Eskişehir tarım ve hayvancılık alanında Alpu Ovası, Sarıcakaya ve Mihalgazi gibi Orta Sakarya vadisi içinde bulunan ilçeleri ve ekilebilir alanlarının çokluğuna rağmen her geçen yıl geriye gitmektedir.
2019 yılında tarım sektörünün kent GSYH'sine katkısı sadece %6,07 seviyesinde kalarak 2,5 Milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
Dış ticaret noktasında konuya yaklaştığımızda da Eskişehir dış fazla veren bir il olmasına rağmen tarım ve hayvancılık alanında dışa bağımlıdır. Dış fazla veren bir ilde tarım ve hayvancılık sektöründe dışa bağımlı olması oldukça sıkıntılı bir durumdur. Eskişehir tarım ve hayvancılık da ithalatı ihracatının tam 4,1 katı seviyesindedir. Eskişehir 2019 yılında tarım ve hayvancılık da 6 milyon 696 bin 318 dolarlık ihracat yaparken 27 milyon 608 bin dolarlık da ithalat yapmıştır.
Tarım ve hayvancılıktaki bu dışa bağımlılık sadece 2019 yılına özgü değil, geçmiş yıllarda da benzer durumun olduğu görülmektedir. Eskişehir'in bu tablodan kurtulması için ciddi tarım politikaları geliştirmesi ve endüstri tarımına geçiş yapması gereklidir.
BEBKA, 'Bursa-Eskişehir-Bilecik Kalkınma Planı 2014-2023' raporu hazırlamış ve raporda Eskişehir ilçelerinin kalkınma planına yönelik önemli tavsiyeleri kamuoyuna duyurmuştu. Raporda ilçelerimiz için uygulanması önerilen çalışmalar başlıklar halinde sunulmuştu.
Raporda, toplam ekilen arazinin ve büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının yarısına sahip olan kırsal nüfusun yerinde tutulmasına dönük önlemler alınması; özellikle genç nüfus için istihdam ve yaşam kalitesini artıracak eğitim ve sağlık hizmetleri altyapısının iyileştirilmesi gerektiği ifade edilmişti.
Eskişehir'de klasik tarım anlayışının yok olduğu köyden kente göçlerden net şekilde anlaşılmaktadır. Endüstri tarımına geçmek için gereken alt yapı çalışmalarının tamamlanması şarttır. Sözü edilen zihniyet dönüşümünün sanayi dışında da tarım alanında yaşanması gerekmektedir.