Yılın son gününde acı haber gelmişti. İstanbul'da meydana kazada Hanlı 17 yaşındaki Beyza babası Naci Solmaz ile birlikte yolun karşısına geçmek isterken ters yöne giren aracın altında kalarak yaşamını yitirmişti.
Anadolu Gazetesi, bu kaza haberini 'Trafik kazası mı diyeceğiz?' başlığı ile kamuoyuna duyurmuştu. Çok da haklılardı. Bu tip trafik kazalarına kaza da denmemeliydi çünkü. Cinayettir bunun adı.
Kural bilmez, kanun tanımaz, insan yaşamına saygısı olmazların neden olduğu bu facialar nedeniyle kaç can daha gidecek aramızdan?
Bunun çözümü cezaların arttırılması, denetimlerin sıklaştırılmasından da geçmez. Bu doğrudan insanın başka insanlara duyduğu sevgi ve saygı ile alakalı bir durum. Başkasının yaşam alanlarına, onların varlıklarına duyduğu sevgi ve saygıyla ilgili bir durum.
Çıkın bakın sokaklara. Kaldırıma park eden araçlar, ters şeritte giden sürücüler, kırmızı ışıkta geçen yayalar-arabalar, araçların girmemesi gereken yerlere rahat rahat girip park eden insanlar...
Mesela tramvaya inip binmelere bakın; birbirini ittirenleri mi ararsınız, inenlere yol vermeyenleri mi, binenlere müsaade etmeyenleri mi, saygısızca bakışları, hatta ifadeleri mi?
Mesela kamuya açık bir yerde sadece kendisi varmış gibi yaşayan ve hareket edenler hiç mi dikkatinizi çekmiyor? Otobüste telefonu ile bağıra çağıra konuşanlar… Lokantada evindeymiş gibi ağız dolusu küfür ederek sohbet edenler… İş yerinde işine, iş arkadaşlarına saygı duymayanlar…
Hiç mi dikkatinizi çekmiyor?
Bi bakın çevrenize, saymakla bitmez bu saygısız davranışlar…
O kadar çoğaldı ki bu tip davranışlar ve insanlar…
Bunların nedenini bulamadıkça daha çok can gider bu toplumda.
Ve gazeteler sıradan haberler gibi sunmaya devam eder bunları.
Çok net şekilde sormak gerekir:
Dünyanın merkezinde sadece kendisi varmışçasına hareket eden bu insanların narsistçe davranışları yüzünden kaç can daha gidecek aramızdan?
Çünkü tramvayda, otobüste, lokantada, kaldırımda, işyerinde, hatta evlerde sadece kendisi varmış gibi başka insanların yaşam alanlarına saygı duymayanların yüzündendir bu canların aramızdan gidişi…
O yüzden cezalar arttırılsın, önlemler alınsın ile olmaz çözüm. Tek çözüm insanlara diğer insanların yaşam alanlarına saygıyı öğretmekle başlar.
Buna soyunmamız gerekir hep birlikte.