIYORUZ
Gürsel Tekin'in CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanmasının ardından yaşananları değerlendiren Başkan Kurt, “İstanbul İl Kongresi'nin bir mahkemenin ihtiyaç tedbir kararıyla durdurulması ve yöneticilerin görevden alınması, kurultay delegelerinin iptali; sonra da bu görevleri yapmak üzere beş kişilik bir kurulun atanması... Gündem bu, ancak durduğumuz yere göre hukuku şekillendirirsek yanlış yaparız. Seçimlerin temel hükümleriyle ilgili bir kanun var. Eğer yasalarda özel bir hüküm yoksa, bu kanun uygulanır. Kanunun 181. Maddesi ‘Seçim suçlarıyla ilgili kamu davası, seçim tarihinden itibaren altı ay içinde açılmak zorundadır’ der. Açılmasına düşer, kamu davası açılamaz fakat İstanbul İl Kongresi ile ilgili dava bir buçuk yıl sonra açıldı. Yeni kongre kararı alınmış, prosedür işlemeye başlamış, ilçe delegeleri seçilip ilçe kongreleri başlamış ve siz il yönetimini görevden alıyorsunuz. Yerine koyduğunuz 5 kişiden ikisi görevi kabul etmemiş, ikisinin hiç sesi çıkmıyor. Sayın Gürsel Tekin, ‘Ben tek başıma hallederim bu işi.’ diyor. Sanki Gürsel Tekin İstanbul'a kayyum atanınca Cumhuriyet Halk Partisi'nin sahibi olmuş gibi bir hava verildi. Öyle değil, herkes hukuki pozisyonunu bilecek, koruyacak. Kayyum atanan gider İl Başkanına “Ben kayyum olarak atandım, kara defterlerini ver.” der. Eğer İl Başkanı vermezse, o zaman icra dairesine başvurursunuz. Şimdi böyle bir şey yokken dün akşamdan itibaren İstanbul İl Binası’nın etrafı ablukaya alınmış, 6 ilçede gösteri yasağı var. Daha kayyum mahkeme kararını uygulamak üzere harekete geçmemiş. Gürsel Tekin'in talimatıyla İstanbul Emniyeti ayağa kalkamaz. O binanın etrafı bir gün önceden sarılamaz. İnsanlara ‘Sizin partiye girmeniz yasak.’ denemez. Kimse ona tabi değil ama gördük ki bakanlık ve Gürsel Tekin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin tümünü ele geçirmiş gibi bir havada. Sanki genel başkan atanmış gibi... Bu işte 15 Eylül'ün provası. ‘15 Eylül'de mahkemeden böyle bir karar çıkarsa biz genel merkezi nasıl zapt ederiz?’ sorusunun uygulamasıdır bu; acımayacaklar, baskı yapacaklar ve bunun çanak tutucusu da Gürsel Tekin'dir. Gürsel Tekin asla ve asla doğru bir iş yapmıyor. Yaptığı iş, Cumhuriyet Halk Partisi'ni kaosa sürüklemeye yardım etmek, iş birliği yapmak. AK Parti ile yapılan iş birliğini asla ve asla bu parti unutmaz.” açıklamalarında bulundu.
CHP İKTİDAR YOLUNDA İLERLİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olma yolunda ilerlediğini vurgulayan Başkan Kurt, “Cumhuriyet Halk Partisi'nde değişim kurultayından sonra pek çok şey değişti. Sayın Özgür Özel ciddi bir performans gösterdi. Belediye seçimlerinde 38 oy aldı, 400'e yakın belediye aldı. Ve kamuoyu yoklamalarının tamamında Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti, Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı Ekrem İmamoğlu ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a göre açık ara önde. Bu ne demek? Cumhuriyet Halk Partisi iktidar oluyor demek. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarına kimler rahatsız olur? Bir kere Tayyip Erdoğan rahatsız olur. İki, emperyalist güçler rahatsız oluyor. Çünkü Orta Doğu'daki şekillenmeye Cumhuriyet Halk Partisi tavırlı. Cumhuriyet Halk Partisi başka şeyler söylüyor: ‘Barışalım ama kendi içimizle barışalım. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda barışalım.’ diyor. Amerika'nın, İsrail'in çıkarları doğrultusunda PKK ile barışıp Cumhuriyet Halk Partisi'ni düşman kılmayın. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin mozaiklerinin en önemli taşlarından. Orta Doğu ile ilgili yüzyıllardır yaptıkları politikanın sonucunun alınmasına engel Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi bağımsız Türkiye diyor. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'yi biz yönetiriz diyor.” dedi.