Spor animelerini, verdiği 'rekabetçi' duygudan ötürü izlemekten her zaman hoşlanırım. Kuroko no Basket'in bütün bölümlerini hızlıca bitirip yeni anime arayışında olduğum zamanlar, karşıma Blue Lock çıktı.
Spor animelerini, verdiği 'rekabetçi' duygudan ötürü izlemekten her zaman hoşlanırım. Kuroko no Basket'in bütün bölümlerini hızlıca bitirip yeni anime arayışında olduğum zamanlar, karşıma Blue Lock çıktı. Futbol'u çok sevmesem de yaşattığı 'yavaş katarsis' olaylarını, bütün animelerde sevmişimdir. Olay örgüsü, sahneler, yapılan eylemler uzun ve yavaş olarak izleyiciye aktarılsa da, yaşattığı 'katarsis' izleyiciler tarafından beğenilen bir olay.
***
Futbolun ana tema olması aslında Blue Lock'u sadece bir 'futbol' animesi yapmıyor. Olay örgüsünün içine özel güçler, rekabet, planlama vs. de dahil oluyor. Seslendirmen ekibi, çizer ve senaryonun kurgulanması... Ortaya harika bir iş çıkarmış diyebiliriz.
***
Diğer animeler gibi 'sürekli eğlendirici, boş' nitelikli bölümlerin çok az olduğu, spor ve olay örgüsünün devamlılığının korunduğu nitelikli bir anime. Rekabetçi ruhu ile bizleri etkilyor ve ana karekterin birden fazla olduğu bir tür. Boş zamanlarını değerlendirmek için birebir bir yapım..